Çok eski zamanda, ormanlarda, dağlarda ve çayırların arasından akan parlak sulu ırmakların kenarlarında gezen bir kimse kendi sesine cevap veren bir ses duysa hemen şu eski masalı düşünür ve işte ( aksi seda ) derdi.
(aksi seda ) avcılığı, hiç durmayıp konuşmayı çok seven güzel bir kızdı. Çiçekli tarlalarda, yeşil tepelerde bulunmasını çok sever fakat hiç sakin ve rahat durmazdı. Güzel ve tatlı dili daima işler ve söylerdi. Kendisiyle konuşan hiç kimseye son sözü söyletmezdi. Her söylenen söze (aksi seda)nın bir cevabı vardı.
Halbu ki avcılık ile çok konuşmak birbirine hiç yakışmaz. İyi bir avcı bütün konuşmayı kuşlara bırakır ve kendi sesini çıkarmaz. Fakat (aksi seda) avı sevmekle beraber susmayı istemez ve daima söylerdi.
Arkadaşları (aksi seda)nın bu halinden usanmağa başladılar. Her zaman kulaklarını dolduran ses onların sabırlarını tüketti. Bir de herkes son sözün kendinin olmasını ister, (aksi seda) ise buna hiç meydan vermezdi. Dostları ona kızmışlar, daima
Sayfa:6
cevap vermesinden bıkmışlardı. Sesinin kısılmasını, gevezeliğinin cezasını görmesini bekliyorlardı.
Nihayet Allah bir gün bu daima konuşmayı cezalandırdı. (aksi seda)ya:
— sen hiçbir zaman başkalarına söz söylemek fırsatını vermiyorsun. Sabahtan akşama kadar durmayıp dırlanıyorsun. Nefes almak için bile bir dakika susmuyorsun. Herkesi rahatsız eden bu gevezeliğinin cezasını çekeceksin. Şimdi beni güzelce dinle: bundan sonra daima son kelime senin olacak, fakat yalnız söyleyeceğin söz söylenen sözün aynı olacaktır. Sen daha evvel birinin söylemesini bekleyeceksin, dedi. İşte o zamandan beri (aksi seda)ya bir başkası söyledikten sonra söylemek üzere son kelime kaldı. Artık eskisi gibi daima söylemiyor, birinin kendisine hitap etmesini bekliyordu.
O civarda, (aksi seda)nın çok sevdiği (nergis) isminde pek güzel ve iyi bir genç vardı. (nergis) bir gün ormanda gezerken başka avcılardan ayrıldı. Yalnız kalınca:
— kim var burada!
Diye seslendi. (aksi seda) hemen:
— burada!
Diye cevap verdi. (nergis) bağırdı:
— gel. . . .
(aksi seda)da cevap verdi.
— gel. . . .
Sayfa:7
(nergis) (aksi seda) yı çok aradı ise de bulamadı, çünkü göremeyeceği bir yerde saklanmıştı. Bunun üzerine (nergis) seslendi:
— niçin kaçıyorsun benden?
(aksi seda)da hemen cevap verdi:
— benden!
(nergis) bağırdı:
— birleşelim.
(aksi seda)da cevap verdi.
— birleşelim.
Fakat (nergis) (aksi seda)nın bu kadar çabuk razı olmasını beğenmedi. Onun daha utangaç, daha çekingen olmasını ve biraz nazlanmasını istiyordu. Hâlbuki ses pek çabuk cevap veriyor ve razı oluyordu. Onun için (aksi seda) gelince (nergis) ona: geri çekilmesini söyledi:
— ben istemem, istemem senin olmak!
Dedi. Biçare (aksi seda)nın bütün söyleyebildiği söz “senin olmak” sözü oldu ve bu cevapta (aksi seda) ile aralarını daha fena bozdu.
(nergis) dönüp gitti. (aksi seda) o kadar bedbaht ve müteessir oldu ki artık ormandan çıkmadı, orada aç kalıp öldü, kemikleri kaya oldu ve yalnız sesinden başka bir şeyi kalmadı.
Onun sesini, size kadar getirecek münasip bir rüzgâr olduğu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder