31 Ekim 2015 Cumartesi

Israilin elini güclendirmek +Telekulak semasi

Selam Tevhid kumpasının ayrıntıları Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün, Mavi Marmara ihanetini ortaya çıkardı. Savcılığın elde ettiği kriptolu FETÖ belgelerinde, Paralel polislerin Mavi Marmara gemisine mühimmat koymayı planladığı anlaşıldı. FETÖ mensubu polis memuru A.İ.Y.'nin savcılığa verdiği kriptolu notlarda; Mavi Marmara Gemisi'ne, Gazze'ye gitmeden önce silah, patlayıcı madde ve eleman yerleştirilmesinin planlandığı yer aldı. Ancak geminin son güne kadar MİT tarafından kontrol altında tutulması FETÖ'nün planını engelledi. Savcılık, iddianamede yaptığı değerlendirmede bombaların, İsrail'in elini güçlendirmek amacıyla gemiye yüklenmek istendiğine yer verdi.
İTİRAFÇI POLİS
Dershane yıllarından itibaren Paralel örgütün emniyet yapılanması içerisinde yer alan polis memuru A.İ.Y., örgüte ait çok sayıda kriptolu notu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Notlar içerisinde en dikkat çeken 4 no'lu not oldu. Notu yazan kişinin kendi anlayabileceği şekilde bazı harflerin yerlerinin değiştirildiği, bazılarının ise kısaltmalar kullanılarak yer aldığı görüldü. Polis memuru tarafından verilen notların çözümü yapılarak notlarda ne demek istendiği ayrıntılı olarak iddianamede yer aldı. 4 no'lu notta, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Mavi Marmara gemisi ile ilgili Paralel Yapı'nın kaos planını devreye sokmak istediği deşifre edildi.
İSRAİL'E DESTEK
Paralel Yapı, Mavi Marmara Gemisi, Gazze'ye yola çıkmadan önce İsrail'in kamuoyunda elini güçlendirmek için bu hain tuzağı planladı. İtirafçı polisin 4 no'lu notuna göre İHH'yı, kamuoyunda küçük düşürmek, can kayıplarına sebebiyet veren bir yardım kuruluşu olarak göstermek de bir başka amaçtı. Bunun için Mavi Marmara gemisine silah veya patlayıcılarla taşeron elemanları yerleştirme planı yapıldı.
PLAN ÖNLENDİ
Taşeron eleman için dönemin Konya Emniyet İstihbarat kaynaklı iki kişinin bulunduğu eski Konya KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün olumsuz referans verince projenin Konya ayağı iptal edildi. 4 No'lu nota göre Ali Fuat Yılmazer'in başında bulunduğu İstanbul İstihbaratı'nda karar kılınması amaçlandı. Örgütün MİT abisi Harun Doğan, gerekli lojistiği verebileceğini ifade etti. Taşeron elemanların İstanbul'dan seçilmesi yönünde karar kılındı. Notta son olarak plandan, dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam'a da bilgi verilmesi kararlaştırıldı. Ancak Mavi Marmara gemisinin kalkacağı limanın MİT tarafından çok sıkı korunması bütün planları bozdu.
KİMSE YOK MU 23 TIR GÜMRÜK KAÇAKÇILIĞI YAPTI
İTİRAFÇI Paralel polisin 4 No'lu notunda, Kimse Yok Mu Derneği'ne ait TIR'ların güney çıkışlarının sadece dönemin Hatay İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç tarafından sağlanacağı belirtiliyor. 2008 ve 2009 yılları arasında derneğe ait 23 TIR'ın gümrük kaçakçılığı yaptığı, gümrüksüz ithalat yoluna başvurduğu anlatıyor. Derneğin asıl amacının Afrika'da örgütün okullarına gelen aristokrat ailelerle olan ilişkileri kullanarak güç odağı oluşturmak olduğu da notlarda yer alıyor. Star

Savcılık paralel yapının telekulak şemasını çıkardı. Şemanın tepesinde Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Serdal Güldalı, Mehmet Yılmaz yer alıyor. Kocaeli, Sakarya, Kırklareli, İstihbarat Şube Müdürlükleri’nin İstanbul’a bağlı olduğu belirtildi. Örgütün Tekirdağ yöneticisi Halil Hilal Seyfi, Edirne Yöneticisi ise Özgür Nikbay. 
DİNLEME KARARINA UYARI 
İddianamesinde şüphelilerin dinleme kararlarını alabilmek için nöbetçi mahkemelerin özellikle kimler olduğuna dikkat ettikleri belirtildi. İddianamede İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün bilgisayarlarında yapılan aramalarda bulunan İstanbul Tekop Büro Amirliği tarafından Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli ve Sakarya İstihbarat Şube Müdürlükleri ile paylaşılan bilgi notuna yer verildi.  
SAVCININ EVİNE KAMERA  
İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen eski polis H.C.A.  “Batman ilinde görev yapmaktayken Şube müdürümüz Cemil Ceylan isimli cemaat mensubu müdürdü, bu müdürün talimatı ile Batman Adliyesi'nde görevli Bereket isimli savcıyı cemaati sevmediği ve ileride cemaate zararı dokunabilir gerekçesiyle hakkında araştırma yaptırdılar. Savcının bir arkadaşının garsoniyer olarak kullandığı evde içki içip hayat kadınlarıyla beraber oldukları bilgisine ulaştılar. Garsoniyer olarak kullanıldığı iddia edilen eve dinleme cihazı ve kamera yerleştirdiler” dedi. 



Paralel yapının 17-25 Aralık darbe girişiminde kullandığı illegal ve montaj tapelerin New Jersey'de bulunan  şirketinde hazırlandığı ortaya çıktı. Paralel yapının ortaokuldan itibaren beynini yıkayarak dünyanın önemli üniversitelerinde ses ve görüntü mühendisliği alanında yetiştirdiği paralel elemanlar, çetenin Emniyet yapılanmasının Türkiye'de yaptığı illegal dinlemelerden elde ettiği malzemeleri ileri teknoloji ürünü montaj programlarıyla servise hazır hale getirdi.

SERVİS TÜRKİYE'DEN, MONTAJ EVEREST'TEN
Türkiye'de kamu kurumlarında kurdukları paralel ağlarla Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere binlerce devlet görevlisini, kişi ve kurumu yasadışı yöntemlerle dinleyen paralel çete, elde ettiği tüm verileri ABD'nin New Jersey eyaletindeki Everest Production firmasına aktardı. İnternet üzerinden gönderilen ses ve görüntü dosyalarının aktarımında, kaynak izinin sürülememesi için kriptolu VPN programları kullanıldı. İleri teknolojilerin kullanıldığı montaj üssünde, her türlü sesi değiştirmeye, örnek bir ses dalgası üzerinden yeni ses dalgaları üretmeye yarayan programlar kullanılıyor.

ERDOĞAN'A AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN TAPELER BURADA HAZIRLANDI
17-25 Aralık darbe sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen tapeler de casusluk üssü olarak kullanılan Everest Production firmasında yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönemdeki telefon konuşmalarından alınan örnek ses dalgalarıyla üretilen montaj tapeler, paralel medya tarafından CHP yöneticilerine ve bazı medya kanallarına servis edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis Grup Toplantısı'nda yayınladığı montaj ses dosyalarının paralel yapı tarafından CHP'li Umut Oran aracılığıyla gönderildiği öne sürüldü.

'GÜLENİST' MONTAJ KADROSU İŞBAŞINDA

'in kurdurduğu teknik ekibin yöneticiliğini de yapan Mehmet Demircan'ın başında bulunduğu Everest Production firmasında, Gülen'in Pensilvanya'daki günlük hizmetlerine bakan Salih Dinçer'in ses mühendisi oğlu Erol Y. Dinçer, ses mühendisi Fatih Bayram, Gülen'in diyalog kuruluşu Open Forum (Açık Forum) tasarımcılarından Ayhan Cebe, Gülen'in yakınındaki isimlerden Mustafa Tabanlı ve aynı zamanda Samanyolu Amerika Genel Yayın Yönetmenliği görevi de yürüten Adem Kalaç görev yapıyor. Gülenistlerin ABD'deki en önemli şirketlerinden biri olan Everest Production şirketi, Samanyolu TV, Mehtap TV, Ebru TV, samanyoluhaber.com, Irmak TV gibi birçok paralel medya şirketlerinin de teaser ve fragmanlarını hazırlamış.

Talkan ve Curcan katliami ve Islamlasma süreci

Talkan ve Curcan katliamından bahsederler.. Türkler zorla arapların geleneklerini edinmek zorunda kalmış.. .. Voltaire bu konuda “Araplar efendilerine dinlerini benimsettiler*” der. Kısaca ateistlere göre Türkler kılıç zoruyla müslüman olmuşlar. Buna tek kaynak “Tarihi Taberi”dir. Arapları sevmeyen onlardan tiksinen bu milliyetçiler.. İşine gelmeyen katliam için türkleri küçük duruma sokuyor.. Hani çok güçlü bir millet idi? Ayrıca tarihi taberinin yazarı sahih olarak kabul ettiğimiz hadislerin nakledicisi Cerir Et-Taberi değildir. Tarihi Taberi’nin sahibi gulat (koyu )şii bir araptır..
Ehl-i sünnet olan İbni Cerir Taberi’nin tam ismi, Ebu Cafer Muhammed bin Cerir Taberi’dir. Tefsir, hadis ve Şafii fıkıh âlimidir. Miladi 839 yılında Taberistan’da doğru ve 923’de Bağdat’ta vefat etti. 23 cilt Cami’ul-beyan tefsiri ve Tarih-ul-ümem kitabı çok kıymetlidir.
Ali bin Muhammed Şimşati adında bir Şii, bu tarihi kısaltmış; bu Şii kitabı, Taberi tarihi adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Okuyanlar, Ehl-i sünnet olan İmam-ı Taberi’nin kitabı sanarak aldanmaktadır. Kısaltırken kendi görüşlerini de ilave etmiştir. Bilmeyen de, İmam-ı Taberi böyle söylüyor zannediyor… Bunlara acem palavraları diyoruz. Yani arapları sevmeyen ateistler bir arabın sözünü kabul ediyorlar!!!
Hz.ali zamanındaki şiiler değil bunlar onlar hak yolunda idi bunları müslümandan saymayız zamanın emevileri için arap olmayan herkes hayvandan aşağıdır, emevi ırkçılığını bilirsiniz bunlar dinleri sadece araplara has kılmışlardır. Peygamberin torununun kafasını kesebilecek insanlardır. Niye Şiiler ehlisünnete düşmandırlar sanıyorsunuz? Hz.Ömer’in onları yenmesinin acısı hala daha geçmediği için.
İslamda adalet var başta bu katliamı İSLAM KABUL ETMEZ. Masum insan ölümü islama ters birşeydir.
Zaten katliam olsa Aristonun da dediği gibi gelecek nesiller hep intikam hırsıyla büyürlerdi .
Türklerin zorla müslüman olduğu hakkında, araplar göktürk topraklarına girmemelerine rağmen şuan orada 150milyon müslüman yaşamaktadır. İslam ikna yoluyla yayılmıştır.
kur’an zorla değil, iknâ yolu ile, inandırma yolu ile, akıl ve kalbleri fethederek yayılmıştır. eğer inandırma olmasaydı, sonradan arapları yenmiş olan moğollarla türklerin müslümanlığı kabul etmemeleri lâzım gelirdi. Gustave Le Bon.
*Voltaire felsefe sözlüğü & Türkler müslümanlar ve ötekiler (Voltaire arşiv derlemesi
PEKİ TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Ms 7.yüzyılda göktürk devleti kurulmuştur..
İslamiyetin ortaya çıktığı dönemlerde göktürk devleti çin saldırıları sonucunda yıkılmıştı. Bu devletin yerine ortasya ve batı türkistanda birçok yeni Türk devleti kurulmuştu. Bu devletlerin çoğunluğu GökTanrı, Şamanizm, Manihaizm, Budizm’i benimsemişlerdi.
Hz.Ömer döneminde İran’ın fethetdilmesiyle Müslüman araplarla Türkler komşu oluyor.
Hz.Osman döneminde ise islam devleti sınırları Ceyhun nehrine kadar genişleyerek
Türklerle müslüman araplar mücadele etti.
..
Emeviler döneminde islam ordularının horasan ve maveraünnehir fethetmesi bu bölgedeki Türklerle müslüman araplar arasında şiddetli savaşlara neden oldu.
Bu mücadelelerin yaşanmasında Emeviler döneminde devlet politikası haline gelen arap milliyetçiliğinin büyük etkisi olmuştur(!)
İslam’ın Türklerce yayılması abbasi döneminde oldu.
SON OLARAK; Türkleri araplar asimile etti safstası
İslam yokkende Tevhid vardı. Yine tanrıya inanıyorlardı bunları Türk kağanlarının sözlerinde görebilirsiniz.. Ateist değillerdir ve İslam için en uygun din İslamdır.
Türkler şamanist değildir.. Şamanizm umay abladan yardım ister ve kötü-iyi ruh gibi kavramlar vardır fakat Oğuzkağanda, Kültigin anıtı, orhun kitabelerinde bunları göremezsiniz..Cahiliye devri gibi şamanizmde haktan sapmadır birtakım türkler şaman, budist, hindu diye bölünmüş ve asimile olmuşlardır.
Araplaşmak demek araplara benzemek, ama İSLAM cahiliye devri arap geleneklerine son vermiştir. O yüzden böyle bir şey mümkün değil.
Cahiliye devrini inceleyenler İslam’ın araplaşmak olmadığına kanaat getirebilirler. Çünkü Putperestlik diri diri toprağa gömme cinsellik var. Fahişelerle evlenmek tercih ediliyor karsını başka bir adamla ilişkiye sokup doğan çocuğun daha güçlü olacağına inanılıyor.. arap kültüründe böyle ilkel adetler var.
ARAPLAR VE TÜRKLER

Türk düşmanlığı, ve milletsiz ateistlerin kendini Türk zannetmesi..
Kemalistlere göre Türkler İslamı seçerek Türklükten çıkmış hristiyanlığı seçen macarlar bizden daha Türktür. Güya İslam’ı seçerek “arap kültürünce Türklükten kopmuşuz.. MACARLAR NE KADAR TÜRKSE ATEİSTLERDE O KADAR TÜRKTÜR.. sadece ırkçılıktır ama Türkler her zaman İSLAM, TEVHİD DAVASI GÜTMÜŞELRDİR, IRKÇILIK DEĞİL.
Araplaşmak demek araplara benzemek, ama İSLAM cahiliye devri arap geleneklerine son vermiştir. O yüzden böyle bir şey mümkün değil.
Cahiliye devrini inceleyenler İslam’ın araplaşmak olmadığına kanaat getirebilirler. Çünkü Putperestlik diri diri toprağa gömme cinsellik var. Fahişelerle evlenmek tercih ediliyor karsını başka bir adamla ilişkiye sokup doğan çocuğun daha güçlü olacağına inanılıyor.. arap kültüründe böyle ilkel adetler var.
Eğer kadınların hepsi toprağa gömülse kadın nüfuzu kalmazdı ama utanç kaynağı H.z Ömer gibi kızını toprağa diri diri gömdüğü gibi gömenler var hal bu iken peygamberimiz kendi kızının elini tutup mekke sokaklarında gezdiriyor. Bunu voltaire gibi biri söylüyor, hemen hemen bütün ortadoğuyu putperestlikten kurtardı. Arapların cahiliye adetlerini attığımızda karşımıza Türklerin göktengri inancı çıkıyor..
Türkler şamanizm değildir cahiliye devri gibi şamanizmde haktan sapmadır birtakım türkler şaman, budist, hindu diye bölünmüş ve asimile olmuşlardır.
Türkler İslama girdiği için Türlüklerini kaybettiklerini ileri sürdüler* böylece macarlarıda Türklerden daha Türk kabul edecekler… güya bozulmadılar ATATÜRK’te türkleri diriltti gibi övgüye yer buldular çünkü Osmanlı güya Türkleri tarihe gömmüş. Osmanlı zaten Türk devletiydi sonrada Cihan devleti olup dünyaya yayılmıştır(!)
Müslümanlar birinci sınıf vatandaş diğer dinlerdekiler ikinci sınıf vatandaştı.. İslam yokkende Tevhid vardı. Müslümanların türkmenleri katletmesi gibi bir şey mümkün değil türkleri aşağılamasıda mümkün değil çünkü baştakiler zaten türktü.. padişah anneleri niye yabancıydı çünkü taht kavgaları olmasın hanedanın ailesi, amcaoğlu teyzesi kendi oğlunu tahta geçirmek için entrikalar yapmasın diyedir. Bu gibi araştırılması gereken şeyleri ateistler sorgulamadan kabul ederler.
Türklük, Müslümanlık demektir. Avrupanında birzamanlar kabul ettiği gibi. Kabul etmenin yanısıra Türk deyince müslüman imajı beliriveriyordu. Irka hun diyorlardı.
Onaltıncı yüzyıl Martin Lutherle Türk Müslüman demektir. Irkın adı değil. Türklere hun derlerdi ırkı kastederek.
Avar derlerdi..
Türk kelimesi kullanmaz churchill.
Türklerde İslam yokkende hep tevhid vardır, göktürklerde de öyle daha eskilerdede. Bilge kağan alparslan sözlerinden de anlaşılabileceği gibi göklerin tanrısı göktengri inancı vardır bu yüzden akın akın kitlerlerce İslama gelmişlerdir Türkler*
-macarlar gibi Hristiyanlığa geçenler Türklüğü kaybetmişlerdir.
Eğer kültürlerine bakarak birşeyler söylüyorsanız, Yine batının iki yüz sene verip buda atanız demesiyle tarih değiştirildi. Niye Cumhuriyet yıllarındaki kanlı olayları görmüyorlarda kafaları osmanlıya gidiyor? Bu darbeler.. Kanla bastırmalar. Hiçbirini görmüyorlar.
Tarih boyunca süren kültürümüz dururken niye batının kültürünü edindik sanıyorsunuz?
Atatürk niye göktürk değilde latin alfabesi getirdi. . Eğer biz kur’an’ı arapça okumak istiyorsak bu bizi araplaşmış mı yapar ozaman sizde onun alfabesini kanunlarını getirdiğiniz için batının itlerinden başka bir şey değilsiniz eğer kıyaslama buysa..
Türkler, Araplara yaranmak için ihanet etmişlerde hepsi palavra.. Ozaman da sizin atanız Batıya yaranmak için Türklere müslümanlara Osmanlı gibi bir devlete ihanet etti kültürünü dilini eserlerini kitaplarını herşeylerini elinden aldı.. Diğer şey araplar efendilerine dinlerini benimsettiler yani kılıç zoru diyebirşey mümkün değil buna kaynak sadece “TARİHİ TABERİ” bu Sünni Taberi ile karıştırılmamalıdır iki tane var bu şii olan..
ve şiilerinkine acem palavraları diyoruz hz.ali zamanındaki şiilik değil haktı bunlar değil..
BATIDA KİM OLUYOR 16yy kadar her alanda geri daha tuvaleti bilmeyen barbar kelt kavimleri. BİZİM TARİH BOYUNCA DÜŞMANIMIZDIR..
Attilaya yalvaran papa affedilince azdı ve Türkleri suratları şekilsiz yaratıklar olarak tanıttlar, çocuklarını türkler gelecek diye korkutuyorlardı. Yecüc mecüc bizdik onlar için.
Martin lutherin türkleri veba görmesi tanrıya türklerden koruması için yalvarması var..
Türkleri tarih boyunca başarısıyla övünen ateist işine gelen bu soykırım için türkleri güçsüz bir şeye dönüştürüyor.
ARAPLAR EFENDİLERİNİ NASIL KILIÇTAN GEÇİRECEK.. yine başka biri Gustave İslam ikna yoluyla yayılmıştır diyor.
Araplar göktürk topraklarına hiç gitmemelerine rağmen müslümanlar var şöyle bir geçip gittiği hindistanda şuan 150.milyon müslüman var.
Kötü şöhretli ayetleri getirip RECM hakkında bir şey bilmeden İslami kötülemeye çalışan cahil sen o recmi de ateist sitesinden öğrenmişsindir.. AYET CIMBIZLAMAK tahriften başka bir şey değildir bu niye denmiş çevresindeki ayetler ne diyor diye sorgulamak gerekir İslam hukuku bir ayetten çıkartılamaz.
olay şu değil araplar İslamı yanlış algılıyor bunlar yanlış algılıyorlar değil.. Şeriatın yaşandığı bir ülke olmaması, Gerçek İslam istiyorlarsa yüzlerini Osmanlıya çevirebilirler.. tabiki osmanlıyı bilmeden onları içkiyle oğlancılıkla suçlamaya kalkmasın Osmanlıyı gezip gören hıristiyan, fransız ingiliz seyyahların ağzından konuşuyoruz onlar oradaydı ve gördüler bir milletin yaşayışını anlatıyorlar..
suudi arabistanda kralın kanunları var ALLAH’ın kanunları değil. İran da şiiler müslümanı öldürür onların inançlarında şii olmayanlar kafirlerden daha sakıncalıdır onun için kafirle işbirliği içindedirler.. Vehhabi selefi vahdet-i vücutçuluk hakim. Hz.Ayşeye lanet okurlar küçük yaştaki çocukla cinsel tatmin edilir gibi fetvalar verirler.
İran devrimi kurucusuda bir şiidir. Müslüman bir devrim sanmayın ve müslümanların hakim olduğu topraklarda kadın biliminsanları da vardı [2]
Kafalarna göre fetvalar verirler Ehli sünnet, Ehli beyt değiller..ki ehli sünnet osmanlı itikatıdır. Ehlisünneti terketmek hadis alimlerini hak mezheplerini alimleri ve kitaplarını terketmek demektir ki şiiliğin yahudilerce kurulduğu biliniyor. FİTNE OLARAK YETER.
MÜSLÜMAN ÜLKE YOK.. Türkiye de dinsiz bir devlet olduğunubilmeyeniniz yoktur, ve suç oranları sıralamasında en üstlerdeyiz osmanlıda suç oranları bir elin parmağını geçmezdi şimdiyse suçtan geçilmiyor.
Ama müslümanlar yaşadığı için İslami devlet gibi tanıtıyorlar.. LAİK MÜSLÜMANLAR, Müslüman olmuyorki dini yaşayabilen yok ne burada ne diğer ülkelerde.. Suudi arabistanda kralın kanunları var sapık fetvaları var ehlisünnet değiller, bunların üzerinden tüm müslümanları suçluyorlar. Cahil olmak onların suçu..
Araplar zevk sefa içinde halk hicap giyiyor(!) “Alın size şeriat Koyunlar” diyor cahiller
ŞERİAT NEDİR ONU ÖĞRENİN.. Şeriat ALLAH’ın kanunlarıdır, Kralın kanunlarına şeriat diyen şerefsizdir namussuzdur.
Örtün emri, hanedanın karısına ve kızına ayrıcalıkmı tanımış? Neresinde şeriat.. Şeriat isteyen Osmanlıya gözlerini çevirir şuan müslüman ülke yok..
insan haklarına demokrasilerine göre istedikleri gibi giyinmeye hakları var.. Emolara apaçilere karışmayanlar çarşafa dil uzatıyor.. Senin kızın oğlanların kucağında özgür olduğuna eminim ve şu eşitlik saçmalığı başka bir şey.. eğer eşitlikten bahsediyorsanız bütün kızları paris kolojindekilere benzetirsiniz..biz kadınlarımıza değer veririz ki inşallah bunu başka bir zaman açıklayacağım..
İnsanlar açken bu yemeklerde nedir? Zamanın türkleri gibi araplarıda bu halde sonuna kadar sömürge altındaki devletler..
Bu toprakları müslümanlar aldılar namussuzlar bizi bu ülkeden kovmaya çalışıyorlar.. bin senedir ne savaşlar verildi uğrunda ama ataları bölüştürdü bütün toprakları atatürk olmasaydı adın yorgo olurgu gibi masallarla kendilerini avuttular gerçekler hiçte öyle değil
Atatürkün mü kazandığını sanıyorlar ortada zafer diye birşey yoktur sadece ataları işbirliği yaptı.. Atatürk olmasaydı başka bir komutan geçecekti.. Türklerin kaybettiği savaşlardan sonra adları yorgomu olmuş? SAVAŞAN ATATÜRK DEĞİL HALKTI.. atatürk anlaşma yapıp gitmelerini sağladı o kadar. ALİ ŞÜKRÜ NE DİYOR? Biz onları kovmak için gelmiştik siz işbirliği yaptığınız davamızı sattınız vatanı sattınız diyor.. Ve kel ali ile öldürtülüyor. 1.Meclise darbe yapıldı Osmanlı’nın bölündüğü parçaları birleştirecek hilafet makamı kaldırılıyor ve TC kurulduğunda parçalanmasına göz yumuluyor bu mu kurtuluş?
İSLAMDA IRKÇILIK VE FAŞİZM
İslamda ırkçılık yoktur hatta bazıları beyinlerini kullanmayarak din düşmanlığını faşizme yorarlar İslam faşizmdir derler, Irkçılık istiyorsanız Atatürk türkçülüğü bir ırkçılıktır..kürtleride kışkırtır hepsinde bir milliyetçilik duygusu verir, bu zamanda türk milliyetçisi yahudilerde vardı, ne işleri varmış soruverin niye türkçülüğe bürünen ermeniler yahudiler..
Faşizm de öyle tanımı öğrenin sanki müslüman olmayan herkesi öldürüyoruz burada ayetleri kullanıyorlar ” onları gördüğünüz yerde öldürün” açıklamaları umurlarındada değil.. çünkü sorgulamazlar cevap verelim mekkeli müşriklerle savaş içinde oldukları için onlar da canlarına kastetmiş halde gördüğünüz yerde öldürün diyor bu gibi ayet açıklamaları verebiliriz. İslamda hepsinin cevabı var.
İslam dil millet ayırmaz yeterki müslüman olsun din konusunda bir ayrım vardır.. Fakat İslamda ayrım olduğu halde ayrım olmayan hıristiyan & yahudilerden daha çok özgürlük tanımıştır(!).. Osmanlıda yabancıların dillerine dinlerine karışılmıyorken Amerikaydı sanırım İrlandayı sömürge altına almış ve dillerini unutturmuştur[3] sonradan kendileri dillerini akşam saatleri kurslarla öğrenebilmiş ve bağımsızlıklarını ilan edebilmişlerdir kendi dillerinde konuşuyorlar şuan..
Attila dahi hıristiyanlığı yokedebilirken yapmamıştır.Osmanlıda da dillerine dinlerine hiçbirşekilde karışılmamıştır.
Osmanlıyı gezip gören yabancılar bile onu övüyor bunlar hıristiyan ve ateistlerdir.. bir iki tane de değil yüzlerce var..
Şimdi ben gayet kaynaklı konuşuyorum asıl osmanlıya iftira atanların hiçbir kaynağı yok ben gezip gören seyyahların ağzından konuşuyorum..
DİNLER SAVAŞ GETİRMİŞTİR
Ateistler savaşmazmış bu dünyanın en ahmakça şeyidir dinler hep savaş getirmiş diyorlar atatürkün dini neydi? DİNSİZ ne için savaştı? IRKÇILIK, cihangirlik.. savaştığı askerler ne için savaştı? İslam davası.. Müslümanlar bu darbelerin yapılacağını bilselerdi savaşırlarmıydı? bunun için savaşırlarmıydı? bunun için kurtuluş diye birşey yoktur.
Yani stalin mao lenin dinleri neydi bunların? ateist hiçbir din tanımaz kendi ideolojileri için katliamlar yaptılar yani bu “ateistler savaşmaz” argümanını çürüyor..Müslümanlar masumlara kıymaz ama ateistten bu beklenir ve tarihte yaptıda..
Mücahitlere terörist diyorlar halbuki onlar işgal altındaki topraklarını ve tecavüz edilen bacılarının namuslarını koruyorlar bebek katili esed gibilerden çocuklarını koruyorlar nasıl onlara terörist diyebilirsin, AMERİKA, İSRAİL’in ne işleri var ırak afganistanda gittiklerinde işgal ediyorlar bunlar değilmi terörist? Bebek katlediyorlar hangi müslüman bunu yazar bu kitapta yazmaz.. Masumlar öldürülüyor bütün müslümanlar zulüm görüyor üstüne terörist oluyorlar..
Osmanlı yıkıldı bu çağdaşlık sayıldı niye? halbuki ortaçağ roma hukundan islam sayesinde çıkabilmişlerdir, parisin boklu sokaklarında TUVALETİ müslümanlardan öğrenebilmişlerdir.
İnsan haklarıda müslümanlar sayesinde çıkabilmiştir.[4] peygamber efendimizin emirnameleriyle.. roma hukukundan insan hakları evrensel bildirgesini öncü fikir adamlarından voltaire, İslamı metheder ve Endülüs yoluyla kurulan oxford üniversitesinde öğrenim görmüştür ki bu üniversite arapça eserleri tercüme etmek için kuruldu.
Bir de akıllının biri bir kıyaslama yapmış, sarık cübbeli insanları koymuş ve bir de Türk adı altında at üstünde birini göstermiş.. Türkler araplaşmadan önce böyleydi diye hayır efendim buda kanıtı.. bu ve buna benzerleri türkleri barbar olarak tanıtır halbuki barbar ve cahilleri kimse övmez ama tarih bunun kanıtlarıyla doludur.
CİHAN ŞAHİTTİR AT ÜSTÜNDEKİ OK ATMA MARİFETLERİMİZE KURT KAPANIMIZA..Balkan harbinden
-kaynaklar-
Gerçek olduklarından şüpheniz olmasın kendi görüşlerim değildir..
1, Voltaire “Felsefe Sözlüğü” ve Türkler, Müslümanlar ve Ötekiler
2, İslam kültürünün garbı medenileştirmesi (sayfa arasında başka bir yerden kaynak veriyor ama şimdi onu bulamam)
3, Oktay Sinanoğlu “Bye Bye Türkçe”
4, İslam kültürünün garbı medenileştirmesi (ayetle insanhaklarını kıyaslıyor)
DİĞER MAKALEMİDE BURAYA EKLEYEYİM
Türkler; Ateistten Türk Olmaz.
Centaur; Yunan mitolojisinde yarı insan ve yarı yarı attır. Nerede bir sentor görseniz orta asya türkü olduğundan şüpheniz olmasın. At üstünde iyi ok kullanan asil varlıklardır, İslamda bulunması gereken edep ahlak gibi birçokları. örf ve an’aneleri..



Bir Türk tasviri. Hal böyle oluncada çinlilerden, avrupalılara kadar birçok hayran kitlesi ve Türklerin karşısında durmak istemeyen milletler..Halilye Türk korkusu ve hayranlığı var. Bu korkudan dolayı barbarda ilan edildik, onlara medeniyeti tuvaleti yıkanmayı da öğrettik..
Türk korkusu
İbadetlerinizde samimi olun sizi yeryüzüne hakim kılayım diye ALLAH’ın vaadi var. Bu sayede Türklerin tarihi hakimiyetle dolu.
Türkler de hep Tevhid vardır. Orhun kitabelerine bakılabilir,Bilge kağan, Attila, Tuğrul bey, Alparslan
Bu insanların hitaplarında dahi anlaşılabilir mesela bilge kağan ne der;
“-Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim.
Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.
Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!”..
Ne kadar benziyor Kur’an da ki Zülkarneyn ayetlerine bunu kendi başına ele almak gerekiyor ama Oğuz Kağan’ın ayette adı geçen zülkarney as olduğunu belirtebiliriz. Oktan Keleş beyin makalesine de bakabilirsiniz.
Yine bir hadis-i Şerifte
Allahın, doğuda bir ordusu vardır.Onun adını Türk koymustur.kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır.” (hadisi nakleden kazvini-el Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lüqati`t Türk İstanbul 1333,s:292)
Hunlarda da Göktürklerde de hatta sümerlerde de tevhid bulunduğu bir gerçek.. Çerkeslerin Tha’sından Mu kıtasına kadar her kıtada tevhid var. Türkler İslam’ı seçtiklerinde gerisinde ki kültür yok olmadı.. çünkü tevhid Türkler’de başlı başına bir kültür halini almıştı(!)
Şamanizmde bir haktan sapmadır, içinde ki hurafeler atılıp Osmanlı’da kullanıldı. Aynı arapların cahiliye devrinde ki gibi yalnız aşağıda belirttiğim gibi Türklerin hepsi değil sadece bir kısmı. Şamanizmin yanında budizme, hinduizme karışıp gittiler. Hindu ne kadar Türkse ateistte o kadar türktür yani gaye Türklükse Türk müslüman olunca Türktür.. Tarihte herzaman tevhid davası gütmüşlerdir, ırkçılık değil(!)
Bu gün o Türklerin olduğu yerde yaşayanlar, sadece atalarının bir zamanlar dünyayı zaptettiklerini bilirler. Asya’yı defalarca talan eden, Avrupamızda taraf taraf tozu dumana katan onlardır. (Voltaire) Moğollar adı altında Asya’yı, Hunlar veya Türkmenler adıyla da Arabistan, Suriye ve Avrupa’nın büyük bir kısmını sindirip ta Roma’ya kadar gelen yine onlardır.
İhtilalde Türkiye’ye sığınan Alman prof. Neumark’ın sözleri manidardır.. “..Türkleri tarihten silerseniz tarih kalmaz..”diyor. Bu kadar korkunun yanında hayranlığıda müthiş olmuştur.
-Çinli Komutanın Türklerle Yapılan Savaş Sonrası Prense Gönderdiği Mektup;
Kafesinden kaçmış birer kartal gibi,hiç yorulmamış ve aç kurtlar gibi,amansız bir Sayan Dağı fırtınası gibi üstümüze geldiler.Son askerimiz de orada can verdiğinde ve son bayrak da yere düştüğünde,onlar hiç arkalarına bakmadan ve hiç savaşmamış gibi sürdüler atlarını bozkıra.Prensim,soruyors​unuz nasıl durdurabiliriz diye. Efendim Onlar(Türkler) durdurulamazlar…”
(Çinli komutan Ho-Tsun’un Çin Prensine yazdığı mektup)
Türklerde o kadar korkulmuş ki Protestanlığın kurucusu Martin Luther Türkleri veba olarak nitelindiriyordu ve Türklerden korunma dualari ediyorlardı.. Çocuklarını uyu yoksa Türkler gelecek diye korkutuyorlardı, Türkleride yenildikleri ve kuyruk acılarıyla yecüc ve mecüc olarak yüzleri suratları şekilsiz olarak tanıtıyorlardı.. Tarihte herzaman korkulu rüyaları olduk.. Haçlı seferleri yenilgisinden sonra da daha da cesaret edemediler ta ki devrim dedikleri şeyler gelene kadar.
***
Mö 6.yüzyılda Öntürkler kendilerini gökleri yerleri denizleri ve rüzgarları yaratan gök kainat tanrısının gönderdiğine inanan bir milletti. Tarihin en büyük imparatorluğunu kurup gök tanrının emirlerini ve buyruğunu insanoğluna anlatmak için kutsal dağda gök tanrıya yemin ettiler. Tengri hakkında istatistikler çıkarılabilir ama ulaşılan sonuç Güneşin tanrıyla ilişkilendirildiği değil Güneşin doğmasını sağlayan anlamındadır.
***
Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler” Napolion Bonaparte Fransız İmparatoru
Burada Türkler hakkında söylenmiş sözler var.. Türk hayranlığı ve Türk demek 18.yy kadar Martin lutherle müslüman demektir ırkı kastederken hun avar derlerdi.. Bunun da kaynağını da koyabilirim.
Türk sağ oldukça mutlaka kendine bir otağ (ülke) bulur; hele hak kapısının değerli bir kulu olursa” tam olarak böyle mesnevi 2/455
Türkler asla tuzağa düşürülemez. Başı belada olan kişiler onları kuşatanlardır.
Yarbay Anthony Herbert
(Şimdiki Türk geçinenleri kastetmiyor bu Türklerin imanı kuranı ve adaleti var, şimdikiler çamur müslüman)
Dünyanın en küçük, en hafif, en esnek ama en güçlü yayı Türk Osmanlı yayıdır.
Zamanınız varsa bir dakika için;
http://www.fatihgenel.com/turkok.html
Ateisttten Türk olmaz ve Türk hayranlığı yerine Türkler avrupaya pazar olmuş yozlaşmıştır. BATI HAYRANI Türkler yetişmiştir..
Ne diyorlardı Türkleri onların ellerinde ki kurandan ayırmadıkça yenemeyiz. Churchill
Türkler savaşarak yenilmez çünkü SİZİN HAYATI VE ŞARABI SEVDİĞİNİZ KADAR ÖlÜMÜ SEVEN BİR ORDUYLA GELİYORUM.. Halid Bin Velid
TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Ms 7.yüzyılda göktürk devleti kurulmuştur..
İslamiyetin ortaya çıktığı dönemlerde göktürk devleti çin saldırıları sonucunda yıkılmıştı. Bu devletin yerine ortasya ve batı türkistanda birçok yeni Türk devleti kurulmuştu. Bu devletlerin çoğunluğu GökTanrı, Şamanizm, Manihaizm, Budizm’i benimsemişlerdi.
Hz.Ömer döneminde İran’ın fethetdilmesiyle Müslüman araplarla Türkler komşu oluyor.
Hz.Osman döneminde ise islam devleti sınırları Ceyhun nehrine kadar genişleyerek
Türklerle müslüman araplar mücadele etti.
..
Emeviler döneminde islam ordularının horasan ve maveraünnehir fethetmesi bu bölgedeki Türklerle müslüman araplar arasında şiddetli savaşlara neden oldu.
Bu mücadelelerin yaşanmasında Emeviler döneminde devlet politikası haline gelen arap milliyetçiliğinin büyük etkisi olmuştur(!)
İslam’ın Türklerce yayılması abbasi döneminde oldu.
TALAS SAVAŞI
8.yüzyılın ortalarıda ortasya üzerinde abbasiler ile çinliler arasında mücadele,
abbasiler ortasyaya ilerlemişler türklerle komşu iken çinlilerle abbasiler arasında mücadele beliriyor ortaasya hakimiyetini kaybetmemek için 751 talas yakınlarında karşı karşıya geliyorlar. beş günlük savaşın son günlerinde müslümanlarla türkler ittifak yaparak çinlileri ağır yenilgiye uğratıyorlar.
Bu vesileyle iki topluluk dostluk ilişkileri kuruyor böylece İslam’ı yakından tanıma imkanı bulan Türkler kitleler halinde müslüman oluyorlar.
TALKAN VE CURCAN KATLİAMI
burada ki idda taberi tarih kitabında bir arabın Türkler hakkında anlattıklarıdır şii tararafından yazılmıştır Ehlisünnet taberi ile TARİHİ TABERİ’nin yazarı olan şii ile karıştırılmamalıdır bunlara acem palavralarıda dediğimiz hadisler olaylar uydurdukları bilinir zaten..
HEM ARAPLARDAN TİKSİN VE NEFRET ET HEMDE SÖZLERİNE İTİMAT ET.. Bunu yaman çelişki
Şiiler ehlisünnet değildirler, yahudiler tarafından kurulduğu bilinir hz.ali zamanındaki şiiler değil bunlar onlar hak yolunda idi bunları müslümandan saymayız zamanın emevileri için arap olmayan herkes hayvandan aşağıdır, emevi ırkçılığını bilirsiniz bunlar dinleri sadece araplara has kılmışlardır kendilerinden aşağı insanlarla aynı zümredemi olmayı isteyecekler çünkü islamda adalet var başta bu katliamı İSLAM KABUL ETMEZ. Masum insan ölümü islama ters birşeydir. Bir şiinin yazdıklarından da ileri gitmez.
türkmen ve alevi katliamları bunlara başka zaman girelim. Zaten katliam olsa Aristonun da dediği gibi gelecek nesiller hep intikam hırsıyla büyürlerdi.  Ama Türkler kurmuştur Osmanlıyı.
Voltaire ne diyor; Araplar efendilerine dinlerini benimsetmişlerdir(!)mesleği devleti yıkmamk olan ve ihtilali sağlayan öncü fikir adamı voltaire..
Günümüzdede hala bu şiilerin ne kadar sapık olduğuna ve satanist ayinleri gibi yas törenleri olduğuna şaitlik edebilirsiniz bu şii taberi ve kitabı tarihi taberi ile İMAM TABERİ karıştırılmamalıdır. Burada insanlar imam taberi sahih olan zannediyor.
Ve bu katliamı şeriata dayandırılıyor, ALLAH’ın kanunları demektir şeriat neresinde yazıyor kadınları çocukları katledin diye şeriat söz tanımaz denilerek yapılmış bu gibi astarsız şeylerin İslamda yeri yoktur.. İslam hoşgörü dinidir, ikna yoluyla yayılmıştır ve bugibi şeyler kuran kaidelerini aşıyor.
İslam’ın ikna yoluyla yayıldığına dair araplar göktürk topraklarına hiç girmemelerine rağmen müslüman vardır ve şöyle bir geçip gittikleri hindistanda bugün 150milyon müslüman yaşamaktadır bu insanlarada katliam yapmaları gerekirdi ki bu hinduların diniyle İslam bambaşkadır..
SELÇUKLU DEVLETİ
Oğuzların üçoklar kolunun kınık boyuna mensupturlar.
Oğuz kağan Destanı’na göre Oğuz han(Kur’anda adı geçen zülkarneyn)ilk üç oğlunaÜÇOK diğer üçoğluna BOZOK unvanlarını vererek Oğzuları iki kola ayırmıştır.
Oğuz adından ilk kez Orhun yazıtlarında bahsedilmiştir.
Oğuzlar, Uygur devleti kurulunca Uygur egemenliğine girdiler. Uygur Devleti yıkıldıktan sonra Seyhun nehri çevresine yerleştiler:
Burada, OğuzYabgu Devleti’ni kurdular. Devlete adını veren Selçuk bey, Aral Gölü ile Hazar Denizi arasına hakim olan Oğuz Yabgu Devleti’nin komutanlarından Dukak bey’in oğludur. Dukak ölünce, Selçuk Bey OğuzYabgu Devleti’nde subaşı (Ordu komutanı) oldu.
Daha sonra yabgu ile arası açılan Selçuk bey kendisine bağlı oğuzları alarak Cend şehrine geldi. Burada kısa süre içinde Selçuk bey ve beraberindekiler İslam dinini benimsediler.
Vaktiniz varsa okuyun http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=32Oktan keleşin keyifle okuduğum makalesi.
Selçuk bey’in Mikâil, Arslan, Yusuf ve Musa adlarında oğulları vardı. Büyük oğlu Mikâil Selçuk bey’den önce öldüğü için çocukları TUĞRUL ve ÇAĞRI’yı, Selçuk bey yetiştirdi. Selçuk bey’in ölümü üzerine yönetime Arslan bey Yabgu unvanını alarak geçti.
Sultan Mahmut tarafından Arslan Yabgu hapesedildi. Hapis hayatı sırasında öldü. Dandanaksn zaferinde Tuğrul beyler Gazneli Mahmut oğlu Sultan Mesut’u dandanakan savaşında yeniyor ve bu Gazneliler Devlet çöküyor.
Tuğrul bey’in oğlu olmadığından, Çağrı Bey’in oğlu Alp Arslan, Selçuklu Sultanı oldu. Başa geçer geçmez amcasının veziri amîdülmülk’ü görevden alarak yerine Nizamülmülk’ü tayin etti.
Halife Kaim bi-Emrillah, Alp Arslan’a “Fetihler babası” Çok fetheden anlamına gelen “Ebü’l-Feth” lakabını verdi.
MALAZGİRT SAVAŞI(1071)
Alparslanın savaş taktiği mühimdir. Türkler 55.000, Bizans’ın güçleri ise 150.000-200.000 civarında iken bu marifet arayı kapatıyor.
Türklerin herzamanki imanlı marifeti.Zaferden sonra Anadolunun kapıları açılıyor, Türk toprağına dönüşüyor.
sanıldığı gibi alparslan’a malazgirt’i kazandıran ana etken bu taktik değil deniyor buna inanmamız beklenemez çünkü tarihin anasını ağlattık bu taktikle bizans ordusu içersinde konuşlanmış olan avar, peçenek, bulgar, karaçay ve balkar türkleri’nin selçuklulara bakarak bizim gibi giyinen, bizim gibi konuşan bir orduya karşı savaşmayız. bizim milli onurumuza aykırı. bir türk’le sadece kendimiz için savaşırız diyerek saf değiştirmesidir.
Sultan Alparslan “Toprak fethedenin malıdır”
“Biz Türkler temiz müslümanlarınz bid’at nedir bilmeyiz. Onun için ALLAH bizi aziz kıldı.”
İslam dünyası üzerindeki bizans baskısı kalktı. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebine bağlı olan Doğu Roma ilkk defa papalıktan yardım isteyerek Haçlı Seferlerinin başlamasına neden oldu.

Börü oyunudur. Türklerin karşısında bulunan ordular tarafından turan taktiği de denmiştir. müslüman olunduktan sonra dinsel semboller ile alakalı olarak hilal taktiği denmiştir. en iyi uygulayıcılarından birisi büyük türk komutanı “selahaddin eyyübidir.”
Jullius Caeser’da bunu kullanmaya çalışıyor ama yenilgiyle sonuçlanıyor. Başta atsız olmaz. Türklerin at üstünde oku iyi kullanmasından da kaynaklanıyor. Türkler’in bozkurtlardan öğrendiği taktiktir. bozkurtlar, kendilerinden sayıca fazla çakal, sırtlan vb. hayvanlarla dövüşeceklerinde kullanırlar bu savaş tekniğini.
merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılırdı. Merkez kuvvetleri düşmana saldırır, bir süre sonra saldıran bu kuvvetler kaçar gibi geri çekilirdi. Böylece geri çekilen askerlerin peşinden gelen düşman; ordunun sağ ve sol kısmı tarafından pusu kurulan yere çekilir, çember içine alınarak imha edilirdi.
Alparslandan sonra Melikşah geliyor.
*Piyer Lermit, Hıristiyanları müslümanlar aleyhine kışkırtan kişi.
Haçlı seferleri kuyruk acısı;
1096’da Pier Lermit’in milyonluk sürüsü Anadolu’ya geçer geçmez, Türkler tarafından tamamen kılıçtan geçirildi.
Ertesi sene altıyüzbinlik Haçlı ordusu karadan ve gölden yüklenerek İznik’i zaptediyor. Yedi hafta devam eden bu mücadelede Türkler mukavemet imkânı olmadığını görerek bu şehri, müttefikleri olan Bizanslılar’a bırakarak çekildiler.
Anadolu’dan geçerken harp ede ede yoluna devam eden bu 600.000’lik ordu, Kudüs’ü alırken 50.000’düşmüştü.
Kudüste Hıristiyan Kırallığı kuruldu.
1187’de Türkler Kudüs’ü de geri aldılar. Artık Avrupa buna tahmmül edemiyor. Haçlı seferii İngilizlerin Aslan yürekli richard’ı, Almanların Fredrik Barbaros’u Fransızların Lu filip’i kumandasında idi. Fakat Kudüs’ü alamadılar. Fransız kralı hastayım diye döndü. Aslan Yürekli Richard dişlerini gıcırdatarak avdet etti. Kırmızı sakallı redrik ise silifke çayında öldü. Alınan bir akka kalesine mukabil, Haçlı muharevesi mahvolmuştu.
Papa kudüs mutlaka alınmalıdır diye tepiniyordu. Artık krallar onu dinlemez oldular. Amma Şövalyeleri hareketlendirdi.
Bu şövalyeler ordusu, İtalyan Bonifas’ın umum kumandanlığında toplandı. Papa onlara Anadolu’dan gitmemelerini denizden hareketle kudüs’ü işgal etmelerini tavsiye ediyordu. Şövalyeler ise ne Papa’yı dinlediler ne de Kudüs’e gittiler. Bizans’ı aldılar.
Papa istediği kadar afarozlarına devam ede dursun, bunlar Bizans’ı tahrip ve yağmadan geri kalmadılar. Nihayet İtalya’yı da elinde bulunduran Alman İmparatoru Frederik’in Türkler’le harp edeceği yerde ticaret müzakerelerine girişi,
Papa’nın ona aforoz tufanı yağdırmasına vesile oldu.
Fredrik, Papa’sız tacını giyiyor, artık Papa’ya ihtiyaç duymuyordu. İtalya’ya dönünce Frederik, Papa’yı ülkesinden kovdu. Afarozu kaldırttı. Artık yalnız Haçlı seferleri değil, aforoz müessesesi de iflas etti.
Aforoz kalkınca kolaylıkla istifade edilebildi. Bundan sonra yapılan haçlı sefeleri hıristiyanların aleyhine neticelenmiştir.
1096’dan 1270’e kadar süren bir boğuşma olmuştu bu. Eğer Türkler olmasaydı, Haçlılar çoktan her şeyi ve İslâm dinini silip süpüreceklerdi. Amma karşılarına Türk çıkınca, kendilerini silinip süpürüldü ve İslâm âlemi böylece kurtulmuş oldu.
Bu haçlılar seferlerinde batının istifadesi, 50 seneye yakın kaldıkları Kudüs’te olmuştur. Kudüs’ü alan Haçlılar, sayısızMüslümanlar’ı katletmişler ve adedi belli olmayan birçok İslâmi eserleri imha etmişlerse de, işgalin verdiği sarhoşluk geçince kıyıda köşede buldukları Arapça yazmaları tercümeye koyulmuşlardır.
Bundan başka yıkanmayı, gömlek giymeyi ve daha bir çok medenî İslâm âdetlerini burada görmüşlerdir. Bu görenek ve tercüme hareketleri az olmakla beraber, batılıların istifade etmesine yardımcı olmuştur.
İslam kültürüyle yetişmiş Napoli krallığı dahilinde 13.asrın en büyük kilise ilahiyatçısı ve filozofu olarak tanındı. O, bu şöhretine ve kazandığı itimada dayanarak.
“İslâmizm” yerine “Helenizm”i ikameye çalıştı. Bu hıristiyan filazofu, Müslüman Türkler’in, Haçlı seferlerinde, Hıristiyanlar’a indirdikleri darbelerin yarattığı kinden ötürü, beslediği nefret sevkiyle muvaffak da oldu.
O, Mülsümanlar’ın her şeyi Yunanlılar’dan aldığını, bunun için de öğreticlik şerefinin Müslümanlar’a değil, Yunanlular’a verilmesi gerektiğini iddia etmekteydi. Hâlâ bugün bile, Avrupa’nın meftun ve meclubu olduğu Helenizm efsanesi, bir Hıristiyan taassub ve kıskançlığının eserlerinden başka bir şey değildir.
***
Türklerle başetmek mümkün değil bunu kendileri itiraf ediyorlar.. aynı şey Osmanlı için de söylenmişti yahudiler kaolisyonu Siyon protokollerinde belirtiliyor bizle sadece osmanlı başedebilirdi diye..
Kafkasya’da Şeyh Şamil’in torunlarından bir avuç yiğit. Dünyanın en güçlü ordularına karşı verdikleri destansı mücadele.. ALLAH onların eliyle birçoklarına azab ediyor.
Bugün Ruslarla savaşan çeçenlilerin çeçenistanında yanlarında kafkasyada ki adigelerin, şapsığları çeçenleri Onlarında yanlarında Azerbeycanlıları, Türkmenleri.. Osmanlı yıkıldığında 32 posta ayrıldı diğer Türklere noldu?
 
Son zamanlarda birçok yerde görüyorum; 

"Türkler kılıç ile Müslüman oldu, Türkler'i kılıçlayan da Müslümanlar'dı, araplar Türkler'i katlederken Kur'an'dan emir aldılar, bunu bile bile bir Türk nasıl Müslüman olabilir, nasıl İslâm'ı seçer?..." diyenleri.

Bu kişiler bu dediklerini Taberi ve Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı'nın kitaplarında yazan Talkan ve Curcan katliamlarını da örnek gösterip;
Emeviler'den İslâm Âlimlerinin "Zalim" diye tanımladığı ve Kâbe'yi bile iktidar için taşa tutan Haccac ve dönemin valilerinden Kuteybe'nin birçok Türk'ü Müslüman olsunlar(!) diye kılıçtan geçirip asimile ettiklerini ve bunu da ayette yazdığı üzere İslâm adına yaptıklarını söyleyip sanki"İslâm Türk'ü öldürün" diye emir vermiş diyerek Türk Genci'nin kafasını karıştırıyorlar....

Bu kişiler söylediklerini(iftiralarını) Kur'an-ı Kerim'in Tevbe suresi 5. ayeti'ne ve Bakara Suresi'nin 191. ayetine dayandırıyorlar...
Ayetler'in meâli aynen şöyle;

"O haram olan aylar çıktımı artık o bir müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, habsedin ve bütün geçid başlarını tutun, eğer tevbe ederler ve namaz kılıb zekâtı verirlerse sebillerini tahliye edin, çünkü Allah gafur, rahîmdir." 
Tevbe Suresi 5. Ayet (Elmalılı Hamdi Yazır Meâli'nden)

"Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Yalnız Mescid-i Haram'ın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın! Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir."
Bakara Suresi 191. ayet(Elmalılı Hamdi Yazır Meâli'nden)

Bu iki ayeti de örnek gösterip,
"Bakın işte İslam inanmayanları öldürün diye emir veriyor, Haccac ile Kuteybe'de bu ayetten dolayı birçok Türk'ü kadın-çoluk-çocuk demeden katletmiştir" sonucunu çıkartıyorlar.
Sonra da, "Türkler kılıçla Müslüman olmuştur, artık baskıyı üzerinizden atın, özünüze dönün, sizin dininiz İslâm olamaz, arabın diniyle ne işiniz var?" diyorlar.
 
Şimdi öncelikle Allah'ın(c.c) "inanmayanları öldürün" emrinin olup olmadığını hep beraber inceleyelim.
 
Yukarıda Tevbe Suresi'nin 5. ayeti'nin ve Bakara Suresi'nin 191. ayet'inin meâlini verdim.
Bu meâle baktınız mı, sanki İslam inanmayanları durup dururken öldürün diyor mesajı ortaya çıkıyor.

Şimdi öyle miymiş yoksa öyle değil miymiş, bu ayetlerin hemen bir önceki ayetlerine bakıp beraber görelim.
Şimdi Tevbe Suresi 4. ayetin ve Bakara Suresi 190. ayetin meallerini yazıyorum,
 
"Ancak antlaşma yaptığınız müşriklerden daha sonra antlaşmalarında hiçbir eksiklik yapmamış ve aleyhinizde hiçbir kimseye arka çıkmamış olanlar başka. Bunlarla yaptığınız antlaşmayı süresine kadar tamamen yerine getirin. Allah, her halde sakınanları sever."
Tevbe Suresi 4. Ayet (Elmalılı Hamdi Yazır Meâli'nden) 
 
"Size savaş açanlarla siz de Allah yolunda çarpışın; fakat haksız taarruz etmeyin. Çünkü Allah, haksız taarruz edenleri sevmez."
Bakara Suresi 190. ayet(Elmalılı Hamdi Yazır Meâli'nden)

Şimdi bu iki ayetin mealine de bakılırsa, Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın (c.c) Müslümanlar'a;
1- Anlaşma yapılan,
2- Kendilerine savaş açmayan müşriklere hiçbir surette dokunulmaması gerektiği ancak bir anlaşma yapılmış ve bu anlaşma müşrikler tarafından bozulmuşsa ve dâhi müşrikler savaş açmışsa karşı atağa geçilmesi ve o müşriklerin, inanmayanların öldürülmesi gerektiği görülmektedir.
 
Bu iftirayı yapan güruhlar özellikle İslam'a sataşmak ve Müslüman Türkler'in aklını karıştırmak için işte bu iki ayeti yazıp, "İslâm inanmayanları öldürün diye emir veriyor" diyerek, tarihte münafık emevi arapların Müslüman olmayan Türkler'e yaptığı katliamı İslam'a mal etmek istiyorlar.
 
Gördük ki; İslam'ın böyle bir emri yoktur!
 
Gelelim şimdi Talkan ve Curcan katliamlarına...

Bu katliamlar olmuştur, bahsettiğim iki münafık emevi arap kadın-çoluk-çocuk demeden Türkler'i katletmişlerdir (gerçi sonrasında atam Hülagü Han, bunlardan öcümüzü de almıştır.) lâkin Türkler bu katliâmlardan sonra asimile olup Müslüman olmamışlardır.
Kaldı ki bu katliamların olmasının sebebi o zamanki bir iki münafığın iktidar kavgasından başka bir şey değildir...
Manevi hiçbir yönü yoktur...

Yukarıda yazdığım tarzda söylemleri olan kişiler tarihi araştırmadan kendi kafalarından yorumlar yapan İslâm düşmanlarıdır...
Bunlardan bazıları ayetlerin meâllerini bile değiştirip, güyâ Rabbimiz'in İslâm'ı yaymak için Müslüman olmayanları öldürün diye bir emri olduğunu ileri sürmektedirler.

Kütüb-i Sitte müelliflerinden Ebu Davud ( doğumu. M. 825 ) Sünen_i Ebu Davud isimli eserinde (Sünen-i Ebi Davud ve Tercemesi, tercüme İbrahim KOÇAŞLI cilt 5, sayfa 107 İst.1983) nakl ettiği;

Peygamber Efendimizin;

"Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın. Hele Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız."

ve 

"Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin. Çünkü ümmetimin mülkünü ve Allah’ın onlara olan bol ihsanını onun elinden ilk alan Kan tura oğulları olacaktır.(Ümmetimin idaresi Türklerin eline geçecektir.)” (Camius-Sağir/ Süyuti : UTRÜK( Türkler) maddesi, Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri cilt 4, sayfa 1719) 

meâllerindeki hadislerine rağmen Türkleri öldüren ve katliam yapanların Müslümanlığa hizmet ettiğini söylemek iftira değil midir?

Bahsedilen katliâmları Müslümanlar'ın Türkler'i öldürmesi diye göstermek günâh değil midir?

Tarihteki bir iktidar kavgasını İslâm'a alet etmek şerefsizlik değil midir?

Ve ne gariptir ki; İslâm(!) adına bu katliamları yapan kişi, bütün İslâm Alimleri'nin "Zalim" diye adlandırdığı, iktidar uğruna Kâbe'yi bile taşa tutan Haccac'ı Zalim'dir...
 
Bu iki münafık bu katliamları yapmış mıdır?
Yapmıştır.

Neden yapmıştır?
Daha fazla vergi almak ve iktidarlarını sağlamlaştırmak için.

Bu katliamlarda çoluk-çocuk, yaşlı-kadın demeden Türkler öldürülmüş müdür?
Evet katledilmiştir.

Peki bu katliam sonrasında "korkan" Türkler toplu hâlde İslam'a geçmiş midir?
Hayır hiçbir kaynakta böyle bir İslam'a toplu geçiş yoktur!


Şimdi gelelim Türklerin nasıl Müslüman olduğuna...

Türkler, Nuh peygamberin oğullarından Yâfes'in neslindendir. 

Türkleri İslamiyete yakınlaştıran en önemli sebep, Tevhid inancı olmuştur. Allah'ın(c.c) birliği inancı Türkler’de çok yaygın olan bir inançtı. Din adamlarını huzuruna çağıran Mengü Kağan, "biz tek Tanrı’nın varlığına, onun sayesinde yaşadığımıza ve onun emri ile öldüğümüze inanıyoruz" demişti. (Süleyman Kocabaş, Adil Türk İdaresi, s.15) 

Türklerde Allah'ın(c.c) birliği inancı "Kök Tengri" (Gök-Kainat Tanrısı) olarak isimlendirilmişti. Türkler’in inançları ile İslâm inancı arasındaki benzerlik sadece bununla sınırlı değildi.

İslamiyet öncesi Türkler ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanırlar ve kurban keserlerdi. Zina ve eşcinsellik kesinlikle yasaktı ve hırsızlık ağır ceza ile cezalandırılırdı. (İ. Hami Danışmend, Türk Irkı Neden Müslüman Oldu, s.17) 

Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinde İslam öncesi Türklerin inançları ile İslamiyet arasındaki büyük benzerlikler önemli rol oynamıştır. Bu benzerlikleri kavradıkça İslamiyete her geçen gün yakınlık duyan Türkler, Emevi Valisi'nin Horasan'da İslamiyeti yaymak için cami ve medrese açmasına hiçbir tepki göstermemiştir. Bu yakınlaşma süreci Arap Müslümanlarla Türklerin ortak düşmanları olan Çinlilere karşı omuz omuza mücadele etmesiyle doruk noktasına ulaşmıştır. 

Dünya Tarihinin Dönüm Noktası 

Türkler’in İslam dini ve Müslüman Araplarla tanışmasına vesile olan "Talas Savaşı"ndan Çin Ordusu karşısında zorlanan Müslümanların yardımına Türk süvarileri yetişmiştir. Savaşı izleyen Karluk beyinin emriyle savaş alanına giren Türk süvarileri karşısında neye uğradıklarını şaşıran Çinliler Talas Savaşı’nda yenilgiye uğramışlardır. Bu savaşın ardından İslamiyet Maveraünnehr’de kalıcı hale gelmiş ve Türkler de uzun zaman Çin tehlikesinden kurtulmuşlardır. 

Bölgeye adım atan Müslüman Araplar, Türklerin yüksek ahlaklarını, idarecilik ve savaştaki üstün meziyetlerini yakından tanıma imkanı bulmuşlardır. Bu savaş sonucunda, Türklerin Müslüman Arapları, Arapların da Türkleri tanımasına neden olan "Talas Savaşı" dünya tarihi için bir dönüm noktası olmuştur. 

Abbasiler ve Emeviler çekişirken Türklerde Çinlilerle savaştaydı . Abbasiler Türklerin ne kadar iyi bir savaşçı olduklarını biliyordu.
Bu yüzden Karluklara bir teklif yolladı;
Ordularına Türk asker katma teklifi ..

Bu teklif bir nevi 2 devletin ordularını birleştirmesi demekti. Ordular birleştirildi . Abbasiler Köktürklere Evlerini açmışlardı . Onlara iyi bakmışlardı. Karluklarda onların bu temiz yaşamlarından, Birbirlerine karşı güzel davranışlarından etkilenmişlerdi .

Türklerle ve abbasiler birlik olup önce Emevileri sonra talas savaşında çinlileri yenmişti.
Bu gelişmeler sonrasında karluklar abbasilere iyice ısınmış onların böyle uyumunun nedeninin İslam dini olduğunu anlamışlardır ve İslamiyete katılan ilk Türk toplumu olmuşlardır.

Talas Savaşı’nın ardından kitleler halinde İslam dinine geçen Türkler, iddia edilenlerin aksine hiçbir zorlama ile karşılaşmamışlardır: 

"Türkler, İslamiyeti samimi olarak, kendi istekleriyle, hiçbir zorlama ve dış baskı olmaksızın kitle halinde kabul edince, tarihlerinin yeni bir devresine ayak basmış oluyorlardı… "
(Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, s.47) 

Yılmaz Hoca'ya ekleme yapar isek;

Türklerin Müslümanlığa geçisi özellikle de Karahanlı döneminde Satuk Buğra Han Kara Hakan Abdülkerîm Bazir'in (921-955) Müslüman olmasıyla onunla birlikte tebâsı da Müslüman olmaya başlamıştır. 960 yılında ise İbnü'l Esir'in El-Kâmil fi't-Tarih'ine göre 200 bin çadırlık bir Türk topluluğu İslâmiyet'e girmiştir. 

Bu süreçte Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ayetleri Türkçeye tercüme etmesi'nin payının da büyük olduğunu unutmayalım! ...ki Müslümanlığı avrupanın ortasına kadar götüren Alp Erenler; Ahmet Yesevi Hazretlerinin öğrencileri ve bu öğrencilerin öğrencileridir.
 
Bakınız arkadaşlar;
Türkler kılıçla asimile olup Müslüman oldu demek bizzatihi Türkler'e iftiradır, Türk'ü "korkak" göstermektir.

Türk Tarihi'nde Türk'ü kılıca geçirip de bir şey yaptırabilen var mıdır?
Türk "kılıçtan" korkan bir kavim, bir ırk olsaydı nasıl olurda birçok milletin tarihinden kat be kat fazla Türk Tarihi'nde savaş olurdu?
Türk "kılıçtan" korkup da, inanç gibi önemli bir olgusunu değiştirecek bir karakterde olsa, tarihteki o zaferleri nasıl kazanabilirdi?
Türk "kılıçtan" ve "zorlamadan" korkup da boyun eğecek bir yapıda olsaydı, Türk dünya tarihindeki "dik duruşu" ile tanınabilir miydi?

Lütfen iyi düşünün.

Şimdi diyeceksiniz ki bu yazıyı neden yazdın?

Bu yazıyı; gün geçtikçe Talkan ve Curcan'dan dolayı ortaya atılan fitnenin yayıldığını gördüğüm için yazıyorum...

1- Kur'an ayetlerini eksik ve yalan paylaşıp Milletin kafası karıştırıldığı,
2- Türk'e "korkak" yaftası vurulduğu için bu yazıyı yazıyorum.

Dileyen dilediğine inanmak,
Dileyen de dilediği yerden almakta özgür;
Tabii iftira etmeden..