24 Ocak 2015 Cumartesi

BOYUNDAN BÜYÜK İŞLER!


Ortalık toz duman... Tezgâha katılanlar, şuurlarını kaybetmiş durumda... Ellerinde olanla, olmayanla hücum ediyorlar!..
Perde arkasındaki güçler, “küresel finans kapitalizminin kalelerini tehdit eden” mevcut idareyi yıkıp yerine ‘Derviş Modeli’ bir yapıyı getirmek için var güçleriyle bastırmakta.
‘Toplum Mühendisleri’ milletimizi psikolojik baskı altında tutmak istiyor.
Bunun yolu da, ‘uygun’ materyalleri kullanarak korku, endişe, panik ve‘itimatsızlık’ atmosferi oluşturmak.
(...)
“ABD, petrol satışından elde edilen gelirlerin bir Amerikan bankası üzerinden paylaştırılması” konusunda “son derece ısrarlı”ydı!..
Bu da 17 Aralık Operasyonu’nun ana sebepleri arasında.
Bir zamanlar ipleri tamamen ellerinde olan Türkiye, boyundan büyük işlere kalkışmış, oyun alanlarına müdahil olmuştur.
Türkiye bu haliyle, sömürülen ülkeler için de ‘kötü emsal’ teşkil etmektedir.
Onlara, ‘Sömürülmeye mahkûm olmadıklarını, sağlam bir idareye kavuştukları takdirde içinde bulundukları durumdan kurtulabileceklerini’göstermektedir.
Bu ‘kötü emsal’e haddi, kendisinden öncekilere yapıldığı gibi bildirilmelidir.
MUSADDIK, TORRİJOS, SADDAM!
‘Ekonomik Suikast’a geçmişten misaller...
İran 1953: Demokratik yollarla iktidara gelen Muhammed Musaddık, yabancı petrol şirketlerinin İran petrolü üzerindeki kontrollerine son vererek petrol gelirlerinin İran halkına dağıtılmasını sağlamak isteyince bir operasyon başlatıldı.
Askeri müdahaleyi göze alamayan baronlar, bir CIA ajanı olan Kermit Roosevelt’e sağladıkları birkaç milyon dolarlık fon ile İran’da ayaklanma çıkartılmasınıistedi.
Hedefine ulaşan bu yöntem ile Musaddık devrildi ve bunun sonucu olarak petrol ile ilgili tüm düzenlemeler eski haline getirildi.
Enerji baronlarının çıkarlarını tehdit eden Musaddık uygulamalarına karşı alınan tedbirler, ‘ekonomik tetikçi’ kavramının ortaya çıkmasına sebep oldu.
Dünyayı yönetenlerin çıkarlarını zedeleyen her hamle ilk etapta ‘ekonomik suikast’ yöntemi ile önlenmek istenmiş, sonrasında ise farklı girişimlerde bulunulmuştur.
Bu duruma verilebilecek en çarpıcı misallerden biri de, 1981 yılındaPanama’da yaşananlardır. Dönemin Başkanı Omar Torrijos, Panama Kanalı’nın mülkiyetinin ülkesine geçmesini sağlamanın bedelini canıylaödemiştir.
‘Ekonomik tetikçiler’in tekliflerini reddeden Torrijos, Panama Kanalı’nı ülkeye kazandırınca bir ‘uçak kazası’na uğratılmıştır.
‘Ekonomik tetikçi’lerin çalışma yöntemlerine dair bir başka çarpıcı misal de Irak’tan.
Saddam Hüseyin’e karşı düzenlenen müdahalenin ilk iki aşaması da başarısız olmuştur.
Ekonomik tetikçilerin tekliflerini kabul etmeyen Saddam’a karşı ayaklanmaçıkarılamamış, suikastlar da başarıya ulaşamamıştır.
Durum böyle olunca da, son çare olarak askeri müdahaleyebaşvurulmuştur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder