İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İSTAÇ AŞ Enerji Yönetimi Şefi Fırat Sarp, yaptığı açıklamada, atıktan enerji üretimi ile çöp biyogazı (LFG) içinde yüzde 50 oranında bulunan ve karbondioksite oranla 23 kat fazla sera etkisi olan, dolayısıyla küresel ısınmaya neden olan metan gazının enerjiye dönüştürülmesi sayesinde daha yaşanılabilir ve sürdürülebilir bir çevre oluşumuna katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Odayeri tesisinin 34 megavatlık kurulu güçle Avrupa'da ilk sırada yer aldığını vurgulayan Sarp, "Odayeri ve Şile Kömürcüoda tesisleri, 2008 yılından beri faaliyette. Atıklar depolandığı zaman havasız ortamda kaldıklarında çöp gazı oluşuyor ve bu gaz tesislerimizde enerjiye dönüştürülüyor. Üretilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynağı olması nedeniyle, piyasada işlem görmeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından destekleniyor" dedi.
İstanbul genelinde günlük 16 bin ton çöp toplandığını belirten Sarp, 11 bin tonun Avrupa Yakası'ndaki Odayeri, 5 bin tonun da Şile Kömürcüoda tesisinde depolanıp bertaraf edildiğini belirterek, "Bugün itibariyle, enerji üretim tesislerimizin kurulu gücü Odayeri'nde 34, Kömürcüoda'da 14 ve diğer tesislerimizde 4 megavat iken yıllık toplam elektrik enerjisi enerji üretimimiz de 400 milyon kilovat saat seviyesinde" diye konuştu.
Atık miktarının artmasıyla birlikte gaz oluşum potansiyeli arttığını söyleyen Sarp, İstanbul'da oluşan atık miktarının, Yunanistan, Portekiz ve Macaristan gibi Avrupa'nın birçok ülkesindeki toplam atık miktarından daha fazla olduğunu bildirdi.
Resmi rakamlara göre, İstanbul'da 1995 yılında günlük 8,2 bin ton çöp toplanırken, bu rakam 2005 yılında yaklaşık 11 bin ton, 2014 yılında ise günlük 16 bin ton olarak kaydedildi.
Yılda, İstanbul'daki 230 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üreten İSTAÇ, 2015 yılının ilk çeyreğinde 1 milyon kişinin elektrik ihtiyacına eşdeğer, net 55 megavat saatlik bir üretim planlıyor.
Karbon salınımının azaltılması
İSTAÇ'ın atıktan enerji üretim tesislerinde çöp gazının enerjiye dönüştürmesi ile 2013 yılında 1,2 milyon ton karbon indirimi sağlandı. Bu rakam 600 bin aracın trafikten çekilmesine eşdeğer katkı sağlıyor.
Türkiye'de 2015 yılında gönüllü karbon piyasası kurulması hedeflendiğini belirten Sarp, şunları kaydetti:
"Ülkemizin durumunda olan ülkeler karbon kredisi ticaretini Kyoto Protokolü'nden bağımsız olarak farklı standartlar bulunan gönüllü piyasalar aracılığı ile yapmaktadır. Ülkemizde gönüllülük esasına dayanarak yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapan firmalar gönüllü piyasalarda bu kredilerin satışlarını yapabilmektedir. Tesislerimiz uluslararası bir gönüllü standart olan ve diğer standartlar arasında en prestijli kabul edilen "Gold Standard" projesi olarak geliştirilmekte ve yıllık 1 milyondan fazla karbon kredisine hak kazanmaktadır. Gönüllü piyasalarda oluşan bu karbon kredileri gönüllü bir esas içerisinde karbon ayak izlerini sıfırlamak veya azaltmak isteyen yurt içi ve yurt dışı firmalar tarafından satın alınmaktadır"
Kyoto Protokolü gereği, enerji üretirken yüksek karbon salınımı yapan şirketler, bunun karşılığında karbon salınımında belirli sınırın altında kalan yenilenebilir enerji şirketlerine para ödüyor. Karbon ticaretinde buna "karbon kredisi" adı veriliyor. Bu sayede yenilenebilir enerji şirketleri azalttıkları karbon için ton başına 4-5 dolar civarında gelir elde edebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder