Ordu'nun Mesudiye ilçesinde 1978 yılında Türkiye-Japonya ilişkileri kapsamında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile Japon JİCA örgütü arasında yapılan işbirliği ile Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki su kaynaklarını enerjiye dönüştürmek amacıyla çalışması başlatılan ancak 12 Eylül ihtilali ile 28 Şubat post-modern darbelerine takılan Topçam Barajı, 35 yıl sonra bitti. Barajda 31 Mart 2014 tarihinden itibaren enerji üretimine geçiliyor.
1978 yılında başlatılan çalışma ile iki yıl boyunca Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki ırmakları gezerek buralarda nasıl ve ne şekilde enerji üretimi yapılacağını rapor haline getiren Japon uzmanların DPT'ye verdiği raporun projeye dönüştürülmesi aşamasında 12 Eylül ihtilali yaşandı. İktidarda bulunan askeri idarenin DPT'nin projelerine el atması üzerine yeniden gündeme gelen Topçam Barajı'nın öngörülen maliyeti pahalı bulununca yeni bir rapor istendi. 1981 yılında hazırlanan yeni bir rapor askeri idare tarafından ciddiye alındı ancak siyasi gelişmeler sebebiyle 'yeniden partili hayata' geçişe kadar ertelendi.
1984-1991 yıllarında ANAP iktidarı döneminde gündemegelmeyen Topçam Barajı, 1994 yılında dönemin DYP milletvekili Hasan Kılıç tarafından tozlu raflarından indirilerek yeniden gündeme alındı. 1995 yılında TBMM Plan-Bütçe Komisyonuna verilen önerge ile uygulama programına geçildi. Bu arada dönemin ANAP Milletvekili olan Şükrü Yürür, bölgede kurulacak barajda elektrik üretimini yapacak aksamların, suyu enerjiye dönüştürecek türbin ve salyangoz gibi büyük parçaların mevcut Ordu-Mesudiye karayolundan götürülemeyeceğini gündeme getirip yeni bir yol yapılmasını, bu amaçla 'Dereyolu'nun canlandırılmasını teklif etti.
Bir darbe daha yedi
'Dereyolu-Baraj' tartışmaları ile 3 yıl daha geçti. Kapatılan Refah Partisi iktidarı döneminde Ordu milletvekili olan Hüseyin Olgun Akın'ın girişimleri ve zamanın Enerji Bakanı Recai Kutan'ın destekleriyle barajın ihalesi 23.10.1996 tarihinde yapıldı. Kamuoyu ne kadar Dereyolu diye diretti ise de Anadolu'da dillendirilen "Göç yolda düzelir" sözü uyarında Topçam Barajı için ilk temel 1997 yılının ilk yarısında atıldı. İnşaat bir yandan ödenek yokluğu ile mücadele ederken, 28 Şubat post-modern darbesi baraj yapımı
tekrar durdu ve ardından unutuldu. 2000 yılında zamanın ANAP Milletvekili Sefer Koçak, Dereyolu'nu da yatırım programına aldırarak ihalesini yaptırdı ve çalışma biraz daha hızlandı. 2002 yılına gelinceye kadar baraj inşaatının fiziki gerçekleşme oranı ancak yüzde 5 olabildi.
AK Parti tamamladı
2002 yılına AK Parti iktidarı ile birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na getirilen Ordu Milletvekili Hilmi Güler'in ilk el attığı konu Topçam Barajı oldu. Baraj inşaatının ödeneklerini aksatmadan gönderen Güler, 'sessiz- sedasız' Dereyolu'nu da başlattı ve en zor coğrafyada birkaç ay içerisinde uzunluğu 7 km'yi bulan 13 tünel açtırdı. Açılan tünel ve stabilize yoldan barajın tüm inşaat malzemeleri bölgeye akıtıldı ve aradan geçen 7 yılda Topçam Barajı tamamlanarak su tutulması işlemine geçildi.
Bu arada Bilgin Grubu'na ihale edilen Darıca-1 Hidroelektrik Santralı (HES) yapımı da başladı.
4 milyon liraya niyet, 400 milyon liraya kısmet
Bugün gelinen noktada 122 metre yüksekliğindeki gövde yapısıyla enerji üretimine hazır hale gelen bir baraj ile geçen yılın Kasım ayında başlayan su tutma işleminin ardından bugün 500 metre derinliğe ulaşan, ancak 910 metre derinliğe ve 3 bin kilometrekare alana ulaşacak bir baraj gölü ortaya çıktı. Baraj gölünde toplanan su, 7 bin 500 metre uzunluğunda, 12 metre çapında iki adet kuvvet tünelinden geçirilerek HES'e düşürülüp, santral tribünlerini çevirmesiyle elektrik üretilecek. Yılda 150 milyon kilovat saatlik bir enerji üretilecek. Bundan sonraki çalışmalarda üretilecek enerji miktarının yılda 292 milyon kilovat saate çıkarılmasına çalışılacak.
31 Mart saat 11.11…
Topçam Barajı bünyesindeki Hidroelektrik Santralının (HES) yapımını gerçekleştiren TEMSAN Genel Müdür Yardımcısı Recep Kır,Topçam Beldesi'nin 4 km güney batısında, Melet Irmağı üzerinde enerji amaçlı inşa edilen Topçam Barajı Hidroelektrik Santralının tribün inşaatını gerçekleştirdiklerini belirtti.
Çalışmaların bir ay içerisinde tamamlanacağını belirten Kır, 31 Mart 2014 tarihinde saat 11.11 itibari ile Topçam Barajı Hidroelektrik Santral'inden elektrik üretimine geçileceğini ve ülke genelinde verileceğini kaydetti.
TEMSAN Genel Müdür Yardımcısı Recep Kır, Topçam Barajı Hidroelektrik Santral'inde yıllık 150 Milyon kilowatsaat elektrik üretildiğini, bunun ekonomiye katkısının ise 150 trilyon lira olduğunu ifade etti.
Bakarsan bağ oluyor
Daha 10 yıl öncesine kadar ‘dağ başı’ denilen bir bölgede bugün İsviçre'nin Davos kentini 20'ye katlayacak bir yerleşim yeri ortaya çıkardıklarını, birkaç yıl sonra bu bölgenin daha da gelişeceğini kaydeden Eski Enerji Bakanı M.Hilmi Güler, "Ordu ve Mesudiye harika bir katma değer kazandı. Bu baraj gölünde birkaç yıl sonra sörf yapılacak, balık tutulacak, kenarında turistik tesisler olacak. Bu eser bir başarının hikayesidir. Biliyoruz ki, gelecekte su petrolden daha kıymetli olacak. Biz bu baraj gölü ile bu değeri burada toplamış oluyoruz. Burası dağın başında bir yer iken şimdi katma değeri yüksek, göl manzaralı bir yerleşim yeri oldu. Bu yol Akdeniz'le birleştiği zaman burası bir cazibe merkezi olacak. Topçam Barajı'ndan yılda 150 milyon kw/saat, Darıca HES'ten ise yılda 360 milyon kw/saat elektrik üretilecek. Dolayısıyla Ordu ili kendi kendine yeten bir şehir oluyor. İşte gördüğünüz gibi bakarsanız bağ oluyor, bakmazsanız dağ oluyor. Biz bu eserlerin yapılabileceğini ispat ettik. 'Su akar Türk bakar' sözünü 'Su akar Türk yapar' diye çevirdik. Şu güzergahta dağları delerek yapılan 13 tünel bile bir mühendislik harikasıdır. Burası gölü ve doğasıyla İsviçre'nin Davos'unu yirmiye katlar. Bu hizmet ve eserler hemşehrilerimize hayırlı olsun" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder