17 Mart 2014 Pazartesi

Türkiye'de olağanüstü olaylar yaşanabilir


Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Bir önceki yerel seçimde yüzde 38.8 oy almıştık. En az 8-10 puan ilave edebileceğimizi düşünüyorum. Son günlerde gelişecek olaylar çerçevesinde bizim oyumuz 5-6 puan artabilir, 5-6 puan düşebilir" diye konuştu. İşler, "Türkiye'de bu cemaat tamamen bitmiştir artık" açıklaması yaptı.
İşleri'in röportajı;
Doğru bir din, Kuran, sünnet anlaşıyına ihtiyacımız var. Bir hocayı, şeyhi sevebiliriz ama bu aklımızı kiraya vermeyi gerektirmez. Bütün din kardeşlerime sesleniyorum. Kimse aklını kiraya vermesin. Ben dershane meselesi başladığında Fethullah Hoca'nın siyasi lider gibi mesaj verip ağır ifadeler kullanmasını duyunca şaşırmıştım. Ciddi şekilde cemaati bitirme operasyonu olacağını düşündüm. Yani Türkiye'de bu cemaat tamamen bitmiştir artık. Elde bir örgüt kalmıştır. Bütün Türkiye'de yaşanan son yıllardaki ne kadar karanlık, kirli, pis iş, şantaj, tehdit varsa hepsinin arkasında bu yapının olduğu anlaşıldı ama artık bunların arkasında bir cemaat olarak düşünmüyor. Şimdi bu yapı üzerinde konuşulması gereken ne kadar yerlidir ne kadar yabancıdır. Bu yapı, bu cemaati tamamen kalkan olarak kullanmış.
Cemaate operasyon yapıldı
Bu yapı öncelikle kendi saf, temiz müntefiplerini istismar etti. Hem onlardan hem de 76 milyondan özür dilemeliler. Müthiş bir cemaat algısı vardı bundan 4 ay önce. Şimdi o algının yerle bir olduğunu görüyoruz. Belki de cemaat artık cemaat olmaktan bir örgüt haline dönüşme yolunda kararını verdi. Bizim Türk milleti böyle bir yapıyı kaldıramaz. Böyle bir cemaatle iletişim içinde olmasını beklemiyorum. Cemaat bir yerde kendi ipini kendisi çekti. Dershane olayından sonra 'Bu sadece AK Parti'ye yapılan bir operasyon değil bu aynı zamanda cemaate yapılan bir operasyon' demiştim. Bunun böyle olduğu ortaya çıktı. Cemaat bitmiştir.
Gülen, 'ilk seçimde göreceksiniz' demişti
(Fethullah Gülen ile en son ne zaman görüştünüz sorusu üzerine) İkincisi 2012 Eylül'ündeydi. Ben; 'Bu başarıların arkasındaki tek sebep siyasi istikrar. Bu istikrarın devam etmesi lazım' demiştim. O da 'Siyasi istikrarın devam etmesi için bizim elimizden geleni yaptığımızı herkes ilk seçimde görecek. Elimizden ne geliyorsa onu yapacağımızı herkes görecek' dedi. Şimdi işler tamamen tersine döndü.
Muta nikahı yok
Ben de bu muta nikahını gazetelerden duydum. Türkiye'de bir muta nikahı olgusu olmadığını biliyorum. Bu tamamen şia'ya mahsus bir durum. Seçimleri etkilemeye yönelik karalama kampanyası. Bazı önde gelen zevatın bu olaya isminin bulaştırılması saçma sapan bir şey. Sayın Başbakanımızla, bazı bakanlarımızla, devlet adamlarıyla ilgili iddialar kabul edilebilir değil. Halka sorun, muta diye bir şeyi kimse bilmez, öyle bir uygulama da yok.
Teker teker yargı önüne çıkacaklar
(30 Mart'tan sonra nasıl bir soruşturma süreci yaşanacak sorusu üzerine:) İçişleri Bakanlığımız suç duyurusu yaptı. Casusluk, yetkiyi kötüye kullanma, bilgileri sızdırma, kişilik haklarına saldırı. Eyleme geçen hususlar. TCK'daki karşılığı neyse elbette ki bu cezaları alacaklar. Hükümet şimdi seçimle meşgul. Bunun arkası gelecek. Bu operasyonları yapanlar teker teker yargı önüne çıkacak. (Kamuda cemaate sempati duyup da bu işlerin içinde olmayanları nasıl ayıracaksınız sorusu üzerine:) O kolay. Onu hukuk çerçevesinde yapacağız. Herhangi bir eyleme geçilmemişse, zarar vermemişse devlete, onlara tabi ki dokunulmaz.
Müfettişler arka kapıdan
Bize gelen bilgilere göre dershanelerde, yurtlarda çocukları yönlerdirme gayretindeler. Milli Eğitim bakanlığı teftiş yapıyor bunun üzerine. Ancak görüyoruz ki yasal denetleme için giden müfettişlere bu işin yaptırılmadığını, fanatik velilerin işi provoke ederek denetimi engelledikleri, müfettişlerin arka kapıdan kaçırıldığı gibi açıklamalar var. Küçücük çocukların beyinlerini yıkanması kabul edilebilir bir şey mi?
Geçmişteki muhabbetten dolayıdır
(Gülen cemaatine dönük ılımlı mesajlar veren bakanlar kurulu üyeleri de var. Paralel yapı bakanlar kurulunu da mı etkiledi sorusu üzerine:)
Fethullah Hoca ile ilgili güçlü bir imaj vardı ama şimdi bir örgütün lideri olarak kabul ediliyor. Ben şahsen bu kadar her şey ortaya çıktıktan sonra böyle açıklamalar olduğunu bilmiyorum. Geçmişteki muhabbetinden, sevgisinden, saygısından dolayı bu ifadeyi kullanmış olabilir ama Bakanlar Kurulu'ndaki her arkadaşın bu yapının gerçeğini kavradığını biliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder