'Aksi Yusuf'un hikâyesini bilirsiniz.
Hani bir zamanlar İstanbul'da peynir
tüccarlığı yapan Yusuf'un hikâyesini!
…
Trakya'dan getirdiği peynirleri satar,
bir kısmını da deniz yoluyla İzmir'e
gönderirmiş ticaret için…
…
Yalnız 'aksi' değil, aynı zamanda
hayli 'dalavereci' imiş de…
Navlun parasını peşin ödememek için
türlü mazeretler icat eder, kaptanları;
'Hele peynirler sağ salim adrese
bir varsın, sonra öderim!' diye
her defasında atlatır dururmuş!
…
Uzatmayalım, nihayet kaptanın biri,
günün birinde dayanamayıp patlamış;
'Tayfalara para ödenecek…
Geminin yürümesi için kömür,
motor yağı alınacak…
Yolda yeme-içme için yine para
gerek!' dedikten sonra da eklemiş;
…
Lâfla peynir gemisi yürümez!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder