16 Mart 2015 Pazartesi

NASTURİ AYAKLANMASI (7 Ağustos - 28 Eylül 1924)+ PDF





 

Nasturiler Süryani mezhebine bağlı Hıristiyan Kürtlerdir. Suriye’den Mısır’a kadar yayılan Nasturiler, Türkiye sınırları içinde Hakkâri bölgesinde yaşamaktaydılar. Nasturi İsyanı doğrudan doğruya İngiltere’nin çıkardığı bir ayaklanmadır. Musul konusunda İngilizlerle yaşanan gerginlik, 19 Mayıs 1924’te İstanbul’daki Haliç toplantısında ele alınır. İngilizler, Musul’daki haklarından vazgeçmek bir yana, bir de Nasturî sorununu ortaya atmışlardır ve Hakkâri’yi de istemektedirler. Toplantı 5 Haziran’da biter. İki ay sonra da ayaklanma başlar.

Nasturiler Hangediği bölgesinde Hakkâri Valisi Halil Rıfat Bey’i yaralayarak tutsak almışlar ve jandarma komutanını öldürmüşlerdir. Nasturilerin İngilizler tarafından ayaklanmaya sevk edildiklerine dair pek çok gösterge ve kanıt vardır. Bunlardan birkaçını sıralayalım:

a) Ayaklanmadan hemen önce Hakkâri bölgesinde İngiliz misyonerleri görülmüştür.

b) Ayaklanmayı bastırmak üzere görevlendirilen Cafer Tayyar Bey’e bağlı 21. Süvari Alayı’na Musul’dan kalkan üç İngiliz uçağı ateş etmiştir.

c) Başbakan İsmet İnönü, Nasturi ayaklanması ile ilgili Mustafa Kemal’e verdiği raporda şunları yazmıştır:
“İngilizlerle vaki olan temasımız, 1. Süvari Tümenini Hazil Suyu batısındaki toplanma yerinden Habur Suyu üzerindeki toplanma bölgesine hareketinde sağ yancı olarak ayırdığı bir bölük süvari ve aşiret erlerinden mürekkep kuvvetin İngilizlerin sınır karakolu yaptıkları Birsivi civarına 12 Eylül 1924’te yaklaştıkları vakit bu karakoldan ateş yemelerine karşılık taarruz ederek karakol erlerini tart etmelerinden ibarettir…  İngilizlere ait Banona Karakolu erleri de merkezi Banona olan ve ordumuza arzı hizmet eden Güli aşiretleri reisi Sadık Ağa tarafından kıtalarımızın gelmesinden üç-dört gün önce ellerinden silahları tart edilmiştir.

ç)
 İsyanı bastırmaya giden birliklerden kaçan ve Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya’nın kardeşi Teğmen Rıza’nın da aralarında olduğu subaylardan biri Zaho’daki İngiliz birliklerine katılmıştır.

Bir ayrıntı daha belirtelim: “Turkish Petroleum” şirketi 25 Temmuz 1923 günü İngiltere Dışişleri Bakanlığına başvurarak Musul’un Türklere bırakılmamasını istemişti. İngiltere 6 Ağustos 1924 günü Cemiyet-i Akvam’a başvurarak Musul sorununun ele alınmasını talep etmişti. Nasturi ayaklanması bu başvurudan bir gün sonra başladı!

İsyan 28 Eylül günü kesin olarak bastırıldı. İsyanın liderleri Irak’a doğru kaçtılar. İsyanın bastırılmasında kimi aşiretlerden de faydalanıldı.
İsyanın bastırılmasından sonra Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Milli Savunma Bakanlığına bir rapor göndererek, Musul sorununda hâlâ bir belirsizlik olduğunu, İngilizlerin bu konuda çok ısrarcı olduklarını ve bölgeyi karıştırabileceklerini belirterek, yalnız siyasal görüşmelerle yetinilmemesini, savaşa hazır olunmasını istemiştir. Bu raporun yazılmasından üç ay sonra Şeyh Sait İsyanı patlak verdi.


Kaynakça / Skyturkvngenc Bilgisunar(İnternet) Sayfası

İngilizlerin Nasturileri kullanarak Kürtler arasında propaganda yapmaları ve Kürtleri kandırmaları çabalarının Türk hükümetince önlenme çabaları yetersiz kalmış, İngilizlerin silahlandırdığı Nasturiler Hakkari Bölgesinde ( Çal, Dramar, Çölemerik güneyi ve Beytülşebap) güvenliği sarsacak eylemleri 7 Ağustos 1924 tarihinde ciddi bir boyut kazanmıştır. Bu durum üzerine 14 Ağustos tarihinde Bakanlar Kurulu kararına istinaden 7 nci kolordu isyana iştirak eden (sınırımız içinde 1000-3000, sınır dışında 300-600 kadar) isyancıya karşı Musul Sorununun Milletler Cemiyeti'nde görüşülmeden önce harekat icra etmesi planlanmıştır.
Nasturi isyanına müdahalede bölgede bulunan aşiretlerinden de faydalanılmıştır. Pskolojik olarak icra edilen ilk safhada Türk teşebbüslerine karşı, İngilizler isyancılara "birkaç gün dayanmaları halinde kendilerinin de yardıma geleceğini ve diğer devletlerinde müdahale edeceğini, böylece meselenin halledileceğini" söylemişlerdir.
Musul meselesi ile doğrudan alakalı olan isyanlardan sadece ilki olan bu isyanın bastırılmasında İngiltere'nin müdahalesi fiili olarak gerçekleştiği takdirde Musul'un işgali dahi gündeme gelmiş olmasına rağmen bu durum gerçekleşmemiştir.
Bu isyanın önemi, şekli ve bastırılışı ile değil kendinden sonraki isyan halkasının başlangıcı olmasındandır. 2 Ekim 1924 yılında son bulan bu isyandan, Şeyh Sait isyanına kadar bölgesel ve daha küçük çaplı olan 1925 yılında Siirt, Sason ve Silvan bölgelerinde Raçkotan ve Raman İsyanı, Hakkari bölgesinde Şemdinli İsyanı, yine Siirt bölgesinde Sason İsyanı vuku bulmuştur. Bu isyanlara ait tatminkar kaynaklara ulaşılamadığı ve küçük çaplı oldukları için bu isyanlara değinilmeden bir diğer önemli isyan olan Şeyh Sait isyanı açıklanacaktır.

 Pdf Resme Tiklayip indirin


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder