29 Mart 2014 Cumartesi

O SeS


Ya Rab! Bugün milletçe ağladık!
Türkiye halkı Van’dan yükselen bir ses duydu!
Bugün bu halk duyduğu bu sese inanamadı!
Bu ses meydanları inleten o bildik “Davudî” ses değildi!
Bu ses şiirler okurken yüreğimizi hoplatan ses değildi!
Bu ses inişleri ve çıkışlarıyla alışa geldiğimiz o Usta Hatibin sesi değildi!
Bu ses bir başkaydı bugün Ya Rab!
Bu ses bugün yüreğimizi dağladı Ya Rab!
Bu ses artık bir seçim konuşması sesi değildi!
Bu ses bir oy isteme sesi değildi!
Bu ses bir propaganda sesi değildi!
Bu ses bir ülkeyi baştanbaşa dolaşan Türkiye sevdalısının sesiydi!
Bu ses bir feryattı!
Bu ses bir çığlıktı!
Bu ses bir haykırıştı!
Bu ses tüm hainlere karşı bir öfke ve bir meydana okumaydı!
Bu ses bu ülkenin tüm düşmanlarına karşı bir isyandı!
Bu ses bugün yüreğimizi dağladıYa Rab!
Bu ses bizi bugün çoluk çocuk milletçe ağlattı Ya Rab!
Bu ses gözyaşlarımızı sel etti akıttı Ya Rab!
Bu ses Türkiye’den bugün ta Arş’a yükseldi Ya Rab!
Bu ses bugün bir zaferin sesiydi!
Bu ses bir kahramanın sesiydi!
Bu ses susturulamayan, susturulamayacak bir sesti!
Bu ses bugün tüm evrende çınladı!
Bu sese ilk defa Vanlı kardeşlerim şaşırdı!
Duydukları ses, duymayı bekledikleri ses değildi!
Karşılarında duran aynı kahramandı!
Ama ses onun sesi değildi!
Zira günlerdir gerçekleri haykıran ses artık ses olmaktan çıkmış bir feryat ve bir çığlık olmuştu!
Bu aziz milletin çığlığı!
Tüm İslam coğrafyasının çığlığı!
Tüm mazlumların, mağdurların çığlığı!
Bu sesin artık ne dediğinin bir önemi yok!
Bu sesin bizzat kendisi her şeyi anlatıyor!
Bu ses Türkiye’ye yetecek!
Bu ses bu milletin üzerinde oynanan tüm oyunları bozacak!
Bu ses bugün bizim yüreklerimizi dağladı Ya Rab!
Bugün milletçe ağladık… Hala ağlıyoruz…
Bu ses, bu millet bir daha ağlamasın diye kısıldı!
Bu ses, bu millet kadim haşmetini yeniden kazansın diye kısıldı!
Sen bize sesini feda ettin, bizler de sana canlarımız feda ediyoruz” diyen bu millet! Bugün milletçe ağladı!
Ya Rab! Sen ki her şeyi işitensin!
Ya Rab! Tıpkı Hz. Âdem’in tövbesini duyduğun gibi…
Tıpkı Hz. Nuh’un duasını işittiğin gibi…
Tıpkı Yusuf’un sesini kuyunun dibinden işittiğin gibi…
Tıpkı Hz. Musa’nın Kızıl denizin kenarındaki feryadına denizi ikiye yararak karşılık verdiğin gibi…
Tıpkı Hz. Muhammed’in (a.s.) Bedir harbinde sana; “Ya Rab! Bugün şu bir avuç askerimi kaybedersem bir daha senin adını yeryüzünde anan kalamaz” diye yaptığı duasını kabul buyurduğun gibi…
Ey bu milleti tarih boyu kenarına geldiği tüm uçurumlardan mucizevî bir şekilde kurtaran Allahım!
Bizleri derinden derine ağlatan bu kısılmış sesi öyle bir duy ki!
Bütün bir dünya o sesin senin katında ne kadar değerli olduğunu anlasın!
Ey merhametliler merhametlisi! Bu sese cevap ver!
Bu ses hepimizin sesidir!
Bu ses bizim, asırlardır sessiz kalmış kimselerin sesidir!
Bu ses asırlardır çıkaramadığımız bizim kısılmış sesimizdir.
Sanki asırlardır kısılan sesimize tercüman olmak için kısılmış gibi…
Bu ses bu milletin istikbalinin sesidir!
Bu ses büyük Türkiye’nin sesidir!
Bu ses bir kere daha tüm dünyaya; “Ey dünya artık tarih sahnesinde biz de varız” diyen bir sestir!
Bu ses indirilmeye çalışılan bayrağımızın göklerde ilelebet dalgalanmasının sesidir.
Bu ses büyük İslam medeniyetinin yıkıldığı Orta Doğu coğrafyasında gömülü olan bir medeniyet ve kültürün yeniden diriliş sesidir!
Bu ses bu topraklar için toprağın altında yatan sahabenin, evliyanın asfiyanın şehitlerin sesidir!
Ya Rab! Bu sesi tıpkı Kâbe’de yapılan dualar gibi…
Bu sesi Arafat’ta yapılan dualar gibi duy! Âmin! Âmin! Âmin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder