2000 yılının sonuna doğruydu. İngiliz İstihbarat Okulu’ndaki dersler tamamlanmıştı. Kapanış töreninde ABD istihbaratının üst kuruluşu olan NSA Başkanı konuşma yapıyordu. Derslere katılan Türk, Çek, Macar, İrlandalı, İtalyan, Avusturyalı, Suudi ve Arnavut subaylar dikkatle dinliyorlardı…
NSA Başkanı, Bosna Hersek Savaşı’ndan bahsedip, insan istihbaratının önemine dikkat çekerken, salondaki siyahi bir kurmay albay el kaldırmaya başladı. Bunu gören İngiliz istihbarat elemanları ve Okul Başkanı bizzat yanına giderek kendisini uyardı:
-İndir elini, ayıp oluyor.
Nijeryalı Kurmay Albay Wolu Okoluwolu uyarıları dinlemedi. Konuşma devam ederken el kaldırmayı sürdürdü.
Bunun üzerine NSA Başkanı konuşmasını yarıda kesip Nijeryalı Okoluwolu’ya dönmek zorunda kaldı:
-Efendim?.. Ne diyorsunuz?
Toplantı öncesi verilen kokteylde içkiyi fazla kaçırdığı belli olan Nijeryalı, yerinden kalkmadan sordu:
-Benim ülkemde ne işiniz var?
Salonda buz gibi bir hava esti. Dünyanın çeşitli ülkelerinden İngiltere’ye gelen askerler, verilecek cevabı merakla beklemeye başladılar. Cevabı NSA Başkanı’nın yerine İngiliz Okul Başkanı verdi:
-Çünkü siz kendinizi idare edemiyorsunuz da onun için.
Nijeryalı Albay ise bağırmaya başladı:
-Bu, dünyaya söylediğiniz koca bir yalan. Ben bir Hıristiyanım, siz bu sözlerle Müslümanları kandırın.
Tekrar sordu:
-Söyleyin benim ülkemde ne işiniz var?
NSA Başkanı’ndan cevap gelmeyince, “O zaman ben söyleyeyim” dedi:
-Sizin elmasa ihtiyacınız var. Çünkü hayalet uçaklarınız için bu elmas olmazsa olmazdır. Tibet’te, Doğu Timor’da, Bangladeş’te yaptığınız gibi önce kargaşa ve iç savaş çıkarıyorsunuz. Ardından geliyorsunuz. Bizde de Müslümanlar ile Hıristiyanları birbirine düşürdünüz. Sonra BM’yi ayarlayıp “insani yardım” bahanesiyle karar çıkardınız.
Ve ekledi:
-Demiryollarına, limanlara, en kritik yerlere el koydunuz, 49 ve 99 yıllığına elmas anlaşmaları yaptınız. Savaş bitti ama halen ülkemdesiniz.
Nijeryalı Albay dışarı çıkarılmak istendi, olmadı. O gece milli kıyafetlerini giyip ortalıkta dolaştı. Pek çok katılımcı tarafından da gizlice kutlandı. Ülkesine döndükten sonra neler olduğu ise meçhul!
-İndir elini, ayıp oluyor.
Nijeryalı Kurmay Albay Wolu Okoluwolu uyarıları dinlemedi. Konuşma devam ederken el kaldırmayı sürdürdü.
Bunun üzerine NSA Başkanı konuşmasını yarıda kesip Nijeryalı Okoluwolu’ya dönmek zorunda kaldı:
-Efendim?.. Ne diyorsunuz?
Toplantı öncesi verilen kokteylde içkiyi fazla kaçırdığı belli olan Nijeryalı, yerinden kalkmadan sordu:
-Benim ülkemde ne işiniz var?
Salonda buz gibi bir hava esti. Dünyanın çeşitli ülkelerinden İngiltere’ye gelen askerler, verilecek cevabı merakla beklemeye başladılar. Cevabı NSA Başkanı’nın yerine İngiliz Okul Başkanı verdi:
-Çünkü siz kendinizi idare edemiyorsunuz da onun için.
Nijeryalı Albay ise bağırmaya başladı:
-Bu, dünyaya söylediğiniz koca bir yalan. Ben bir Hıristiyanım, siz bu sözlerle Müslümanları kandırın.
Tekrar sordu:
-Söyleyin benim ülkemde ne işiniz var?
NSA Başkanı’ndan cevap gelmeyince, “O zaman ben söyleyeyim” dedi:
-Sizin elmasa ihtiyacınız var. Çünkü hayalet uçaklarınız için bu elmas olmazsa olmazdır. Tibet’te, Doğu Timor’da, Bangladeş’te yaptığınız gibi önce kargaşa ve iç savaş çıkarıyorsunuz. Ardından geliyorsunuz. Bizde de Müslümanlar ile Hıristiyanları birbirine düşürdünüz. Sonra BM’yi ayarlayıp “insani yardım” bahanesiyle karar çıkardınız.
Ve ekledi:
-Demiryollarına, limanlara, en kritik yerlere el koydunuz, 49 ve 99 yıllığına elmas anlaşmaları yaptınız. Savaş bitti ama halen ülkemdesiniz.
Nijeryalı Albay dışarı çıkarılmak istendi, olmadı. O gece milli kıyafetlerini giyip ortalıkta dolaştı. Pek çok katılımcı tarafından da gizlice kutlandı. Ülkesine döndükten sonra neler olduğu ise meçhul!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder