Türkiye'de Çıkan İlk Mizah Gazetesi
Letâif-i Asâr
Memleketimizde çıkan ilk mizah gazetesi, müstakil bir mizah gazetesi olmayıp "Terakki" isimli gazetenin ilave nüshalarıdır.
1868 de Ali Raşit ve Filip Efendiler "Terakki" isimli gazeteyi kurmuşlardı. Arapça olarak çıkan "Elcevaip" isimli bir gazetedeki yazıyı iktibas ettiği için kapatıldı.
1874 senesine kadar bir kaç defa daha kapatılıp açılan günlük TERAKKİ gazetesi; haftada bir defa kadınlara mahsus ilave sayısı ve bir de yine haftalık bir mizah ilavesi çıkarmıştır. Bu ilave mizah gazetesi ilk türkçe mizah gazetemizdir. Bu mizah gazetemizin ismi "Letaif-i Âsar"dır.
Selim Nüzhet Gerçek "Türk Gazeteciliği" isimli eserinde "Letaif-i Asar" hakkında şunları yazmaktadır:
"İptidaları içinde resim olmadığı gibi, münderecatı da oldukça saçmadır. Muharrirleri öteye beriye yaptıkları tarizler, neyi kastettikleri pekiyi anlaşılmayan sözlerle epeyce bir müddet gazeteyi doldurmaya çalıştılar. Fakat muvaffak olamadıklarını kendileri de anladıklarından gazetenin gerek başlığında, gerek münderecatında değişiklik yapmaya mecbur oldular. Bunu gazete kendi itiraf ediyor : "Vakıa bu ana kadar fena değil idiyse de pek de iyi denecek derecede değildi. Bu defa külahı çıkarılıp günleri tebdil olundu. ve tefevvuku inkar olunmaz bir hale geldi."
Bu tefevvuk kâfi derecede değildi. Gazete bir müddet daha oldukça sönük bir tarzda neşriyatına devam etti. Bir müddet daha sonra ise, Letaif-i Asarın hacmi büyüdü. Tam bir mizah gazetesi şeklini aldı. Ve şaka tarzında esaslı tenkitler yapmağa başladı. En son nüshalarında karikatürler de vardır. Terakki'nin iptidaları "Terakki" sonraları "letaif-i Asar" ismi altında küçük kıtada intişar eden bir mizah serisi daha vardır.
Terakki'nin muharrirleri arasında Hayrüddin imzasıyla yazı yazan Karski isminde bir Lehli vardır. Bu imza sahibinin bütün yazıları hürriyet telkini ile doludur. Ebuzziya Tevfik Bey, Suphi Paşa zade Ayetullah bey, Kemal paşa zade Sait bey ve ismail efendi isminde bir zat da muharrirlik ederlerdi."
Gazetenin tetkik edilen koleksiyonunda, gazete sahibinin Ali Raşit yerine sonradan Mustafa Ragıp olduğu görülmüştür.
------------
KAYNAK:
Hiciv Edebiyatı Antolojisi, ist.1955, shf:11/12
Diyojen Mizah Dergisi
Gerçek anlamda ilk Türk mizah dergisi, 23 Aralık 1869'da Teodor Kasap adlı Ermeni kökenli bir vatandaşın, kadroya Namık Kemal'i de alarak çıkardığı Diyojen olmuştur. Dergi adını ikibin yıl önce Sinop'ta doğmuş ünlü filozof Diyojen'den almış ve'Gölge etme başka ihsan istemem' sloganıyla haftada üç gün yayınlanmak üzere çıkarılmıştır.
Türkçe yayımından önce bir süre Fransızca, Rumca çıkan, Ermenice olarak da yayınlanan ve Türkiye'de modern mizahın ilk örneklerinin yayınlandığı dergi; Ali Bey, Ebüzziya Tevfik ve Namık Kemal'in imzasız yazılarına yer verdi.
Yayın yaşamını 1873 yılına kadar sürdürmüş olan Diyojen, 183 sayı çıkmıştır ve üç kez geçici olarak kapatılmıştır. Ancak son sayısı olan 183. sayısında siyasal içerikli mizah yazıları nedeniyle 9 Ocak 1873 tarihinde yönetimce yayımına son verilmiştir.
Tam dört kez kapatılan Diyojen 1870’de İstanbul’lu bir Rum olan Teodor Kasap tarafından kuruldu. Osmanlının ilk mizah gazetesi olarak adlandırılan Diyojen, fıçısında İskender ile konuşmakta olan bir Yunan filozofunu gösteren ilk sayfasındaki resim hariç yaklaşık bir buçuk yıl resimsiz olarak basıldı. İlk mizahi resim 26 Mayıs 1872 tarihinde 121. sayısında yayınlandı. İlk kapatılma nedeni, dördüncü sayıda İran Şahı’nın Bağdat’ı ziyaretini anlatırken etrafındakilerin sayısını abartması üzerinedir. Gazete 1,5 ay kapatılır.
Diyojen’in ikinci kez kapatılmasına ise 14 ve 15. sayılarında yayımladığı fıkralar sebep oldu ve gazete 15 gün süre ile kapatıldı. Diyojen 128. sayısında Namık Kemal tarafından kaleme alınan ve Sadrazam Mahmut Nedim Paşa’yı kediye benzeterek hiciv eden “Kedi Mersiyesi” adlı bir manzume yayımladı. Bu mersiye çok tutuldu ve Çaylak gazetesi 23. sayısında “Diyojen’in Kedisi” başlığı ile aynen yayımladı. Diyojen 132. sayısında Kedi Mersiyesine ek olarak bir de “Köpek Mersiyesi” yayımladı. Bu mersiyeden hükümet rahatsız oldu ve 133. sayıda yayımlanan bir uyarı gönderdi.
Diyojen’in son kapatılması ise 179, 180 ve 182. sayılarında Rus Çarı ve Mısır Hidivi İsmail Paşa ve Rus Başbakanı Gorçakof ile Rus elçisi İgnatiyef’in ağızlarından hayali mektuplar yazması üzerine olmuştur. Bu hayali mektupları Hakayikul Vakayi gazetesi ciddiye alarak “ Devlet ileri gelenleri ağzından sahte mektup yazmak” şeklinde yorumlandı ve eleştirdi. Diyojen’in savunması hükümeti ikna etmedi ve Diyojen tamamen kapatıldı. Kapatılma ilanında “Diyojen gazetesi mizaha mahsus bir gazete olduğunu bahane ederek adab-ı umumiye ve kaide-i hükümetin gösteremeyeceği bir yolda idare-i lisan etmeyi itiyat etmiş ve tashih-i usul etmesi için defatle ihtar ve tenbih ve birkaç kere tatil edilmiş ise de gene mesleğinde ısrar ve 179, 180 ve 182 numrolarında dahi bazı zevat-ı fihamın şan ve haysiyetine dokunacak isnidatı şamil imzalarıyla sahte mektuplar neşretmek faciasına kadar ihtiyar etmiş olduğuna ve bu halile devamı asla caiz olamayacağına binaen 12 Mart 1867 tarihli kararname mucibince işbu tarihten itibaren külliyen fesih ve ilga” edildiği ilan edilmiştir.
Teodor Kasap ( 1835-1905 ) 1835 Kayseri doğumlu Rum kökenli Osmanlı gazeteci ve yazardır. Teodor Kasap ilk Türkçe mizah dergisi Diyojen'i yayımlamıştır.
Gazeteci, yazar. Babasının ölümünden sonra İstanbul’a gitti. Çıraklık yaparak Kuruçeşme Rum Okulu’nda öğrenimini sürdürdü. Bir Fransız subayının yardımıyla Fransa’ya gitti (1856). Paris’te öğrenim gördü. İstanbul’a dönünce gazeteciliğe başladı, ilk Türk mizah gazetesi Diyojen’i çıkardı (1870-1873).
Âli Bey, Recaizade Ekrem ve Namık kemal’in yazılarıyla gazete, dönemin ilgiyle izlenen muhalefet organlarından biri oldu. Diyojen kapatılınca Çıngıraklı tatar, o da kapatılınca hayal ve İstikbal adlı gazeteleri çıkardı. Yazılarından ötürü hapse mahkûm edildi (1877), Avrupa’ya kaçtı. Birkaç yıl sonra bağışlandı, ölümüne değin mabeyn kütüphanecisi olarak sarayda görevlendirildi.
Tanzimat dönemindeki tiyatro çalışmalarını destekledi, Türk tiyatrosunun yerli kaynaklardan yararlanması gerektiğini savundu. Pinti hamit (1875), İşkilli Memo (1874), Para Mesleği (1875) adlı Moliére uyarlamaları yanında Lükresya Borçiya adlı bir oyunu vardır. Alexandre Dumas Pére’den Monte-Kristo (1871) çevirisi de ilk roman çevirilerindendir.
Diyojen Mizah Dergisin'den;
Uzun kulaklı çizilen bu şahıs İstanbul’da Ermeni harfli Türkçe yayınlanan “Manzume-i Efkar” gazetesinin sahibi Garabet Panasyan'dır. Uzun kulaklı çizilmesinin sebebi jurnalci olarak bilinmesindendir.
Mahmut Nedim Paşa Kabinesi’ni eleştiren ve Mithat Paşa Kabinesi’ni öven karikatür
**
(Diyojen'de yayınlanan ve Sadrazam Mahmud Nedim Paşa'yı yeren hicviye)Hırrenâme
Kedimin her gece böbrekle dolardı sepeti
Yok idi Ni'metinin râhatının hiç adedi
Çeşmi şehlâ nigehi fârik iken nik ü bedi
Sardı etrafını bin dürlü adular
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Keyfi gelse bıyığın oynatarak mırlar iken
Kızdırırsan yüzüne atlayarak hırlar iken
Kuyruğu geçse ele dırlanarak hırlar iken
Sofrada her kedinin def'ini hazırlar iken
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Keseyi kapsa dökerdi yere hep pâreleri
Ciğere işler idi tırnağının yâreleri
Koşturur oynar idi kukla gibi fareleri
Deliğe sokmaz idi bir gün o âvâreleri
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Ürperir tüyleri bir kerre deyince mırnav
Korkudan başlar idi lerzişe bakkal ile manav
Saldırırdı âdeme bulmaz ise başka bir av
Yüzünü görse köpekler diyemezken hav hav
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Sokulunca yatağa kovmak ile gitmez idi
Okşamakla tokadı tekmeyi farketmez idi
Yiyecek görse gözü mırlaması bitmez idi
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Hayal Mizah Dergisi
30 Ekim 1873 yılında Teodor Kasap tarafından çıkarılmaya başlanan mizah dergisidir.
Dergide; Ali Fuat bey, Nişan G. Berberyan, Santr gibi adlar bulunuyordu.
"Karagöz" tiplemesi Türk basınına ilk kez Hayal ile girdi. İşlenen konular Karagöz-Hacivat konuşmalarıyla, o zamanki deyimle "muhavereleri" ile verildi.
1877 yılında yayınlanan Nişan Berberyan tarafından çizilmiş aşağıdaki Karagöz-Hacivat karikatürü hem derginin kapatılmasına hem de Teodor Kasab’ın üç yıl hapse girmesine yol açtı.
1877’DE “HAYAL”DE YAYINLANAN,TEODOR KASAP’IN 3 YIL HAPİS CEZASI ALDIĞI KARİKATÜR… KARİKATÜRÜN ALT YAZISI ŞÖYLE:
- Nedir bu hal Karagöz?
- Kanun dairesinde serbesti, Hacivat!
Çıngıraklı Tatar Güldürü Dergisi
Çıngıraklı tatar, 1870 yılında çıkmaya başlayan Diyojen dergisinin 183. sayıda bitmesine müteakip, 1873 yılında çıkmaya başlayan yayındır (29 sayı). Cumartesi ve perşembeleri olmak üzere haftada iki gün çıktı. Yazılan imzasız olan derginin karikatürlerini Opçanadassis çizgi. Diyojen, Âli Bey, Recaizade Ekrem ve Namık kemal’in yazılarıyla dönemin ilgiyle izlenen muhalefet organlarından biri oldu. Diyojen kapatılınca Teodor Kasap Namık Kemal'le birlikte Çıngıraklı tatar'ı çıkardı. Tatar o dönem postacılara verilen isimdir. Teodor Kasap takip ve tacize dayanamadığı noktada onu kapatıp Hayal'i ardından Karagöz'ü ve Kahkaha'yı çıkardı. Yazılarından ötürü hapse mahkûm edildi (1877), Avrupa’ya kaçtı. Birkaç yıl sonra bağışlandı, ölümüne değin mabeyn kütüphanecisi olarak sarayda görevlendirildi. Tanzimat dönemindeki tiyatro çalışmalarını desteklediDergide yayımlanmış bazı karikatürler
Biraz yeşillik görmek için yazın köye göç etmek adetten imiş( Çıngıraklı Tatar, sayı 1, 1873)
Alt yazısı:
-Olmaz binmeli.
-Hayır inmeli. Anlamıyor musunuz?
-Canım anladım hem ineceğim, hem bineceğim hani ileri gitmeyecek miyiz ya!
-Avrupa Kıskacında Osmanlı İmparatorluğu,
Çıngıraklı Tatar, 1873, K. Opçanadassis.
*Çeviker bu karikatürü “ilerleme, özgürlük, eşitlik, adalet” temalarını işleyen Osmanlı toplumunun terakkisi (ilerlemesi, gelişmesi) kapsamı içinde yorumluyor. Çeviker karikatürün yayınlandığı dönemin özelliğini <başka karikatürlerle de örnekleyerek> “…Toplumun yenileşmesi, gelişmesi ve ilerlemesi için köklü çabaların verildiği yıllardır” tümcesi ile özetliyor. Koloğlu ise bu karikatürü “…Avrupa devletlerinin Osmanlı çağdaşlaşma girişimlerini frenleme gayretleri” tümcesi ile yorumluyor.
Çımacı ve Kayıkçı
Çımacı:
-Baba yorulma al ipi bağla.
Kayıkçı:
-Eyvallah evlâdım başka vakit, bugün işim aceledir.
Teodor Kasap’ın çıkardığı “Çıngıraklı Tatar” adlı derginin 26. sayısından bir karikatür…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder