4 Aralık 2016 Pazar

YAZICIOĞLU İLE ERDOĞAN'A SUİKAST EKİBİ AYNI

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve ülkücülerin büyük saygı duyduğu siyasetçi Muhsin Yazıcıoğlu 5 Mart 2009 tarihindeki bir helikopter kazasında Kahramanmaraş’ta hayatını kaybetti. Kazadan sonra helikopterin radar altimetresini söken TSK personelleri 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yakalandı. Bu gelişme Muhsin Yazıcıoğlu’nun geçirdiği kazanın bir FETÖ suikastı olduğunu delillendirdi.
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında FETÖ izlerine rastlandı. Kazadan sonra olay yerine giden ekipte yer alanlar Erdoğan'a suikast timinden çıktı.
BBP'nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefat ettiği helikopter kazasında gazeteci eşi İsmail Güneş'i kaybeden Yasemin Güneş, takipsizlik kararı verilen dava dosyanın, kazada Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) dahli olduğu gerekçesiyle yeniden açılmasını istedi.

Güneş yaptığı açıklamada, FETÖ'nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Marmaris'te suikast girişiminde bulunan ve tutuklananlar arasında yer alan askerler Aydın Özsıcak ile Davut Uçum'un, helikopter kazasının ardından kaza kırım ekibinde yer alan ve helikopterden parça çalanlar arasında olduğunu, bunun Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporuyla netleştiğini söyledi.

Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği helikopter kazası dosyasının kapatılması üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına itirazda bulunduklarını anlatan Güneş, "Cumhurbaşkanı'mıza yönelik suikast düzenleyecek timin içerisinde Uçum ve Özsıcak'ın çıkması ve tutuklanmasının ardından avukatlarımız bu kişiler hakkında 18 Temmuz'da yeniden suç duyurusunda bulundular." dedi.

Kazanın hemen ardından "Muhsin Yazıcıoğlu’nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor" şeklinde yazılı bilgi notunu hazırlayan dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen'in de FETÖ operasyonunda açığa alındığını aktaran Güneş, bu kişinin FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklandığına işaret etti.

Güneş, darbeye kesinlikle karşı olduğunu ve ülkede böyle bir şeye müsaade edilmeyeceğini vurgulayarak, "Darbe girişiminde bulunulması bizim dosyanın yeniden açılması için bir ışık oldu. Burada da FETÖ denilen terör örgütünün parmağının olduğu ortaya çıktı. Dosyamızda 132 kişi var, bunların içerisinde o dönem ki Kayseri Valisi, bürokratlar, askerler ve polisler var. Umut ediyoruz ki bu dosya yeniden açılacak. Dosyamız 7 yılda 2-3 kez takipsizlik kararı gördü." diye konuştu.

Dosyanın yeniden açılma talebi

Dosyasının şeffaf bir şekilde yeniden incelemesini talep eden Güneş, "Yazıcıoğlu dosyası Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi dosyasıdır. Bizimki kadar delil, bilgi ve belge olan dosya yoktur. 135 klasör avukatlarımızın, parti camiasının, ailelerin desteğiyle olan bir şeydir. Takipsizlik kararı verildiği zaman bizim en çok üzüldüğümüz konu 135 klasörün çöp olmasıdır. Bu karar BBP camiasını ve aileler olarak bizleri çok üzdü. Çünkü dosyayı bu hale getiren ve emeği olan insanların emeği çöpe gitmiş oldu." ifadelerini kullandı.

Güneş, dosyanın "pilotaj hatası" gibi basit bir cümle ile kapatıldığını belirterek, "Bizim dosyamız pilotaj hatası değil kesinlikle suikasttır. Bu yüzden de umarım şeffaf bir şekilde araştırılarak yeniden bu dosyamıza müdahale edilerek açılır." dedi.

Asker görünüşlü teröristlerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında insanları şehit ettiğini ve bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını vurgulayan Güneş, darbenin bir ülkeyi her anlamda geriye götüreceğini söyleyerek, o gün darbe olması durumunda Türkiye'nin halinin de çok acı olacağına dikkati çekti.

Yasemin Güneş, bu dosyanın artık Türkiye'nin dosyası olduğunu vurgulayarak, "Dosyamıza hükümet yetkilileri ve herkes tarafından sahip çıkılması gerekiyor. Çünkü birçok konu orada var. Olaya karışan herkes yakalanıp cezalandırılmalı. Aslında biz Yazıcıoğlu dosyasına baktığımızda darbeyi ve Cumhurbaşkanı'mıza olan suikasti çok net bir şekilde görebildik çünkü o suikastte yakalanan 2 kişi daha önce de tutuklanmışlardı. Bunlar tekrar serbest kaldı, görevlerinin başına döndü. Umarım ki bundan sonraki süreçte hükümet de dosyaya sahip çıkar ve şeffaf bir şekilde araştırılmasını sağlar." diye konuştu.

Olay

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının BBP'nin Kurucu Genel Başkanı Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya ve Pilot Kaya İstektepe'nin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin, aralarında dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'nin de yer aldığı 132 şüpheli hakkında, "ihmal, kasten öldürmek, suç delillerini yok etme ve değiştirme" gibi suçlarla başlatılan soruşturmada, takipsizlik kararı verilmişti.
Kaynak: Muhsin Yazıcıoğlu kazasında FETÖ izleri!
Uzun süre bir kaza olarak bilinen Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili kamuoyunun her zaman şüpheleri oldu. Muhsin Yazıcıoğlu’nun Alperen Ocakları’nı suçtan uzak tutma yönünde çabalar gösteriyordu. Son olarak Hrant Dink cinayetini bir Alperen Ocakları üyesinin işlemesi üzerine Yazıcıoğlu cinayetin peşine düştü. Söylenene göre Yazıcıoğlu, vefatı ile sonuçlanan helikopter kazasını tam da Hrant Dink‘in ailesiyle görüşeceği hafta geçirdi.Suikast iddiası ile açılan davada helikopterin radar altimetresini söken Astsubay Aydın Özsıcak ile kaza kırım ekibinin başındaki Yarbay Davut Uçum gözaltına alındıysa da çıkartıldıkları mahkemece serbest bırakıldı ve dava kapandı. 15 Temmuz darbe girişimi ardından FETÖ üyeliği ortaya çıkarak gözaltına alınan isimlerin içinde bu iki TSK personelinin olması, Yazıcıoğlu cinayetinin arkasındaki FETÖ yapılanmasını aydınlatmaya başladı.
Kazadan sonra helikopterin radar altimetresini söken ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ardından yakalanan Astsubay Aydın Özsıcak
Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünden üç gün sonra, 30 Mart 2009’da FETÖ örgütünün terörist başı Fethullah Gülen “herkul.org” isimli kendi internet sitesinde “Alperen ve Liyakat” başlıklı bir konuşma yayınladı. Konuşmada Gülen’e soru soran kişi özetle “Bir ilahi tokatla kenara atılmamak için mutlak liyakat şart mıdır?” şeklinde soruyor.
Gülen bu soruya cevap olarak şunları söylüyor:
“Onca kin ve garez yüklü insanın her gün daha farklı bir komplo kurduğu bir dönemde, şayet gönül erleri, liyâkat peşinde koşuyorlarsa ve davaya ehil insanlar olmak için çırpınıyorlarsa, o ölçüde menfi neticelere istihkaktan uzak durmuş sayılırlar. Aksi halde, ne kadar liyâkat kaybına uğruyorlarsa, o nispette de derdest edilip bir kenara itilme istihkakıyla karşı karşıya kalmış olurlar.”
“Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir Perşembe akşamı vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar.”
Konuşmanın ilgili bölümünün YouTube kaydını buradan izleyebilirsiniz.

Darbeci askerlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Marmaris'te derdest etmesi halinde darbenin başarıya ulaşacağına dikkati çeken Özdağ, "Merhum Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin parçalarını sökenlerle Erdoğan'ın otelini basanlar aynı adamlar. Aydın Özsıcak ve o ekip aynısı. Özsıcak'ı (o dönem) serbest bırakanlar, bugün FETÖ'den tutuklu. O uçakları kullanan, helikopterin üzerinden geçen F-16 kullananlar da içeride, tutuklular." ifadelerini kullandı. (Milliyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder