12 Aralık 2013 Perşembe

Bu sefer Ke-malin Dervisi ve Gezi analizi

Bu iyiliksever yengeye KOÇ grubu sahip çıkmış.
Koç Üniversitesi'nde öğretim görevlisi yapmış.
Allah razı olsun.
Yurt gezisine çıkmış Türk eşiyle. 
"Siyasete gir" diye baskı yapan zaten yengeymiş.
Onu Türk siyasetine kazandırınca haliyle yurt gezilerine de yönlendirmiş.
İngiliz Reuters bile onları takip etmiş. 
"Tamirci" diye başlıklar atmış İNGİLİZ... 
"Beklenmedik lider yurt gezisinde" diye tüm dünyaya duyurmuş.
Dünyaya mal olmada YENGE'nin payı büyük haliyle.
Mümtaz medyamız İngiliz'den geri mi kalacak. 
"Çok kibar yenge, hem de çok güzel" diye başlıklar atmışlar.
Türkiye bu muhteşem yengeyi konuşur olmuş.
Milletvekilleri "Güzel olduğu kadar, sempatik ve doğal" diyerek beyanat yarışına girmişler.
Eczacıbaşı ailesinin tekne turuna karı-koca katılmışlar.
Eşi beyefendi "Halkbank'a Almanları bekliyoruz" diye demeç vermiş tekne turu sonrası.
O yengenin adı Catherine.
Onu Catherine Derviş olarak tanıdık yıllar önce.
Medyada hergün manşetlerdeydi. 
"Cathy yenge" diye sevdirdiler halkımıza.
Zaten mümtaz gazetelerimizin verdiği haberlere göre çok güzel Çerkez tavuğu pişiriyormuş.
Tam bizden biriymiş. 
"Kemal Bey'in eşi" diye tanıttılar.
Ama sonra birden ortadan kayboldu.
Meclis darbeler komisyonu o dönemin Maliye Bakanı Güneş Taner'i çağırdı.
Güneş Taner komisyona; 
"Derviş diye birini aldılar getirdiler. 
IMF'den 40 milyar dolar borç aldılar. 
Bu parayı bankalara dağıttılar. 
Kime dağıttılar?
Kimleri zengin ettiler? Gidin siz ona bakın. 
Kemal Derviş'in 'eşim' diye yanında getirdiği kadın kim ona bakın" 
dedi.
Kemal Bey "Yenge" ve banka söylentileri ile ilgili "Boş iddialarla vakit harcamayalım" dedi.
Türkiye Gazetesi ise ilginç bir haber yayınladı.
Deniyor ki o haberde; 
"Araştırmacı yazar Erol Bilbilik'in 'Amerikaperestler' adlı kitabında Derviş'in 'eşim' dediği Catherine Stachniak'ın Polonya'dan ABD'ye göç etmiş bir Yahudi elitinin kızı olduğu, özel yetiştirilip Derviş'le birlikte Türkiye'ye gönderilmiş bir CIA ajanı olduğu öne sürülmüştü. 
Kemal Derviş Türkiye'ye geldiği gün Catherine hanımı 'eşim' diye tanıtmıştı. 
Ancak resmi kayıtlara göre, Derviş 1990 yılında ilk eşinden boşanmış, ondan sonra da hiç evlenmemiş görünüyor."
Neyse... 
GEZI ANALIZI DiKKAT...

"Protestolardan hâlâ modern bir Türkiye çıkabilir" başlıklı yazısında Kemal Derviş , son gelişmeleri değerlendiriyor ve "Hoşgörü ve evrensellik bu genç ülkeyi ilerletecektir" yorumunu yapıyor. 
"2011 yılında Arap dünyasında çalkantı başladığında bazı batılı uzmanlar, "Türk modelinin" nüfusunun çoğunluğu Müslüman diğer ülkelere örnek olabileceğini savunmuşlardı. Ancak son olaylar, kökleri siyasî İslam'dan gelen muhafazakâr bir parti yönetimindeki demokratik bir ülkeyle ilgili bambaşka bir tablo çiziyor" diyen Derviş, "Protestolar, Türk toplumunun önemli bir bölümünün bu ataerkil liderlik tarzından ve laik yaşam tarzları üzerinde artan baskıdan memnun olmadıklarını gösterdi." değerlendirmesini yapıyor.

"Peki Türk modeli parçalanıyor mu? Toplumu bölen fay hatları daha fazla istikrarsızlık, şiddet ve baskı mı getirecek?" diye soran Kemal Derviş, "Karamsar bir senaryo olası elbette ama ben bu olayların ardından gerçek bir Türk modelinin de çıkabileceğine inanıyorum" diyor.

BU SENARYOYA DİKKAT

"Laik gençliğin büyük bir bölümü, daha önceki kuşakların yapamadığı şekilde, daha dindar olan kardeşlerinin inançlarına, yaşam tarzlarına saygı duyduklarını gösterdiler. Örneğin, kız öğrencilerin başörtüsü taktıkları için üniversiteye alınmadıkları günlere geri dönmek istemiyorlar" diyen Kemal Derviş"Eğer muhafazakârlar ve inançlı kişiler de, diğerlerinin kendi yaşamlarını istedikleri gibi sürdürebileceklerini gerçekten kabul eder ve iktidar partisi de daha büyük bir çoğunluğa hitap etmeden ülkeyi yönetemeyeceklerini fark ederse işte o zaman Türkiye, Avrupa'daki Hıristiyan Demokratlar'ın Müslüman karşılığını oluşturabilir. Merkezin solundaki muhalefetin de ülkeyi oluşturan çeşitliliği tam olarak benimsemesi ve canlı bir alternatif durumuna gelmesi gerekli. İşte bu olursa, Türkiye başkaları için gerçekten bir örnek teşkil edebilir" yorumunu yapıyor.

Kemal Derviş yazısını, "Önümüzdeki yıllar çok önemli. Ben umutluyum, çünkü yaşanan son olaylar bana ileriye bakan genç bir ülkeyi gösterdi. Bu ülkede, Mevlana 'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ın dizeleriyle yüzyıllardır kuşaktan kuşağa taşınan bir hoşgörü ve evrensellik mesajı var. Ve son olarak modern Türkiye'nin kurucusu Atatürk'e gösterilmeye devam eden saygı, modernleşme yolundaki zorlu yolda elde edilen başarıların bir yansıması" sözleriyle noktalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder