3 Nisan 2014 Perşembe

Niye gelisiyoruz


 
AK Parti iktidar olduktan sonra Türkiye’ye yapılan yatırımların 5%’inin bile halktan alınan vergilerle yapılamayacağını düşünen bir tane Allahın kulu oldu mu? (İngiltere, Amerika, İsrail haricinde)

Türkiye petrol satmaz, doğalgaz satmaz, maden satmaz, altın çıkarmaz, araba üretmez, elektronik telefon üretmez, elmas çıkarmaz, bu ülke’nin turizmden başka hiç bir dış geliri yoktur. Hatta bu ülkenin ithalat-ihracat dengesi bile bozuktur. Bu ülkeye giren mal, çıkan maldan çok daha fazladır.

Buna rağmen, petrol satan Suudi Arabistan'dan, doğalgaz satan Rusya ve Azerbaycan'dan, Silah satan Amerika, İngiltere ve İsrail’den, Araba satan Avrupa ülkelerinden, Elektronik satan Güney Kore ve Japonya'dan, ucuz iş gücü satan Çin’den, daha fazla yatırımı nasıl oluyor da Türkiye yapıyor ? Krizler bütün ülkeleri sarsarken Türkiye nasıl oluyor da sarsılmıyor ? Yatırımlar durmuyor ? Sağlık, Bilim, Eğitim, Askeri alanda gelişmeler yavaşlaması gerekirken aksine hızlanıyor ? Son 10 yıldır Türkiye neden dünyada en hızlı büyüyen devlet? Ne satıyor, nerden geliyor bu para ? Bütün bu soruları sormadan size anlatmak istediğimi anlatmam İMKANSIZDI. Bu yüzden bu soruları sordum. Şimdi siz de sorun kendinize. Gerçekten bütün bunlar nasıl oldu? Tekrar ediyorum halktan alınan vergilerle son 10 yılda bu ülkeye yapılanların % 5’i bile yapılmazdı. Peki nerden buldu bu parayı Türkiye ? Gelelim cevaba...

11 Eylül sonrasında Amerika Birleşik Devletleri ve Uluslararası kuruluşlar bir çok arap iş adamını El-Kaide’ye yardım ve yataklık yapmakla suçladı. Bu iş adamları ikiye ayrılıyordu. 1. grup Amerika ve İngiltere’nin sözünden çıkmayan ve bu iki ülkeye teslim olup haklarındaki bütün suçlamaları düşüren arap şeyhleri. 2. grup ise suçlamaları kabul etmeyerek davalarla tek tek mücadele edip masumiyetini kanıtlayan samimi arap iş adamları.

İşte bu iş adamlarından bir tanesi de Yasin El Kadı idi. Daha sonra 2. guruptaki bu iş adamları New York ve Londra borsasındaki bütün paralarını çekerek nakit olarak uçaklarla Türkiye’ye taşıdılar. Bu paraların çoğu kayıt dışı olarak $ halinde depolarda tutuldu. Bu paraların bir kısmı ile son 10 yıldır Türkiye’de yatırımlar yapıldı. Arap iş adamlarının bu paraları Türkiye’ye taşıma sebebi Amerika ve İngiltereye olan nefretlerinin artması ve İslam dünyasında Türkiye dışında ayakta kalan başka ülkenin kalmamış olmasıydı. Son kalenin Türkiye olduğunu onlar da farketmişlerdi.

Samimi olan 2. guruptaki Yasin El Kadı gibi iş adamları kayıt dışı olan bu paraları Erdoğan’a teslim etmişlerdi. Erdoğan, yakın çevresini kullanarak bu paraları kullanana dek muhafaza etmek zorundaydı. Nitekim Merkez Bankası’nda bile casuslar kol geziyor, Türkiye’deki dolar miktarını öğrenmeye çalışıyorlardı. Hatırlarsanız Merkez Bankası’ndan bir kaç kişinin işine casusluk suçlaması ile son verilmişti. Bu suçlamalar bu casusların içerdeki para miktarını öğrenerek ABD’ye bildirmesinden müteşekkil idi. Bu yüzden paralar Merkez Bankasında bile güvende olamazdı. Erdoğan, Reza Zerrab’ı kullanarak paranın bir kısmını İran ile olan ticarette eritiyor, bir kısmını Türkiye’deki yatırımlarda nakit olarak kullanıyor, kalan kısmı da yakınları ile beraber muhafaza ediyordu. Bu paralar devletin parası değildi. Devletin kasası açık vermiyor, aksine gelen para giden paradan daha az olduğu için sürekli fazla veriyordu. Bu fazlalığı kimse sorgulamıyordu. Bu ülkenin geliri, giderini karşılamıyorken, nasıl oluyor da Ülke batmıyordu? Bu soruyu bizden başka bütün ülkeler soruyordu aslında. Gezi olaylarında dolar 2 TL’yi görmeyecek diyen merkez bankası her gün piyasaya 1 milyar dolar sürüyor, bu da ABD ve İNGİLTERE’yi çıldırtıyordu. Hangi paraydı bu piyasaya sürülen para ? Merkez Bankasında dolar limitinin tükenmiş olması gerekiyordu. Doların en az 5 TL ‘ye fırlamış olması gerekiyordu. Ama olmuyordu işte. Arka planda merkez bankasına birileri kamyonla dolar taşıyor, merkez bankası da bu dolarları piyasaya sürerek ekonomiyi dengede tutmaya çalışıyordu. Bu paralar, Yasin El Kadı gibi bir kaç arap iş adamının parasıydı. Ve Yasin El Kadı sırf bu yüzden Türkiye’ye geldiğinde bile bir kaç kere suikaste maruz kaldı. (Google’dan bakınız kazalara). Bütün bu detayları devlet açıklayamaz. Kayıt dışı paralar devleti uluslararası arenada suçlu yapar, arap iş adamlarını da hedef haline getirir. Bu durumda aslında bu hikayeyi Cemaatte çok iyi biliyor. Ama Başbakan’a hırsız muamelesi yapmak işlerine geliyor. Devletin kasasına gelen para belli, kasadan çıkacak olan para da belli. Gelen gidenden az ise bu ülkenin batması gerekmiyor mu ? Yukarda saydığım altın, maden, elmas, araba, telefon, petrol, doğalgaz gibi kaynakların yoksa nasıl ayakta duruyorsun ? İşte bu paralarla. Bu para miktarı öyle 1 Milyar dolar filan da değil. Çok daha fazla. Ama cemaat 100 milyar dolar dediğinde herkes OHA diyeceği için 1 milyar dolar gibi inandırıcı bir rakam söylemeyi tercih ediyorlar. Aslında Erdoğan ve ekibinin sakladığı nakit para 100 milyar dolara yakın bir para. Ve bu paralar nakit olarak bir çok yerde sır gibi saklanıyor. Bu paraların miktarını bilen kişi sayısı bir elin parmağı kadar. Bu durumda bu gerçekleri dillendiremeyen Başbakan’ın yerine halkın bir şeyler yapması lazım. Halkın bunu dillendirmesi lazım. Gerçekleri Başbakan, bulunduğu makam itibarı ile dile getiremez. Ak Parti de öyle. Ama ben BİSİMİT olarak bunu dile getiren kişi oluyorum. Bu beni kahin yapmıyor. Bu gerçeği bir İngiliz, Bir Alman, Bir Amerikalı, Bir Yahudi de biliyor, bir Türk bilemez mi ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder