21 Eylül 2013 Cumartesi

Jak Cordoba Sultana Hayim Kamhi;Halic kiyilari bizimdi


İşadamı Jak Kamhi Kamhi, arazilerin istimlak projesiyle artık kendilerinde olmadığını söyledi.
"Unkapanı’ndan Eyüp’e kadar Haliç kıyısındaki arazilerin büyük çoğunluğu Kamhilere aitti" diyen Kamhi Varlık Vergisi nedeniyle Aşkale’ye giden amcası Bensiyon Kamhi’nin dönmediğini de açıkladı.
Adı Jak Cordoba Sultana Hayim Kamhi. İsminin bu kadar uzun olmasının nedeni aile tarihinde gizli. 1492 yılında engizisyonun baskısından İspanya’yı terk etmek zorunda kalan ailesi İspanya’nın Cordoba kentinde yaşamış. Dinini değil ülkesini terk etmeyi tercih eden Museviler Sultan 2’nci Beyazıd’ın gönderdiği gemilerle İstanbul’a gelmişler.
Radikal yazarı Jale Özentürk, Kamhi ile yeni kitabı Gördüklerim Yaşadıklarım'ı konuştu. Özgentürk'ün manşete taşınan köşesinde Kahmi ilginç açıklamalarda bulunuyor. İşte o röportajdan bir bölüm:
HALİÇ KIYILARI BİZİMDİ
Babamlar kendi arazilerinin üzerine gemi söküm atölyeleri kurmuşlardı. Aslında bir süre öncesine kadar yine vardı böyle atölyeler. Ancak o ünlü Haliç temizliği sırasında büyük bir kısmı kaldırılıp başka yerlere taşınmıştı. O günlerde İBB Başkanı olan Bedrettin Dalan Haliç operasyonu başlatmıştı ve bizim tekne şantiyesi de istimlak edildiği için Ali Koçman ve Marmara Transport ile ortaklığa girip Tuzla’da yeni kurulan tersane bölgesinde 100 bin metrekarelik bir tersane yeri oluşturduk. Ancak daha sonra hem Koçman hem de Marmara Transport ortaklıktan çekildi ve şantiye bütünüyle bize kaldı. Biz de artık tümüyle Profilo’nun üzerine aldığımız şirketle Tuzla’da tekne imalatına devam ediyoruz. Haliç’te Kalkavanlar veya Sadıkoğulları gibi sonradan armatör olacak bazı Karadenizli aileler de gemi sökümünde amcam ve babamla çalışırlardı.
İSRAİL'E SEMPATİ BESLİYORUM
Ben bir Musevi olarak İsrail’e tabii bir sempati besliyorum. Ama esas olarak Türkiye İsrail dostluğunun ve işbirliğinin yakın geçmişte her iki ülke ve toplumlarına yararlı sonuçlar sağladığını düşünenlerdenim. Gerginliğin, işbirliğine nazaran hem Türkiyemizi, hem de İsrail’i bazı artılardan uzaklaştırmasından üzüntü duyduğum muhakkaktır. Aramızdaki dostluğun yeniden yükselmesi için ‘özür’ konusu da kapandığından, gecikme olmaksızın adımların atılacağını umut ediyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder