Sezgin Tanrıkulu bir kanun teklifi vermiş: "Hrant Dink'in adı Şişli'de bir caddeye verilsin!"
Tanrıkulu CHP'nin genel başkan yardımcısı. Bozuk saatin günde iki kere doğru zamanı göstermesi gibi, bunlar da ara sıra düzgün işler yapıyorlar.
Kendisini destekliyorum: Hrant Dink adı mutlaka bir caddeye verilmelidir. Geç bile kalınmıştır.
Hrant'ı geri getirmez ama hiç olmazsa "gerçek katillerin üzerine yeterince gidilememiş olmasının" utancını azıcık giderir. Kontrgerillanın öldürdüğü Abdi İpekçi'nin caddesi oluyor da gene kontrgerillanın öldürdüğü Hrant Dink'in caddesi niçin olmayacakmış?
Öldürüldüğü cadde olmaz, çünkü içinde "Gazi" geçiyor. Kimsenin ne anlama geldiğini ve nasıl okuyacağını dahi bilemediği "halaskâr" hani... Fakat Rumeli Caddesi'ne ne buyurulur? Herhalde "Hrant Dink Caddesi" ismi Rumeli Caddesi'nden daha anlamlı olacaktır.
Lakin bildiğimiz kadarıyla caddelere isim verilmesi TBMM'nin değil belediyelerin meselesidir. Tanrıkulu'nun açıkladığına göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne böyle bir teklif verilmiş, reddedilmiş.
Belediye Meclisi'ndeki CHP'li üyelerin hangi yönde oy kullandıklarını merak ettim. Hani şu, Taksim Parkı'na topçu kışlası binasının yeniden yapılması ve bunun bir kültür merkezi olarak kullanılması için OLUMLU oy vermiş olan CHP'li üyelerin...
İşine geldiği zaman da elinde tuzlukla Taksim'e koşacaksın, "ben de sizi destekliyorum çocuklar" dümeniyle oy toplamaya kalkacaksın, öyle mi?
"Onları bağışla, çünkü bilmiyorlar"
Yurt dışında tanıştığım Ermeni ve Rumlar'a hep şunu söylerdim: Türkler'e kızmayın, çünkü bilmiyorlar!
Yakın zamana kadar halkımızın büyük çoğunluğunun ne Ermeni kırımından haberi vardı, ne İzmir yangınından... Bu gibi konular "tabu" haline getirilmiş ve unutturulmuştu.
Her türlü küfür ve hakaret altında bu tabuları yıktık. Artık hiçbir Türk "duymadım, bilmiyorum" diyemez. Diyecektim...
Ferda Balancar bir "sözlü tarih" çalışması yapmış, Ankaralı Ermeniler'in, daha doğrusu sürülen ve öldürülenlerin torunlarıyla mülakat... Kitabın adı "Ankaralı Ermeniler Konuşuyor"...
Bu arada "Aaa, Ankara'da Ermeniler mi varmış?" sorusuyla sık sık karşılaşmış!...
Var mı dedikleri Ermeni vatandaşlardan birinin babası Kore gazisi, madalyalı.
Öyledir. 1974 Kıbrıs çıkarması sıralarında Yunanistan'ın Pezmazoğlu adında bir bakanı vardı da, "buradan gitmeymiş" diye hoşumuza gitmişti...
Neden ve nasıl gittiklerini bilmeden!
Kırk yılda nereden nereye geldik, enseyi karartmayın, memleket iyiye gidiyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder