1838'den beri yani BALTALİMANI anlaşmasıyla Osmanlı kapılarını YABANCILARA açtığından beri iki yakamız bir araya gelmedi! Getirilmedi! Ardından alınan borçların 1854-74 yılları arasında olmasına rağmen yani 20 yıllık BORÇalımının nasıl İLMİK olup boğazımıza geçirildiğini hiç görmedik!
Koskoca ANADOLU 100 yıl çalışıp bu 20 yıllık borcu ödemeye çalıştı! Borç içinde kıvranırken savaşlar ve şehitler hiç eksik olmadı!
Bizi, bizle oyalarlarken bu borç sarmalı devam etti! Borç almak zorunda bırakılan devlet BOĞAZ'DA BİR AŞİRET MEYDANA GELMESİNE YOL AÇTI!Zaten başka da şansı yoktu! Ankara borçlanıyor, Kraliçe'nin Adamları ülkenin kontrolünü ele alıyordu! Baltalimanı ile iç ticarete İNGİLİZLER'in katılması ve domino etmesi kararlaştırıldı! O günden sonra dışı TÜRK içi İngiliz olanlar aldı başını gitti! Bu aileler özenle seçilen ve parayı burada SAHİPLERİ adına koruyan insanlardı! Ve bu insanlar,TEHLİKENİN geleceği Anadolu'yu hiç sevmedi!
Türk-Kürt kardeşliğini hiç istemedi!
Savaş para kazanmanın en güzel yoluydu!
Koalisyon hep BOĞAZ'ın kazanması demekti!
Şimdi ikisi de gitti!
Yıllardır DEVLETİN BORÇLANDIĞI ve 50 milyar dolar dağıttığı aileler artık kazanamamaya başladı! Bu ilk kez oluyordu! Devletten almaya alışan yani 50 milyar doları hedefleyen yaklaşık 1000 aile vardı!Ancak bunların içindeki 300'ü dağıtılan PARANIN kurulan FAİZ ve BORÇ SİSTEMİYLE 45 milyar dolarını cebe indiriyordu! Bu 45 milyar dolar BOĞAZ'a aktıkça ANADOLU kaybediyor BARONLAR kazanıyordu! Ama bunlar ne iktisat fakültelerimizde ne de siyaset okullarımız da okutuluyordu!
Gizlenen gerçekle mücadele edilmediği zaman da BOĞAZ ipi göğüslüyordu! İşte Erdoğan'la birlikte bu denge MİLLETtarafına döndü! 300 aile yerine 76 milyon kazanmaya başladı!
Bu nedenle Erdoğan hedef haline geldi!
Paranın kontrolü için var edildiklerinden bu duruma kayıtsız kalamazlardı!
Onlara görevi verenler gereğinin yapılmasını isterdi! Bu yazılı olmayan kuraldı! İşte 30 Mart seçimleri geçse de bu ailelerden bazıları hiç rahat durmadı!
Durmaları da mümkün değildi zaten!
Alışkanlık böyle bir şeydi işte! İstanbul'da birileri rahat durmazken önceki gece son ayların en flaş isimlerinden biri olan Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Ricciardone YAZA MERHABA PARTİSİ için Ankara'dan davet edildi!
Nereye mi?Elbette BOĞAZ'a!
Parti inanılmazdı! Önceki gece BEYAZ TÜRKLER bunu konuştu!
Partide kimler vardı kimler!
İsterseniz kabaca sıralayalım! Listeyi görünce şaşıracaksınız! Ha kimseyi suçlamıyorum bu arada! Sadece basına yansımayan bir geceyi bu sütundan sizlere bildiriyorum!
Onur konuğunun ABD Büyükelçisi Ricciardone olduğu geceye damga vuran çok önemli isimler vardı...
Yıldızlar geçidinde göze batanlar şunlardı:
Mustafa-Işık Aşur (Delta Petrol ile Cafe Nero'nun sahipleri) Serdar Bilgili (BJK eski Başkanı, tekstilci, turizmci, müteahhit) Selim Sayılgan (Ali Koç'un arkadaşı) Yürekli Sungur Sedat Ergin (Hürriyet Gazetesi köşe yazarı) Marc Grossman (Amerika'nın Ankara eski Büyükelçisi, diplomat) Elif Zapparoli (Morgan&Stanley ve Goldman&Sachs'ta görev yaptı. Şimdi HC İstanbul'un Genel Müdürü) Yasemin Pirinççioğlu (VIP Turizm) Semahat Arsel ( Rahmetli Vehbi Bey'in kızı) Feyyaz Berker (TEKFEN HOLDİNG) İbrahim Bodur (Çanakkale Seramik'in patronu) Cem Boyner (Çapulcu lakabıyla son dönemde öne çıktı! Altınyıldız'ın patronu) Ahmet Bozer (Koka-Kola'nın iki numarası) Sema Cıngıllıoğlu ( Demirbank, Cıngıllıoğlu Holding) Hanzade Doğan (Aydın Doğan Bey'in kızı) Oya Eczacıbaşı (Eczacıbaşı Holding'in patronu olan Bülent Bey'in eşi) Şerif Egeli (İşadamı) Mehmet Fikret Roksi Garih (Üzeyir Garih'in gelini) Emre Gönensay (Dışişleri eski Bakanı) Osman Kavala (Entelektüel, işadamı) Muharrem Kayhan (İşadamı) Süreyya Ciliv (TURKCELL CEO'su) Aysun Kibar (KİBAR Holding Yönetim Kurulu Üyesi) Ali, Mustafa ve Rahmi Koç Beyler... Halis Komili (işadamı) Zafer Kurtul (SABANCI CEO'su) Galya Frayman Molinas (Koka Kola) Hüsnü Özyeğin (İşadamı) Suzan Sabancı (AKBANK'ın patronu) Güler Sabancı (Sabancı Holding'in patronu) Yiğit Şardan (Reklamcı) Özcan Tahincioğlu (Tahincioğlu Holding'in patronu) Leyla Tara Suyabatmaz (Mimar, Şarık Tara'nın kızı) Erkut Yücaoğlu (TÜSİAD eski Başkanı, Koç eski çalışanı) Ömer Karacan Fatih Karamancı (Kayserili işadamı)Benim elde edebildiğim isimler bunlar...Bu kadar önemli ismin bir SİYASET dizaynı için bir araya geldiğini söylemiyorum! Ama genelde ROBERT KOLEJçıkışlı ve Amerika'da eğitimi almış, gücü önüne katmış bu kadar ismin biraraya geliş sebebi olsa olsa "YAZA MERHABA PARTİSİ'dir" diye düşünüyorum.
Benim aklıma başka hiçbir seçenek gelmiyor!Sayın Ricciardone ise olsa olsa davete icabet etmiştir!
Öyle ya, beni çağırsalar gitmeyecek miyim!
Ama yine de BOĞAZ kıyısındaki O YALIDA ne konuşulduğunu çok merak ediyorum!
Bir bakarsınız onu da öğrenirim!
Ve BOĞAZ‘da toplanmaya devam eden patronlar şimdi DIŞARISIYLA birlikte CHP‘yi dizayn edip AK Parti’nin, daha doğrusu Başbakan Erdoğan’ın yolunu kesmeye çalışıyorlar… GİZLİ ve AÇIK gündemleri bu! Ankara’da kaybettikleri mevzileri geri almanın derdindeler!
Artık bunu darbe ile, cunta ile, finansal krizlerle yapamayacaklarını anladılar!
Geriye sadece gerçek bir PARTİ haline gelmesi gereken CHP kaldı!
Belki ilk ben yazdım, bilemiyorum!
Ama CHP’de Kemal Bey için zor günler başladı! Deniz Baykal ve Muharrem İnce’nin çıkışları bunun ilk işaretleri!Arkası gelecektir! Çünkü Kemal Bey de içinde doğduğu kabın dışına çıkıp bakmayı bilemedi! “Beni kim neden getirdi?” sorusuna cevap bulamayacağı için muhtemelen giderken de “Ne oldu şimdi?” sorusu havada kalacak! İnanın şu günlerde Londra, New York ve İstanbul hattında etkili kişiler biraraya gelerek “MHP’yi de içine alarak etkili miktarda İslami SOS’la CHP’yi nasıl büyütebilirizi” tartışıyor!
Bütün bunlar için içeridedışarıda buluşuyorlar!
Peki, sizce bunu bizim İSTANBUL sermayesi “LAİKLİK ELDEN GİDİYOR?” diye mi yapıyor?
Elbette hayır! CHP’ye yükledikleri misyonu ne yazık ki CHP’liler de bilmiyor!
Olay çok başka ve uzun!
Anlatmayı deneyelim yine de!
Halen demir çağında yaşıyoruz ve Çin tek başına dünya demir üretiminin 2/3′ünü tüketiyor. Demir filizini ise AAC, Rio Tinto, BHP Billiton ve Brezilya’dan bir firmadan temin ediyor.
Firmaların tamamı Rothschildler’in kontrolünde. Demir filizi akışı durduğunda ise Çin ekonomisi çöker.
Peki ÇİN’i kim bu hale getirip dev yaptı? Çin ucuz işçilik kaynağı! ABD’li bazı işadamları bu şartlardan yararlanmak istedi! Çin ekonomisi, sağlıksız koşullarda çalışan emekçiler ve devletin desteği ile dış ticaret fazlası veren bir numaralı ülke oldu.
Yani 10 liralık mal üretiyor, bunu 20 liraya satıyor, elde kalan 10 lirayı da yani ‘kar’ı da mal sattığı ülkelerin bankasında tutuyordu!
Bu para öyle bir hale geldi ki başta ABD olmak üzere bazı BATILI ülkeler BORÇ batağına sürüklendi! İşte bu paraları daha çok YAHUDİ BARONLARIN sahibi olduğu bankalar işletti! Ve zamanla “Bu kadar para bizdeyse biz imparatoruz!” dedi! İşte bu çıkıştan sonra Amerika, Afganistan’a ve Irak’a girdi! Amaç aslında Çin’in ve arkasındaki BARONLARIN büyümesine “DUR!” demekti! Ama öyle de kolay değildi bu iş! ÇİN’in karşısına dikilen güç Türkiye’yi yanına almak zorundaydı!
Ya da Çin, ABD’ye kafa tutacaksa Türkiye’siz olamazdı!
Bizim BOĞAZ’da toplanan kalabalık kimse bilmese de bu BARONLARIN adamlarıydı! Onlarla çalışıyor, onlarla kazanıyorlardı!
Yani laiklik ve Cumhuriyet kimsenin umurunda değildi! Bu, halkı motive etmek için kullandıkları bir sopaydı! O kadar!
Eğer samimi olsalar PARALEL YAPI ile gece gündüz bir arada olmazlardı!
Hatta CHP’yi düne kadar mesafeli oldukları İSLAM’LA bir araya getirmek için gece yarılarına kadar toplanmazlardı! “Katkı olsun” diye de YABANCILARI davet etmezlerdi!
Oslo, Gezi, 17 Aralık, 30 Mart seçimleri hep bu kavganın son şekliydi!
Şimdi CHP’yi değiştirerek gelecekler!
Kendi cepleri için…
MİT Yasası’ndan bu yüzden rahatsızlar!
Düne kadar her oyunları tutuyordu!
Şimdi istihbarat MİLLİ olunca şaşırdılar!
Türkiye’de olan; onların adamlarıyla, bizim adamlarımızın çarpışmasıdır!
Siz kimin bizden, kimin ise onlardan olduğunu çok iyi biliyorsunuz!
Değişime hazırlanan CHP yerli görünümlü yabancı olacak!
Boğaz’daki mesailerin nedeni bu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder