Birleşmiş Milletler tarafından 'güvenli bölge' ilan edilmişti Srebrenitsa. Şehrin güvenliğini Hollandalı bir askeri birlik sağlıyordu. Sırp kasabı Ratko Mladiç şehri sıkıştırmaya başladığında Boşnaklar 'bizden topladığınız silahları geri verin' dedilerse de Hollandalı aşağılık komutan Karremans bu isteği reddetti. Sonra, bu 400 Hollandalı aşağılık asker, şehirdeki 25 bin insanı silahsız şekilde Sırplara teslim ederek şehri terk etti. Ardından da Sırplar, 5 gün içerisinde 8.500'e yakın insanı katletti.
Merak etmeyin. Olaydan hemen sonra Lahey Adalet Divanı denilen haysiyetsizlik oluşumu toplanıp Srebrenitsa'da yaşananın bir soykırım olduğuna karar verdi. Kararda 'bu her ne kadar soykırımsa da Sırbistan bu soykırımdan sorumlu tutulamaz' maddesi de vardı lakin. Yani soykırım vardı, tamam. Fakat bunu Sırplar yapmamıştı. Bu durumda bu kurban olduğumun Boşnakları kendi kendilerinin soyunu kırmışlardı. Tabii bir de Hollanda hükümetinin daha sonra Srebrenitsa'yı Sırplara veren aşağılık askerlerine 'şeref madalyası' vermesi meselesi var. Biz gene de edebimizi koruyalım ve 'bunların şerefleri buysa şerefsizlikleri nedir acaba' diye sormayalım.
Boşnakların meşhur fotoğrafçısı Tarık Samarah'ın fotoğrafladığı meşhur bir grafiti vardır. Hollandalı askerlerin kaldığı eski akü fabrikasının duvarına, Hollandalı bir asker şöyle yazmıştır: 'UN: United Nothing'
United Nothing. Yani 'Birleşmiş Hiçbir şey', yani tastamam bir Türkçe çeviriyle 'Birleşmiş Hiçler.'
Bugün, yani Srebrenitsa'daki katliamdan tam 19 yıl sonra, Gazze'de, Suriye'de, Doğu Türkistan'da, Mısır'da, Myanmar'da, Irak'ta gene karşımızda United Nothing.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder