17 Aralık 2014 Çarşamba

Kral ile deniz


Yüzlerce sene evvel krallarda o kadar kudret vardı ki ekserisinin son derece kibir ve azamet takınmaları şayanı hayret değildir. Fakat tarih bize böyle olmayan bir kral gösteriyor. O kral hiç kibirli ve azametli değil, bilakis çok mütevazı idi.
Bu kral İngiltere tahtında oturan bir Danimarkalı idi. kral (Alfred) den yüz sene sonra hükümdar oldu. İsmi de (canute) idi.
Sarayında etrafını alan müşavirleri ve saray halkı ona daima büyüklüğünden bahis eder, türlü türlü metih ve sitayişlerde bulunurlardı. Ona her fırsatta ne kadar kudreti olduğunu, en ufak arzusuna her şeyin itaat etmeğe ve baş eğmeğe mecbur bulunduğunu söylerlerdi. Fakat bu manasız ve budalaca methiyeler kralı aldatmadı. Mağrur ve kibirli bir adam olmadığından böyle budala cümleler, methiye sözler kulaklarına hoş gelmiyordu.
Bir gün kral deniz kenarında oturuyordu. Yanındı bulunan bendegânı onu ber mutad alkışlıyorlardı. Kral da her zaman olduğu gibi bu methiyelerden hoşlanmıyor ve sıkılıyordu.
Kral, burada, denizin kenarında mühim bir ders verebileceğini
Düşündü. Sandalyesini denizin kenarına koymalarını emir etti. Sonra kuvvet ve kudret sahibi deryanın yanına oturarak dedi ki:
— benim bütün insanların en büyüğü olduğumu söylüyorsunuz, değil mi?
— evet! Ey muhterem kralımız! Dünyada senin kadar büyük kimse yoktur.
— her şey benim emrime itaat eder mi?
— evet! Her şey sana itaat eder.
— pek ala! Deniz bana itaat eder mi?
Kralın bendegânı bu suale ne cevap vereceklerini şaşırdılar. Önlerinde kuvvetli deniz vardı. Büyük dalgaları sahile doğru yuvarlanarak geliyorlardı. Kürrei arzda onları durduracak hiçbir kuvvet yoktu. Dağlalar kralın ayaklarına doğru geliyor ve yaklaşıyorlardı. Fakat budala ve müdahin adamlar hayır! Demeğe korktular ve dediler ki:
— ey muhterem kral! Denize emir et. O da sana itaat eder. Bunun üzerine kral yüksek sesle emir etti:
— ey deniz! Artık yaklaşma. Dalgalarına yuvarlanmamalarını, sularına ayaklarıma dokunmamalarını emir ediyorum.
Fakat derya ne zaman bir insanın emrini dinlemiştir? Dünyada hangi kuvvet dalgaların kenara doğru hücumunu durdurabilmiştir?
İşte bu defa da deniz krallık emrine itaat etmedi. Dalgalar yuvarlanmakta devam ettiler. Sular, gittikçe kralın sandalyesini ihata etti, ayaklarını ve elbisesini ıslatacak kadar yükseldi.
Kralın bendegânı bunu görünce korktular, acaba, kral deli mi oldu?
Sayfa:10
diye düşündüler. Çünkü bir adamın denize emir etmesi divaneliktir, o öyle bir kuvvet idi ki onun yanında bir kralın kudreti bile hiç mesabesinde kalırdı. Fakat müdahinler ona her şeyin itaat edeceğini kati olarak söylemişlerdi.
Kral, denizin, emrine itaat etmediğini görünce başından tacını çıkarıp kumların üstüne attı ve haykırdı:
— ben bunu bir daha başıma koyamam.
Her şeydeki kudrete nispeten insanlardaki kuvvet nedir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder