Bu gazetede neredeyse kuruluşundan beri yazıyorum. Önce New York’tan Pazar yazıları yazmıştım... Bana bu fırsatı sağlayan isim, Yasemin Çongar’dı. Kendisine her zaman minnettar olacağım. Bir süre sonra, Taraf’ın 2. sayfasında, ‘Öteki Amerika’ adlı bir köşem olmuştu. Kendimi çok havalı hissediyordum.
Amerika’dan Türkiye’ye dönünce, Taraf’tan koptum. Sonra tekrar döndüm gazeteye. Markar Esayan, Kurtuluş Tayiz ve Tuncer Köseoğlu gibi sevdiğim arkadaşlardan oluşan bir konsorsiyum, bana haftada üç gün yazmam için bu köşeyi verdi: Pop-up işte böyle doğdu... Bu üç arkadaşa her zaman minnettar olacağım.
Gazetede yazdığım süreçte hiçbir şekilde yazılarıma müdahale edilmedi, özgürce, canım ne istiyorsa onu yazdım.
Sonra o üzücü toplu ayrılık olayı yaşandı. Sevdiğim insanlar gitti, ben kaldım.
Taraf’ı her zaman çocukça bir duyguyla sevmiştim. Türkiye’nin siyasi dönüşümünde, medyanın kirlerinden arınmasında önemli bir payı oldu. Bu da beni duygusal olarak gazeteye bağlayan temel nedendi. Gazetenin hataları da oldu, olmadı değil ama ben kendi yazarlık tarihime baktığımda, orada da hatalar görebiliyorum...
Taraf’ta yazarken beni motive eden en güçlü sebep, gazetenin bu dönüştürücü ve yenilikçi ruhuydu. Ancak Taraf’taki yazarlık motivasyonumu artık kaybetmiş durumdayım. Burada yazmak hiç içimden gelmiyor... İleride pişmanlık duyacağım acele bir karar vermemek için gazeteden izin almıştım... Her türlü etkiden uzak, düşünmek istemiştim. Sonunda kararımı verdim. Taraf’tan ayrılıyorum.
Anlarsınız ki günlük ve etkili bir gazetede haftada üç gün yazmak bir gazeteci için önemli bir şey. Ama inanın ne yeni bir iş bulduğumdan ne de bir başka gazeteye transfer olduğumdan değil, sadece buradan gitmek istediğimden gidiyorum. Üstelik uzun süre işsiz kalma riskini göze alarak...
Son olarak... Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor. Birbiri ardına, şarjörden boşalırcasına yapılan operasyonların, seçilmiş hükümete karşı ciddi bir darbe girişimi olduğunu düşünüyorum. Ben de bu iktidarı çok eleştirdim, ben de Erdoğan’ı çok eleştirdim. Ancak bir iktidarın bir gecede devrilmesi girişimi çok korkunç ve kabul edilemez bir girişim. Hatalar ve günahlar varsa bunlar er ya da geç makul bir hukuki elekten geçer ve bir yere varır... Ancak halk iradesiyle gelen bir hükümet yine halk iradesiyle gider, nereden geldiği belli olmayan bir sabah operasyonuyla değil... İşte bu nedenle, bu kritik süreçte Erdoğan’a da sahip çıktım, hükümete de... Size de aynı şeyi yapmayı öneriyorum.
Ben, referandum döneminde Türkiye’ye dönerken, Zaman gazetesindeki sevgili dostlar, fotoğrafımı manşete koymuş ve şu başlığı atmıştı: ‘Aleviyim, Kürdüm evet demek için Türkiye’ye geliyorum.’
Doğru bir haberdi bu. Tayyip Erdoğan öncesi Türkiye’deki baskın politik mantaliteden, siyasetteki olağanüstü kirlilikten, tavan yapmış ayrımcılıktan, Kürtleri hiç acımadan öldüren ve zulmeden devletten, savaş kışkırtıcılığından ve bugün demokrat kesilen o kaşar- elitist- faşist- ırkçı gazetecilerden tiksiniyordum. Bu tiksintiyle bu ülkeden gitmiş ve Amerika’da bulaşık yıkamaya fit olmuştum.
Amerika’da zor zamanlar geçirdim, ayakta kaldım, yeniden okudum, iyi kurumlarda çalıştım, başarılı oldum ve ülkeme demokrasi geldiğine inandığım için bir gün valizimi alıp geri döndüm.
Ve döndükten sonra bu ülkeyi sevdim, gerçekten sevdim. Bu sevgi, insanı öyle hafifleten öyle rahatlatan bir şey ki çeken bilir, yaşayan bilir... Ve ülkeme olan bu sevgimi kazanmamda Tayyip Erdoğan’ın çok büyük bir payı var. Bu nedenle bugün O’nun yanındayım. Neden mi?.. Kendini şimdi gerçekten özgür hisseden bir vatandaş olarak, kazandıklarımı kaybetmeye hiç niyetim yok da ondan.
Giderken, yazarlar editörümüz Tamer Kayaş’a teşekkür etmek isterim, az kahrımı çekmedi... Gazeteyi her aradığımda, o canlı, o sevecen ses tonuyla bana ‘Merhaba Hıdır Beeyyyyyy’ diye seslenen Yelda’ya da teşekkürler... Bu gazetede zor koşullarda fedakârca çalışan muhabir ve editör arkadaşlarıma, reklam departmanındaki o gürültücü, neşeli ve güzel hanımefendilere, teknik servisteki arkadaşlara, sayfa sekreterlerine, güvenlikteki arkadaşlara kalpten sevgilerimi gönderiyorum.
Siz okurlarımı çok öpüyorum... Hıdır’a bol şans dileyin lütfen... İyi dileklerinize ihtiyacım var...
www.vivahiba.com
hidirgevis@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder