12 Nisan 2014 Cumartesi

YA TURA GELMESEYDİ


Macera olsun diye gelmişti Almanya’ya Burhan Bey... Stuttgart’ta bir rulman fabrikasında iş bulmuştu. Ama şansını başka bir şehirde denemek istedi... Burhan Bey, “Berlin’e gidelim” diyor, arkadaşı ise Köln’de ısrar ediyordu. Berlin mi, Köln mü?... Yazı-tura atmaya karar verdiler... Ve parayı havaya attılar...

Almanya’nın Köln kenti yakınlarında Chorweiler bölgesinde kurulu efsane Egetürk fabrikasını geziyoruz. 70 bin metrekarelik alana kurulu fabrikanın 63 bin metrekaresi kapalı alan.
FABRİKAYA girmeden önce, içeride etleri ve kokuyu görünce, acaba çok sevdiğimiz sucuktan soğur muyuz tedirginliği var. İçi tablolarla ve zevkle döşenmiş ofiste Egetürk’ün babası Burhan Öngören bizi karşılıyor. Yanında fabrikanın genel müdürü Ahmet Eden...
Burhan Öngören bir tarih.
Fabrikayı nasıl kurdu ve bugünlere nasıl getirdi?
Öyküsünü merak ediyoruz...
***

Burhan Öngören’in ailesi Girit göçmeni.
Baba fırıncı. Kendisi 1935 Ayvalık Cunda doğumlu. İzmir’de okula gitmiş. Orada ağabeyleriyle birlikte küçük yaşta patates yumurta pazarlamış.
Sokakta ayran, su satmış. Çekirdekten tüccar.
İzmir’de açtığı kuru temizleme işyerine hırsız girince, dükkanı kapatıp kendi deyimiyle macera olsun diye 1960’ta Almanya’ya gelmiş.
 
***
Almanya’da önce Stuttgart, sonra Köln’de fabrika işçiliği, kuru temizlemede ütücülük yapan Burhan Öngören, önce helva üretimiyle başlamış ticarete.
Almanya’da sayıları giderek artan Türk işçileri için ne beyaz peynir vardır o yıllarda, ne zeytin, ne sucuk... Almanya’da çikolata ve pasta üretimi daha kaliteli olduğu için helvacılık tutmayınca, sucuk üretimine başlamış 1970’li yılların başında. 5 bin mark sermaye, 20 kilo sucuk üretimiyle. İki yıl sonra üretim 2 tona çıkmış.
***
Köln’ün Dünnwald semtinde açtığı fabrika artık piyasadan gelen talebe yetişmemeye başlamış. Bunun üzerine Chorweiler bölgesinde büyük bir arazide bu dev fabrikayı kurmuş. Şimdi günde 150 ton sucuk ve et ürünleri üretiyor. Yıllık cirosu ise 160 milyon Euro.
“İsmi nasıl buldunuz?” diye soruyoruz. Egeli olduğu için tercih etmiş... “Ege, o zamanlar Yunanistan’la kriz yaşandığı için de Egetürk adını koydum” diyor.

***
Genel Müdür Ahmet Eden gezdiriyor bize fabrikayı. Tertemiz, hijyenik ve steril her yer. Etler en modern teknolojiyle, salamdan sucuğa, pastırmadan sosise kadar 45 çeşit et mamulüne dönüşüyor. Otomatik sistemle dilimlenip paketleniyor. Dilimlemede ve paketlemede insan eli değmiyor. Tamamen bilgisayar kontrollü makineler yapıyor bu işi. Paketlenen ürünler preslenen kartonların içine yerleştirilip kolilenerek, soğuk hava deposunda satışa hazır bekliyor. 200 kişi çalışıyor bu dev fabrikada ama işin ağırlığı makinelerde, teknolojide.
***
Bugün ağırlıklı olarak Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine, Ortadoğu’ya, Orta Asya Cumhuriyetlerine ve Japonya’ya kadar ihracat yapıyor Egetürk. Bir dünya markası.
“Başarının sırrı” diye soruyoruz, Burhan Öngören’e. Bir atasözüyle karşılık veriyor:
“Korkak bezirgan ne zarar eder, ne de kar.”
MEMLEKET HASRETİNİN DOĞURDUĞU DEV 
BURHAN Öngören, 1935 yılında Ayvalık Cunda’da dünyaya geldi. Girit göçmeni olan Zeynel ve Nazife Öngören çiftinin, altıncı erkek çocuğuydu... 1939 yılında, İkinci Dünya Savaşı başlamak üzereydi. Tüm dünyayı saran buhran, Türkiye’ye de yansımıştı. Öngören ailesi, çocuklarına daha iyi bir gelecek sunabilmek amacıyla Cunda Adası’ndan ayrılarak, İzmir’e göç etti.İzmir’de ticaret hayatıyla daha çocukluk yıllarında tanıştı. Bir yandan okula gidip, diğer yandan ağabeylerinin açtığı Yeni İmren Pazarı adını taşıyan bakkal dükkanında geçirdiği çıraklık yıllarının ardından, vatani görevini tamamlamak üzere askere gitti.
ALMANYA MACERASI
1960 yılının Temmuz ayında Burhan Öngören, Almanya’da SFK rulman fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladı. Şansını başka bir kentte denemek istedi... Köln’de karar kıldı. Köln’de birkaç fabrikada çalıştıktan sonra, Brühl’de bir anahtar fabrikasına geçti. Türk damak tadına uygun ürünlerin eksikliğini hissediyor, yakın çevresinde de aynı özlemi gözlemliyordu. Bu pazar açığını değerlendirmek için öncelikle helva, tulumba tatlısı gibi Türk tatlıları ile şansını denedi. Ancak çok geçmeden Almanya’daki çikolata ve tatlı endüstrisinin çok gelişmiş olması nedeniyle, sucuk pazarına yönelmeyi tercih etti. 1966 yılında yaratmış olduğu İzmir Hakiki Türk Sucukları markasıyla, bugünkü Egetürk’ün de ilk temellerini atmış oldu.
İLK O BAŞARDI
Kaliteden ve lezzetten ödün vermeyen anlayışıyla, sucukların ünü gün geçtikçe yayıldı. Büyüyen talep doğrultusunda, yatırımlarını artırarak, yıllar içerisinde Almanya’nın ilk Türk Sanayicisi unvanını kazandı ve Türk işadamlarının duayeni haline dönüştü. 50 yıl önce başlayan Almanya macerasının sonucunda, bugün Avrupa’nın Sucuk Kralı unvanını alan Burhan Öngören, Avrupa’ya damgasını vuran firmasını, ilk günkü azmi ve hevesiyle yönetiyor. Memleket hasretinden doğan Egetürk’ü, bugün Almanya’da yaşayan her Türk’ün gurur kaynağı bir firmaya dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyor.
AHMET EDEN DÖNEMİ
Öngören’in yeğeni Ahmet Eden 1994 yılında Köln’deki fabrikaya geldi. Burada uzun bir süre satış müdürlüğü yaptı. İşi iyice öğrenince de, 2004 yılında Egetürk Genel Müdürlüğü’ne atandı. Kurumsallaşmış bir aile firması olduklarını dile getiren Eden, firma içinde herkesin sorumlu olduğu bir görevinin olduğunu söylüyor. Dayısı Burhan Bey’in hala her gün firmaya gelip gittiğine de dikkat çeken Ahmet Eden, “Burhan Bey, Egetürk’ü bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalarla bu hale getirmiş. İkinci nesil olarak biz bu bayrağı devraldık ve daha ileriye taşımayı hedefliyoruz” diyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder