2 Eylül 2016 Cuma

1999 senesi Fetö yolculugu!

Dünyaca tanınan bir BANKERDİ. Monte Carlo'daki evinin kundaklanması sonucu öldürüldü. Olay çok ama çok ilginçti.
EDMOND SAFRA, 1932 doğumluydu. Lübnanlı bir Yahudi'ydi.
ARAP-İSRAİL SAVAŞI öncesi kurduğu INTRABANK ile önce Araplar'ın, sonra da Pakistan ve Hindistan'ın paralarını işletti.
Tek adres oldu. En zengin aileler SAFRA'dan vazgeçmiyordu! Sonra SAFRA'nın İSRAİL ajanı olduğu ortaya çıktı. Araplar hemen bankalara koştu. Paralarını çekti. Bunun üzerine SAFRA Cenevre'ye kaçtı. Çeşitli bankaların ortağı ve gizli sahibiydi.
Çok daha zengin oldu. Beyaz Saray, Kremlin, Mısır, Suudi Arabistan, Pakistan, Hindistan ve Singapur gibi finans merkezlerinde büyük şöhrete sahipti...
SAFRA ne zaman öldürüldü?
1999'da!
Peki neden Safra'yı yazdım?
Nedeni var!
Cemaate geleceğim...
Safra'dan iki yıl sonra ÜZEYİR GARİH Eyüp'te bir mezarlıkta öldürüldü.
Ya da bir başka yerde öldürülüp cesedi oraya getirildi. Bilemem...
Garih ile Safra arasında bir ilişki var mıydı?
Vardı!
Garih'in EŞİNİN YEĞENİ SAFRA'nın AKLIYDI. Türkiye ile ilişkileri o isim kuruyordu. Her şey onun üzerinden gidiyordu. Safra ve Garih'in eşinin yeğeni TÜRKİYE'den çıkan paraların büyük bir bölümünü yönetti. Rakamları kesin olarak bilen yok. Ama çok büyük miktarda para bunların elinde oyuncaktı. Bilen biliyor ama kimse sesini çıkaramıyordu!
Çok önemli bir KAYNAK buradan çıkan PARANIN 10 yılda 500 milyar DOLARI aştığını söylüyordu!
Rakam çok büyük...
Peki çıkan paralar yani TÜRK İŞADAMLARINDAN TOPLANAN
PARALAR NEREYE GİDİYORDU?
Bunu bilen var mı?
Çok yok!
GÜLEN'İN OKULLARINA... Bu operasyona...
Üzeyir Garih de HOUSTON'da bir merkez kurup buradan cemaat okullarına para akıtıyordu!
Ama Safra çok karışık ilişkilerin ortasındaki bir isimdi!
Republic National Bank of New York SAFRA'nındı. 1998'de FBI ile temasa geçti. İddiaya göre KARA PARA İŞİNE KARIŞAN RUSLAR'IN
İSİMLERİNİ VERMİŞTİ! Rusya'nın IMF'den aldığı paraların kendi bankası üzerinden nasıl yıkandığını anlatmıştı.
İşin ucu KREMLİN'e kadar uzamıştı.
Hatta Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile kızı Tatyana ve damadı Okulev'in bile adı skandala karıştı.
Yeltsin ailesinin Bank of New York üzerinden dolaylı yollardan para akladığı ve gizli hesapları bulunduğu iddia edildi.
Safra ölmeden iki ay önce 'Bende Parkinson var.
Yakında bankacılığı tamamen bırakıyorum' dedi. Sonra iki saldırgan kapıları ŞİFRELİ olan MALİKANEYE girdi. Yeni işe başlamış hizmetçisini vurdu. Görevli yere düşerken ALARMA bastı. Safra BANYOYA sığındı. Artık güvendeydi.
Kurşun geçirmez bir bölme ile hayatta kalmıştı. Karısının telefonla ulaşıp "Tehlike geçti!" sözüne bile inanmadı.
İtfaiye geldi. Kimseye güvenmediği için banyodan çıkmadı. Kundaklanan evdeki duman ölümü oldu! Yanında FİLİPİNLİ hizmetçisi Vivienne Torrente vardı. O da hayatını kaybetti!
SAFRA Amerikalılar'a kimlerin isimlerini vermişti?
Bunu bilen yok.
TÜRKİYE'DEN KİMLER VARDI?
HANGİ ÖNEMLİ İŞADAMLARI ÇARKIN İÇİNDEYDİ?
KİM NE KADAR PARA VERMİŞTİ?
PARA VERENLER ARASINDA KAÇ MUSEVİ TÜRK VARDI?
SİSTEMİN İÇİNDEKİ TÜRKLER KİMLERDİ?
KİM NE VERİYOR NE ALIYORDU?
Bunlar o gün de bugün de konuşulmuyordu!
Sistemi çözmek için PARAYI bulmak şarttı. Polisi, askeri, bürokratı buluyorduk! AMA PARAYI ISKALIYORDUK!
Eğer para bulunmazsa tehlike asla ve kat'a geçmez!
Bakın GÜLEN 15 TEMMUZ'dan sonra nerelere çıkıp konuştu?
Bir göz atın!
Le Monde: Sahibi Serge Dassault Le Figaro: Sahibi Serge Dassault CNN International: Sahibi Ted Turner Al Ghad: Muhammed Dahlan Financial Times: (Pearson PLC) Der Spiegel: Ortaklarından biri Jakob Augstein Yukarıdaki PATRONLARIN bir şekilde ORTAKLIK YAPTIĞI bir isim vardı!
Kim biliyor musunuz?
EDMOND de ROTHSCHILD...
Irak'ta BRT MEDYA vardı. ABDİngiliz ortaklığıyla ayakta duruyordu...
İşgalden sonra kurulurken Edmond de Rothschild'in orada da payı vardı.
Devam...
Capital Group Holdings LLC, 2013 yılından itibaren James Rothschild'e bağlandı... James Rothschild de, güvendiği önemli bir ismi Capital Group Holdings LLC. bünyesine kattı. Bu isim Robert J. Dunn'dı...
Bu çok özel bir isimdi. ABD eski Başkanı George W. Bush'a bir dönem danışmanlık yapan Dunn, önemli şirketlerde görev aldı. Bush ailesinin elinin bulunduğu Carlyle Group'ta üst düzey yöneticilik yapan Dunn, 2013 yılından itibaren Rothschild ailesinin Türkiye, Hindistan ve Polonya operasyonlarından sorumlu!
Ve DUNN 15 Temmuz'dan sonra önemli isimlerle bir araya geldi.
Türkiye'de... "15 TEMMUZ'un arkasında şunlar şunlar var" diye dolaşıp durdu!
Edmond Safra'nın İSRAİL AJANI OLDUĞUNU kim açıklıyordu?
Öldürülmesini kim emrediyordu?
Anlamadığım bir şey daha vardı!
Dostum sordu, cevap veremedim.
Bilmiyordum çünkü.
Soru şuydu: "15 Temmuz'dan sonra firar eden PAŞALAR neredeydi?" Bilmediğim için sustum. Gazete haberleri ile cevap verecek değildim...
Gülümsedi. "Neredeler biliyor musun?" diye ekledi ve cevabı yapıştırdı: HEPSİ İSRAİL'de...
Edmond Safra 1999'da öldürüldü.
Peki GÜLEN ABD'ye ne zaman gitti?
Bu cinayetten birkaç ay önce!
Peki para trafiği ne oldu?
Kim paralara hükmetti?
Kim kazandı?
Galiba doğru sorular bunlar...
Ama hiç bilmediğimiz GİZLİ GERÇEK ortadayken ekranlar GÜLEN MAGAZİNİYLE DOLU!
Akıllı olmazsak kaybederiz...
Anlayalım.....



Gülen'i ABD'ye kaçıran rapor 15 Temmuz'da gerçek oldu!
Devletin güvenlik kademesinde FETÖ tehlikesine ilk dikkat çeken kapsamlı rapor, 1999 yılında Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın başında olduğu ekip hazırlamış.
1999 yılında hazırlanan rapor ile ilgili konuşan Saral, "Biz raporun ikinci bölümünü müfettişlere ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na 18 Mart'ta gönderdik, 21 Mart’ta da Fethullah Gülen’i yurt dışına kaçırdılar" dedi.
TELEKULAK MAĞDURU OLDULAR
Saral ve ekibi raporu yazmaya devam ederken, “Telekulak Çetesi”oldukları iddiasıyla Emniyet’ten uzaklaştırıldılar. Saral’a göre uzaklaştırılmalarının nedeni Gülen hakkında çalışma yapmaları. 
17 YIL ÖNCE YAZILAN RAPOR 15 TEMMUZ'DA GERÇEK OLDU
1999 yılında Saral ve ekibi tarafından hazırlanan raporda şu ifadeler dikkat çekiyor:
"Belki silahlı bir cemiyetten söz etmek şimdilik mümkün değildir. Ancak, ele geçirmeyi hedeflediği devlet kurumlarından bazıları dikkate alındığında, hedefi top yekûn ele geçirme şeklinde ve bu kurumların yöneticilerinin Işık evlerinde yetişen mensupları tarafından işgal edilmesiyle mümkün olacağı gerçeği kendi deyimleri ile itiraf edilmiş bir suç olarak karşımızdadır."
17 yıl önce Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polislerin yazdığı rapor 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde gerçek oldu.
İKİ BÖLÜM YAZABİLDİLER ÜÇÜNCÜ BÖLÜMDE...
Raporlarının sadece ilk iki bölümünü yazabildiler. Üçüncü bölümü yani Cemaat’in finans kaynaklarını yazmaya başladıkları sırada haklarında gazetelerde "usulsüz telefon dinleme" iddiaları haberleri çıktı.‘’Telekulak Çetesi’’ olarak adlandırıldılar. Raporlarını tamamlayamadan görevlerinden uzaklaştırıldılar. 
Saral'ın Aljazeera'ya verdiği röportajdaki detaylara göre, raporun ikinci bölümünde o dönem cemaat olarak adlandırılan FETÖ yapılanmasındaki isimler yer alıyordu. 130 kişilik isim listesi hem müfettişlere hem de İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderildi.
Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral
RAPORDAN 3 GÜN SONRA GÜLEN KAÇTI
"Biz raporun ikinci bölümünü 18 Mart’ta gönderdik, 21 Mart’ta da Fethullah Gülen’i yurtdışına kaçırdılar" diyen Saral, yaşananlara ilişkin şunları anlattı:
"Çalışmalarımızın Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) nezdinde soruşturmaya tabi tutulması için bütün delil ve dokümanları DGM Savcılığına da gönderdik. Raporun ikinci bölümünü gönderdiğimizde altına 3. Bölümün finans ile ilgili olacağı notunu düştük.
Mayıs ayı içinde ana medyada “Telekulak Çetesi” başlıklarıyla bombardımana tutulduk. Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin bütün devlet kurumlarını dinlediği şeklinde hazırlanan dosyalar yedi klasör halinde Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’na verildi. Oradan aleyhimize bir yayın bombardımanı başladı. Ben bu kampanyanın, haberlerin doğru olmadığını zamanın İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a anlattım. Bakan Bey, sanki benim anlatımlarımı duymamış gibi “medya mensupları senin arkadaşın olur söyle onlara yazmasınlar” dedi. Bu görüşme 7 Haziran 1999 tarihinde oluyordu. Bakan ile yaptığım bu görüşmeden sonra ben ve ekibim açığa alındık. Bizi görevden alan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bir hafta sonra da Fethullah Gülen’in ABD’deki korumasının görev süresinin uzatılmasının onayını çıkarttı."
EMNİYET ARŞİVLERİNDE GÜLEN ALEYHİNE RAPORLAR BULUNAMIYOR
Emniyet arşivlerinde Gülen ve cemaat yapılanması aleyhinde hazırlanan raporların bulunamadığının da altını çizen Saral şöyle devam etti:
"Aslında 1991 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü kendi bünyesinde bir hamle yapmak suretiyle bir deşifrasyon gerçekleştirdi. 1991 yılında Cemaat kendi kadrolarını emniyet teşkilatının önemli birimlerine yerleştirmek üzere sözde mezuniyetten sonra adil şekilde çekilmesi gereken kurada çift torba yöntemiyle hile yaparken dönemin Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan tarafından suçüstü basıldılar. Ünal Erkan, o dönem bu işi tezgâhlayan öğretim görevlileri, öğrencileri, komiserleri Ankara DGM’ye gönderiyor. Uzun bir aradan sonra dosya takipsizlik ile sonuçlanıyor. Bir süre sonra da memurlara yönelik sicil affıyla idari cezalarda kalkıyor. Biz rapor hazırlarken bu dosyanın peşinde düştük Emniyet Genel müdürlüğü arşivinde değil, DGM’de savcının odasında zar zor bulduk. Bu takipsizlik ve sicil affı ile Cemaat devlet kadrolarında çok rahatladı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder