BBC muhabiri Mary Harper Somali gezisini yazdı, gazeteci Türkiye ve Somali arasındaki ilişkiyi 'ihtimali olmayan aşk' olarak niteledi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC muhabirlerinden Mary Harper, Somali'nin başkenti Mogadişu'ya yaptığı ziyareti yazdı. Türkiye ve Somali arasındaki ilişkiyi 'ihtimali olmayan aşk' olarak niteleyen gazeteci, Somaliler'in Türk sevgisine oldukça şaşırmış görünüyor. Türkler'in ülkedeki başarılarından söz eden Harper, bir bölümde doğal kaynaklara vurgu yaparak Türkiye'nin bu yaklaşımının hedefinde bu kaynakların olduğunu iddia ediyor. İşte o yazı:
Bir zamanlar Mogadişu limanını bitiren kaos ve çatışma bitti. Yabancı yatırımcılar Somali'ye doğru yola çıkmaya başladı, Türkiye'nin teşvikleri ise büyük katkı sağlıyor. Ama neden iki ülke arasında böyle güçlü bir bağ var?
Bir zamanlar rakip milislerin kontrol ettiği ve çatışmaların yaşandığı rıhtıma, şimdi dev gemiler inşaat ve gıda yüklü konteynerlar taşıyor. Liman, Türkler ve Somaliler tarafından işletiliyor.
Başımızın üzerinden geçen konteynerlar haliyle rahatsız edici ama liman oldukça canlı görünüyor. Limanı işleten Türk şirketin müdürü, limanın devralındığı Eylül ayından bu yana gelirin 4 milyon doları aştığını ve daha da artacağını belirtiyor. Bu paranın yüzde 55'i ise Somali hükümetine gidiyor.
Sadece liman değil, Türkler Mogadişu'nun her yerinde. Yalnız Türkler değil, Türk bayrağı da. Bu ziyarette Somali bayrağından çok Türk bayrağı gördüğümü söyleyebilirim.
Bir zamanlar Mogadişu limanını bitiren kaos ve çatışma bitti. Yabancı yatırımcılar Somali'ye doğru yola çıkmaya başladı, Türkiye'nin teşvikleri ise büyük katkı sağlıyor. Ama neden iki ülke arasında böyle güçlü bir bağ var?
Bir zamanlar rakip milislerin kontrol ettiği ve çatışmaların yaşandığı rıhtıma, şimdi dev gemiler inşaat ve gıda yüklü konteynerlar taşıyor. Liman, Türkler ve Somaliler tarafından işletiliyor.
Başımızın üzerinden geçen konteynerlar haliyle rahatsız edici ama liman oldukça canlı görünüyor. Limanı işleten Türk şirketin müdürü, limanın devralındığı Eylül ayından bu yana gelirin 4 milyon doları aştığını ve daha da artacağını belirtiyor. Bu paranın yüzde 55'i ise Somali hükümetine gidiyor.
Sadece liman değil, Türkler Mogadişu'nun her yerinde. Yalnız Türkler değil, Türk bayrağı da. Bu ziyarette Somali bayrağından çok Türk bayrağı gördüğümü söyleyebilirim.
20 YILDAN BERİ İLK KEZ
Türkler havaalanını işletiyor ve yeni bir terminal yapıyorlar. Türk Hava Yolları (Somali'nin başkenti) Mogadişu'ya haftada 4 kez uçuyor, bu bir havayolu şirketi tarafından 20 yıldan beri ilk kez yapılıyor.
Türkler tarafından inşa edilen pırıl pırıl bir hastane görüyoruz, Türk doktorların bir kolunda Türk, diğer kolunda ise Somali bayrakları var.
Dışarıda yırtık elbiseli, kovboy şapkalı inşaatçılar var. İki bin inanan için inşa edilen Osmanlı tarzı caminin inşaatında son rötuşları yapıyorlar. Zengin mavi, kırmızı ve altın rengi boyalar ise Türkiye'den.
Çalışan çöp kamyonları bile Türkiye'den, 20 yıllık moloz ve çöp yığınlarını bunlar temizliyor. Bu tarz bir kamyonu, bir intihar saldırısı sonrası caddeyi temizlerken görmüştüm.
Türkler tarafından inşa edilen pırıl pırıl bir hastane görüyoruz, Türk doktorların bir kolunda Türk, diğer kolunda ise Somali bayrakları var.
Dışarıda yırtık elbiseli, kovboy şapkalı inşaatçılar var. İki bin inanan için inşa edilen Osmanlı tarzı caminin inşaatında son rötuşları yapıyorlar. Zengin mavi, kırmızı ve altın rengi boyalar ise Türkiye'den.
Çalışan çöp kamyonları bile Türkiye'den, 20 yıllık moloz ve çöp yığınlarını bunlar temizliyor. Bu tarz bir kamyonu, bir intihar saldırısı sonrası caddeyi temizlerken görmüştüm.
SOMALİ SOKAKLARINDA KORKUSUZCA YÜRÜYEN TEK LİDER
Herşey 2011 yılındaki kıtlık ile başladı. Sonra dönemin Türk Başbakanı, şimdi ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali'ye uçtu. Somali'nin komşusu Kenya bile bu ülkeye mesafeli dururken, bir Türk lider Mogadişu sokaklarında yürüdü. Diğerlerinin aksine onun çelik yeleği yoktu.
Konuştuğum Somaliler, Erdoğan çiftinin bakımsızlıktan perişan haldeki çocukları hiç yadırgamadan kucaklarına alıp sevdiklerini ve öptüklerini anlatıyor.
Ve dolayısıyla, aşk böyle başladı. Şimdi Somalililer kızlarını İstanbul, oğullarını ise Erdoğan ismiyle çağırıyor.
Yabancı bir ülkeden böylesine bir sevgi, Somali için son derece sıradışı. Somaliler genellikle yabancıları sevmez ve onları kötü niyetli olarak tanımlar, isimler takar. Ama Türkiye için durum farklı, konuştuğum insanlar, Batılıların aşırı taraf ve çıkarcı olduğunu belirtirken, Türkiye'den övgüyle söz ediyorlar.
Konuştuğum Somaliler, Erdoğan çiftinin bakımsızlıktan perişan haldeki çocukları hiç yadırgamadan kucaklarına alıp sevdiklerini ve öptüklerini anlatıyor.
Ve dolayısıyla, aşk böyle başladı. Şimdi Somalililer kızlarını İstanbul, oğullarını ise Erdoğan ismiyle çağırıyor.
Yabancı bir ülkeden böylesine bir sevgi, Somali için son derece sıradışı. Somaliler genellikle yabancıları sevmez ve onları kötü niyetli olarak tanımlar, isimler takar. Ama Türkiye için durum farklı, konuştuğum insanlar, Batılıların aşırı taraf ve çıkarcı olduğunu belirtirken, Türkiye'den övgüyle söz ediyorlar.
TÜRKİYE'NİN YENİ PAZAR ARAYIŞI
Türkiye'nin Somali'ye yardımlarını 'bölgedeki hakimiyeti güçlendirme' hamlesi olarak niteleyen BBC muhabiri şöyle devam etti:
Türkiye diğer ülkeler gibi, Afrika'nın doğal kaynakları üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek ve kıta geliştikçe yeni pazarlar oluşturmakta istekli görünüyor. Somali dünyanın en tehlikeli ülkerinden biri olarak kabul edilirken, Türkiye eksantrik bir yol seçmiş gibi.
Mogadişu'daki Türkler tehlikelere karşı farklı bir tutum sergiliyor. Mesela, intihar saldırısını olduğu bir gün İngiliz büyükelçisiyle görüşmek için gittiğim havaalınına girişim yasaklanmıştı. Ama bir Türk okulunda hayat normal bir şekilde devam ediyordu. Hafif silahlı Somali güçlerinin koruduğu okulda, Türk çocukları papaya ağaçları arasında saklambaç oynuyor, koşuşuyordu.
Ülkedeki Türkler rahat tavırlarının bedelini ödedi. Birkaç Türk terör örgütü El-Şebab saldırılarında öldü ya da yaralandı.
Ertesi gün havaalanında Birleşmiş Milletler yetkilileriyle bir görüşme almak için oldukça zorlandım, ancak başarılı oldum. Biraz utanç verici bir an yaşadım, kalemim yoktu. BM personelinden kalem ödünç aldım, onu geri vermeyi unuttum ve Somalili bir arkadaşıma verdim. Bağırarak arkadaşlarına koştu, 'Bakın 20 yıldan daha fazla süredir, BM'nin bize sunduğu tek şey.' Türkler ise, 3 yılda Mogadişu'yu tekrardan inşa etmişti.
Tabii ki o kadar basit değil. BM, Somali ve Afrika Birliği askerleri bu ülkeyi daha güvenli yapmak için çalışıyor. Türklerin projeleri ise oldukça fazla görünüyor.
Mogadişu'daki Türkler tehlikelere karşı farklı bir tutum sergiliyor. Mesela, intihar saldırısını olduğu bir gün İngiliz büyükelçisiyle görüşmek için gittiğim havaalınına girişim yasaklanmıştı. Ama bir Türk okulunda hayat normal bir şekilde devam ediyordu. Hafif silahlı Somali güçlerinin koruduğu okulda, Türk çocukları papaya ağaçları arasında saklambaç oynuyor, koşuşuyordu.
Ülkedeki Türkler rahat tavırlarının bedelini ödedi. Birkaç Türk terör örgütü El-Şebab saldırılarında öldü ya da yaralandı.
Ertesi gün havaalanında Birleşmiş Milletler yetkilileriyle bir görüşme almak için oldukça zorlandım, ancak başarılı oldum. Biraz utanç verici bir an yaşadım, kalemim yoktu. BM personelinden kalem ödünç aldım, onu geri vermeyi unuttum ve Somalili bir arkadaşıma verdim. Bağırarak arkadaşlarına koştu, 'Bakın 20 yıldan daha fazla süredir, BM'nin bize sunduğu tek şey.' Türkler ise, 3 yılda Mogadişu'yu tekrardan inşa etmişti.
Tabii ki o kadar basit değil. BM, Somali ve Afrika Birliği askerleri bu ülkeyi daha güvenli yapmak için çalışıyor. Türklerin projeleri ise oldukça fazla görünüyor.
TÜRK HALKINDAN, SOMALİ HALKINA HEDİYE
Ayrılırken Türk Hava Yolları uçağına bindim. Hostesin ikramı olan Türk lokumuna bakıp, bir de Mogadişu'ya baktığında anladım ki, Türkler'den öğreneceğimiz çok şey var. Bu arada, havalimanının girişinde, 'Türk halkından, Somali halkına hediye' yazıyordu.
KAYNAK: BBC
KAYNAK: BBC
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder