25 Nisan 2015 Cumartesi

"NUSRET" olmasaydi Çanakkale olmazdi


Çanakkale’de ilk ateş, 3 Kasım 2014’te İngiliz ve Fransız donanmalarıtarafından Seddülbahir Kalesi’ne açılır...
O gün; “81 er ve 5 subayımız şehit” düşer... Bu “ilk ateş”tir ama,“Çanakkale Cephesi”nin açılışı 19 Şubat 1915 günü olacaktır!..
O gün ve müteakip günlerde, İngiliz donanması; boğazı koruyan tabyalarısusturmak ve mayınları temizlemek için harekata başlar... Hedef, peyderpey boğazı koruyan tabyaları susturmak ve asıl Çanakkale Muharebeleri’nin nihai hedefi İstanbul’u ele geçirmektir. Tabiî, sadeceİstanbul’u değil, daha sonra da Bağdat’ı, Şam’ı, Mekke ve Medine’yi ele geçirip, “İslâm toprakları”na hakim olmayı plânlamaktadırlar!..
19 ve 25 Şubat’taki bu bombardımanlarda boğazın dışındaki Kumkale veOrhaniye Tabyaları ile karşılarındaki Ertuğrul ve Seddülbahir Tabyalarısusturulacaktır. Hedefin ikinci aşamasında ise Boğaz’ın iç tabyalarını susturmak için harekat devam eder. 
NUSRET OLMASAYDI
Hemen her gün Boğaz’a girip bombardıman yaparlar, işte bu Çanakkale Muharebeleri’nde denizden saldırı aşamasında “dönüm noktası” olarak tanımlayabileceğimiz çok büyük bir hadise gerçekleşir...
İngiliz ve Fransız donanması, boğaza her girişinde Erenköy Koyu’nda“manevra” yapar... Bu durum; boğazı savunan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa ve kurmay subaylarının gözünden kaçmaz... Öyle ya; “hep aynı yerde manevra” yapmaktadırlar!..
Görürler ve anlarlar ki; bu durumda, Nusret Mayın Gemisi’ne büyük görev düşmektedir.
İngiliz donanması batırılacaktır!..
Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey ve Nusret Mayın Gemisi Komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, kendilerine verilen görevi yerine getirmek için, “7 Mart’ı, 8 Mart’a bağlayan gece” harekete geçerler...
“Boğaz’ın, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği” noktasına, yani İngiliz veFransız donanmalarının hemen her gün “manevra” yaptıkları Erenköy Koyu’na “26 mayın” döşerler!..
Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği o 26 mayın, “savaşın seyri”ni değiştirir... Çünkü, İngilizlerin 3 büyük zırhlısı; 18 Mart günü, Nusret’in döşediği o mayınlara çarpar ve batar... Diğerleri de, “ağır yara” alarak çekilirler!..
Doğrusunu söylemek gerekirse; Nusret, o gün; “Türk ve dünya tarihine geçecek çok önemli bir vazife” ifa etmiştir...
Eğer Nusret; o gün “mayın”ları döşememiş olsaydı; kara muharebelerimuhtemelen olmayacak, müstahkem mevkinin her iki tarafındaki savunma düşecek, mayınlar temizlenecek ve İngilizler kendilerine belirledikleri hedefe yani İstanbul’a ulaşabilecekti!.. Tabiî oradan da Bağdat, Şam, Mekke ve Medine’ye!..
1915'de Çanakkale Deniz Savaşında İngiliz gemileri Irresistible ve Ocean, Fransız savaş gemisi Bouvet'i Çanakkale'ye gömen Nusret mayın gemisi 1955 yılında terhis edildi. Dahasonra çeşitli firmalar tarafından kuru yük gemisi olarak faaliyet gösterdi. Mersin limanında kaderine terk edilip yarı batık halde İskenderun Demir Çelik fabrikasına parçalanıp eritilmek için gönderilecekken Tarsus Belediyesi tarafından alınıp restore edildi, şu an şehrin girişinde güzel bir park alanının içerisinde müze olarak hizmet veriyor.

"Onlar" şimdi huzur içinde...

İngiliz Generali Oglander'in "Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı" (Military Operations Gallipoli, Official History of the Great War)adlı eserinin 1. cildinden: "Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez."

Sir Ccolyen Corbet'in, "Deniz Harekatı" adlı eserinin ikinci cildinden: "Felaketlerin hakiki sebebi keşif ve tayin olununcaya kadar çok geçmedi. Gerçek şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyu'na paralel olarak 20 mayın dökmüşler ve keşif gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyata rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır."

Bahriye Nazırı Winston Churchill 1930'da "Revue de Paris" dergisinde olayı şöyle yorumlamıştır: "Birinci Dünya Harbi'nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi demir kaptır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder