1 Mayıs 2016 Pazar

1 Mayıs'ın bestecisi Sarper Özsan

-Marşın bestelenme hikâyesini anlatır mısınız? 

1974 yılıydı. Ankara Sanat Tiyatrosu, Bertolt Brecht’in, Maksim Gorki’nin romanından yararlanarak yazdığı “Ana” oyununu oynayacaktı. Müziklerini benim yapmamı istediler. Brecht’in bütün oyunlarında şarkı sözleri vardır. Oyunun 1 Mayıs 1905 sahnesi için Brecht, “İşçiler marş söyleyerek sahneye girer” notunu düş- müş ancak hangi marş olduğu belirtilmemiş. Kendisi de bu sahne için bir şarkı sözü yazmamış. Önce bu sahneye uygun bir marş aradım ama bulamadım. İş başa düştü ve marşın sözlerini yazmak zorunda kaldım. 1 Mayıs Marşı böyle ortaya çıktı.
-Önce söz mü müzik mi geldi? 

İkisini de birlikte yazdım diyebilirim. Bazen sözü müziğe, bazen de müziği söze göre düzelttim. Ayrıca 1 Mayıs’ı konu alan bir marşın coşkulu olması gerekiyordu. Kaldı ki, ben çocukluğumdan beri hep coş- kulu, heyecanlı bir kişi oldum. Bu benim müziklerime de yansıyor. Burada en güzel şey o heyecanı halkın da yakalayabilmesi. Zaten bir besteci niye yapar besteyi? Duygusu karşıya tam ulaşsın diye... Dokunmak için yapar. Bu konuda başarılı olmak beni tabii ki çok mutlu ediyor. 
-Besteyi sizin yaptığınızı insanlar biliyor mu?

Bilenler var tabii... Ama ben çok fazla ortalarda görünmek, böbürlenirmiş gibi olmak istemediğimden dolayı bilmeyen çok. Bu durum benim için çok önemli bir sorun değil. Bilenlerin bilmesi bana yetiyor. 

-Marşınızın bu kadar beğenilip dilden dile dolaşmasını bekliyor muydunuz?
Ben bu marşı bir tiyatro oyunu için yaptım. Müziği yaparken bu derece yaygınlaşacağı aklımın ucundan geçmiyordu. Ancak çok kısa sürede halka mal oldu diyebilirim. Bu durum benden kaynaklanmadı, kendiliğinden oldu.
'CEM KARACA'NIN COŞKUSU BANA YAKIN GELİYOR'
-Marşı birçok kişi ve grup seslendirdi. Siz en çok kimin yorumunu beğendiniz? 

Tüm sanatçı arkadaşlarım ellerinden gelenin en iyisini yaptı. Marşın bilinirliğinde hepsinin emeği var. Kendilerine çok teşekkür ederim. Cem Karaca’nın okumasındaki coşku ve heyecan bana daha yakın geliyor. Kaldı ki o plak yapılırken ben de stüdyodaydım. Marşın nakaratlarını Cem’le okumuştuk. 

-Marşın hep bir ağızdan söylenmesi nasıl bir duygu? 

Hep birlikte bir şey yapmak, yaşamın en güzel yanlarından biri. Hele koskoca bir miting içinde binlerce kişiyle birlikte yürürken, coşku içinde, sesinizin var gücüyle söylediğiniz bir marşın, insanı ne kadar mutlu ettiğini bu ortamı yaşayanlar bilir. Orada insan, yere daha kuvvetli bastığını, yalnız olmadığını, büyük bir coşku içinde olduğunu duyumsuyor ve mutlu oluyor. Ve bu büyük gücün bir parçası da sensin... Bunları söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. 

-1 Mayıs mesajınız nedir? 

Kendimizi sağlam tutmak ve geleceğe inanmak birinci vazifemiz olmalı. Her gecenin bir sabahı vardır. İyimserliğimizi yitirmemeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder