Paralel örgüte yönelik operasyonda teslim olan bir polis müdürü, şehit annelerine seslenerek şöyle diyor:
“Benim annem yok, lütfen beni evladı yerine kabul etsinler. Annemin hatm-i şerifi yarım kaldı. Son 5 cüzümü anneler okusun”.
Niye ki?
Nezarette, mahpusta Kuran okumak yasak mı? Tabii ki yasak değil, lakin mesele başka.
O yüksek sesle bunu söyleyip etrafına duyururken, “gazeteleri” de manşete çıkarıyor.
Anlayacağınız algı operasyonu yapılıyor.
Bütün mesele kamuoyuna “Bu adam mı casusluk yapmış kardeşim?” dedirtmek.
Bir diğerinin annesi ağlıyor; “oğlum oruçluydu” diye. Öbürü “tam sahura kalkmıştık…” diye başlıyor söze.
Abartısız; gözaltına alınan polislerin ailelerinin neredeyse tamamı aynı şeyi söylüyor yahut ima ediyor.
“Oğlumuz dindardı, namazını kılardı, vatanını milletini severdi”.
Bunları duyunca bir an aklıma İlker Başbuğ’un o meşhur açıklaması geldi.
Fatih Camii’nin bombalanmasıyla ilgili iddialara ne diyordu Başbuğ Paşa?
“Allah Allah diye ordusuna taarruz ettiren bir ordu, nasıl Allah’ın evine bomba atmayı düşünür?”.
Niye ki?
Nezarette, mahpusta Kuran okumak yasak mı? Tabii ki yasak değil, lakin mesele başka.
O yüksek sesle bunu söyleyip etrafına duyururken, “gazeteleri” de manşete çıkarıyor.
Anlayacağınız algı operasyonu yapılıyor.
Bütün mesele kamuoyuna “Bu adam mı casusluk yapmış kardeşim?” dedirtmek.
Bir diğerinin annesi ağlıyor; “oğlum oruçluydu” diye. Öbürü “tam sahura kalkmıştık…” diye başlıyor söze.
Abartısız; gözaltına alınan polislerin ailelerinin neredeyse tamamı aynı şeyi söylüyor yahut ima ediyor.
“Oğlumuz dindardı, namazını kılardı, vatanını milletini severdi”.
Bunları duyunca bir an aklıma İlker Başbuğ’un o meşhur açıklaması geldi.
Fatih Camii’nin bombalanmasıyla ilgili iddialara ne diyordu Başbuğ Paşa?
“Allah Allah diye ordusuna taarruz ettiren bir ordu, nasıl Allah’ın evine bomba atmayı düşünür?”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder