Başbakan Erdoğan önceki gün "Nerede bu İslam dünyası, Gazze katliamına neden sessizler" diyor haklı olarak.
Gerçekten çocuklar bombalanırken, bebeler HAYDUTLARtarafından öldürülürken Araplar nerede?
Haydi gelin iz sürelim.
22 Arap ülkesi var.
Büyük çoğunluğu petrol milyarderi.
İngiliz ve Amerikan şirketleri petrolü çıkarıyor, büyük vurgun yapıyor.
Ülkelerin başındaki krallar ve şeyhler de artan parayı cebe indiriyor.
İngiliz, Amerikan ve İsviçre bankalarının kasaları, bu kralların ve şeyhlerin milyarlarca dolarıyla tıka basa dolu.
Müthiş bir sistem kurdular yüz yıl önce.
Petrol yatakları ile dolu Osmanlı'yı içerideki yerli HAİN'lerle paramparça ettiler.
Ortaya çıkan Arap ülkelerini kendilerine bağladılar. En ufak isyan düşüncesinde bile darbelerle indirdiler tepedekileri.
Arap ülkelerinde kral veya yöneten olmak istiyorsan Londra'da diz çökecektin, Amerika'da el öpecektin, Tel Aviv'de üç maymun olacaktın. Sahipler ve efendiler böyle diyordu, düzen böyle kurulmuştu.
Onun içindir Londra Arap kaynıyor.
Petrolden kazanılan milyarlarca dolar burada emlakçıları zengin ediyor.
2011 verilerine göre İngiltere de tam 114 bin 500 seçkin, sosyete milyarder Arap yaşıyor. "Tanrı Kraliçe'yi korusun"diye slogan atan İngilizler'in Başbakanları da "Tanrı Şeyhleri korusun" diye dua ediyor.
Geliyor bir Arap petrol şeyhi Arsenal'i satın alıyor. Sadece Arsenal Stadı'nın isim hakkına Emirates Havayolları'ndan 100 milyon sterlin geliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri kraliyet ailesi 210 milyon pound ödeyerek Manchester City'e patron oluyor, sadece transfere 100 milyon sterlin ayırıyor.
En zengin kulüp başkanı Chelsea'nin Yahudi Patronu Abromowich'di.
İngiltere liginde en zengin ünvanını 1 trilyon dolarlık servetiyle Birleşik Arap Emirlikleri Kraliyet ailesi aldı.
Londra ve New York'a Müslüman Araplar'ın petrol kuyularından çıkan milyar dolarları akıyor.
2008'de Araplar'ın petrol geliri 465 milyar dolardı. 2010'da ham petrolden kasalarına 450 milyar dolar girdi.
2011'de ise 11 petrol ihraç eden Arap ülkesinin geliri 624.8 milyar dolara yükseldi.
2012'de rakamlar 1.2 trilyon dolara çıktı.
Onun içindir Londra'nın en sosyetik iki semtinde yaşayanlar içinde Arap nüfusu birinci sırayı alıyor.
Kralların, şeyhlerin çocukları İngiliz okullarında okuyup en zengin semtlerde alışverişe çıkıyor, bir mağazadan 100 bin sterlin boşaltarak ayrılıyor.
Hem petrollerini çıkarıyor İngilizler, hem de en çok payı alıyor kuyulardan.
Ve Araplar'a bıraktıkları paraları da Londra'da geri alıyorlar.
Lordlar kamarasının her toplantsı kilise tarafından atanan 26 psikoposun duasıyla başlarken, Londra sosyetesi Araplar için de tam 85 Şeriat mahkemesi kuruluyor.
İngiliz aklı Arap parasını soyup soğana çevirmek için her yolu deniyor.
Sadece Körfez İşbirliği Konseyi'ne üye 6 Arap ülkesinin 2012 bütçe fazlalığı tam 558 milyar dolardı.
Sadece 2012'deki fazlalığı Filistin'e verseler, bugün ortada İsrail diye bir devlet olmazdı.
14 yıl önce Türkiye'nin de Arap ülkelerinden farkı yoktu.
Bizim de tıpkı bugünün Araplarında olduğu gibi kafamızı kuma gömerek yönetiyorlardı.
Tek farkımız petrolümüz yoktu.
Var olan paramızı da bankalarımızı hortumlayarak götürüyorlardı.
Göbekten bağladıkları medyamıza "Aman yeşil sermaye, Arap parası gelmesin, İRTİCA" diye yaygara attıyorlardı.
Borç-faiz batağına gırtlağa kadar sokarak soyuyorlar, köleye çevirip istedikleri İngiliz somunseverini başımıza seçtiriyorlardı..
Bizim de Londra sosyetesinde ağırlanan zenginlerimiz hep vardı. Ve hala var.
Erdoğan "Nerede İslam dünyası" derken aslında sorunun cevabını biliyor.
Londra'dalar, New York'talar, para harcıyorlar.
O paralardan da İsrail'e vergi gidiyor, silah olarak dönüyor.
Dünya da böyle dönüyor işte!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder