27 Mayıs darbesinde Demokrat Parti milletvekili olarak yargılandı, 2.5 yıl hapis yattı.
O ezanın değiştirildiği, tam 18 yıl "Tanrı Uludur" diye okunduğu dönemlere tanıklık etmiş bir milletvekiliydi.
Kur'an-ı Kerim okunmanın yasak olduğu dönemlerde genç bir delikanlıydı. "Kur'an-ı Kerim yetersiz" diyorlardı o günlerde.
Birileri çıkıp "Kur'an-ı kerim ıslah edilmeli" diyordu.
Allah'ın gönderdiği kutsal kitabı yetersiz buluyorlar ve "ISLAH" edilmeli diyorlardı haşa.
Böylesine bir garabet bir dönem vardı ortada.
İnönü'nün CHP'si inançlara zulmediyordu o günlerde.
Milletvekili Gıyaseddin Emre işte o zulmün yaşandığı dönemlerdeki olaylardan sadece birini paylaşıyordu bizlerle.
Milletvekilimiz Ganiçok köyünde doğmuştu.
O köye bir gün Jandarma girdi.
Başlarındaki onbaşı köyün ileri gelenlerinden Halid Ağa'nın evine girdi çamurlu postallarıyla.
Sedire uzandı ve ayaklarını pencerenin genişliğinde bulunan kitapların üzerine uzattı.
Çamurlu postallarına kitaplar destek oluyordu.
Halid Ağa yerinden kalkıp, en üstteki kitabı yavaşça çekip aldı.
Sonra Jandarma onbaşının ayaklarını tekrar geride kalan kitapların üzerine koydu.
Jandarma onbaşı "Ne yapıyorsun?" diye bağırdı.
Halid Ağa "Postallarını üzerine koyduğun kitap Kur'an-ı Kerim'di, onu aldım efendim" dedi.
Yerinden kalkan jandarma onbaşı elinden Kur'an-ı Kerim'i aldı, yere atıp "Hala bu çöl kitabını mı okuyorsunuz"diye bağırdı.
Postalları ile Kur'an-ı Kerim'i çiğnedi.
Milletvekili Gıyaseddin Emre doğduğu köyde yaşanan bu olayın devamını şöyle anlatıyor; "Halid Ağa yan odaya geçip silahını aldı, geri dönüp onbaşı ve yanındaki bir askeri vurdu.
Bir anda bütün bölgeye bu İSYAN diye propaganda yapıldı.
Ardından köye yüzlerce jandarma baskın yaptı.
Halid Ağa ve yakınlarını, akrabalarını meydana topladılar.
O gün tam 131kişi çoluk-çocuk demeden kurşuna dizilerek öldürüldü."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder