"Bu Erol Büyükburç'un ailesinin ve yakın çevresinin de bilmediği bir hikaye. Bir sır aslında.. Erol Büyükburç birkaç kez evlilik yaptı. En son Alman bir bayanla evlilik yaptıktan sonra ondan ayrıldı. Ben 20'li yaşlarından bahsedeceğim Erol Büyükburç'un.. Bir Anadolu kasabasında, o kasabanın çok saygın ailelerinden birinin kızı oradaki bir kolejde İngilizce öğretmeni. Erol Büyükburç bu kızla oraya konser vermek için gittiğinde tanışıyor. Birbirlerine aşık oluyor. Tabi o zamanlar aşklar zor yaşanıyor. Görüşmeler çok zor gerçekleşiyor. Mektupla falan ancak haberleşebiliyorlar. Sonra evlenmeye karar veriyorlar ve Erol Büyükburç kıza resmen talip oluyor. İşler bu noktaya geldiğinde kız durumu ailesine anlatıyor ancak ailesi, 'Biz kızımızı bir şarkıcıya vermeyiz. Bu işi unutun' diyor. Erol Büyükburç bir süre hayatına bunun acısıyla devam ediyor ancak öbür tarafta genç kızın yaşadığı dram çok büyük. 70'li yaşlarına kadar bir erkeğin daha elini tutmuyor, bekar ve hatta bir süre sonra ruhsal dengesini de kaybederek yaşama veda ediyor.
"Duyunca hüngür hüngür ağladı"
Erol Büyükburç'la karşılaştığımız bir gün kendisine bu hikayeyi anlattım. Daha doğrusu kadının ismini söyledim. İsmi duyunca 'gelsene sen şöyle bir kenara' dedi. Kendisine 'Sizin hikayenizi ve yaşadığınız acıyı biliyorum' dedim. Büyükburç, 'Peki o ne yapıyor şu anda?' deyince dedim ki 'öldü!' Büyükburç, 'peki ailesi, yakını yok mu bir görüşsek..' diye sordu... 'Hikayeyi asıl önemli kılan da bu.. Sizden sonra hiçkimsenin elini bile tutmadı. Bekar öldü' deyince rahmetli Erol Büyükburç hıçkırıklara boğulmuştu.."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder