7 Mart 2014 Cuma

Aram Ateşyan dan Merkel'e "One Minut"

Olay, geçtiğimiz yıl Alman Başbakanı Angela Merkel'in, Türkiye'yi ziyareti sırasında gerçekleşti. Şansöyle Merkel'e, Başbakan Erdoğan'la ilgili olarak "one minute" çıkışı yapıldı. 
Ancak görülmedi, belki de özellikle görülmek ve gösterilmek istenmedi. Durum bu olunca, ziyarete "Mor Gabriel Manastırı" ile ilgili olarak Türkiye'ye yöneltilen eleştiriler damgasını vurdu. 
Oysa, Merkel'e yapılan çıkış çok daha önemliydi. 
Olayı, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, AK Parti Şişli Belediye Başkan Adayı Mukadder Başeğmez'in ziyareti sırasında bizzat anlattı… 
Alman Başbakanı Merkel, Türkiye'deki dini kanaat önderleriyle İstanbul'da bir araya gelmişti. Sorunlar konuşulup tartışılırken, eleştirel bir üslup kullanmaya kalktı. 
Tam bu esnada Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan araya girdi. Başbakan Merkel'e "bir dakika"dedi: 
-Siz ne diyorsunuz, söylediklerinizin farkında mısınız? Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na laf söyletmem. 
Merkel'in ve diğer cemaat liderlerinin şaşkın bakışları arasında Ermeni Cemaati'nin durumunu anlattı ve sordu: 
-Siz, 12 yıl önce neler yaşadığımızı biliyor musunuz? 
Kendi sorusuna da kendi cevap verdi: 
-Sıkıntılarımız vardı. Üstelik karşımızda bu sıkıntıları anlatacak makam da bulamıyorduk. Bir kaymakamla bile zor görüşüyorduk. Ama bugün dilediğimiz zaman Başbakan'a ulaşabiliyoruz. Sıkıntılarımızı anlatabiliyoruz. 
Ateşyan, noktayı koydu: 
-Siz, Türkiye'deki gelişmelerin farkında değilsiniz herhalde. Osmanlı'dan bu yana ilk defa bu dönemde bizim haklarımız verildi. 
Ateşyan'ın sözlerini şaşkınlık içinde dinleyen Merkel, geri adım atmak zorunda kaldı. "Peki o zaman" dedi: 
-Siz memnunsanız mesele yok. 
***
Kamuoyu pek bilmiyor ama devletin tepesi bu diyalogun farkında. Hatta, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, telefon açıp Ateşyan'ı kutladı. 
O görüşme sırasında Davutoğlu bir de espri yaptı… 
Ateşyan'ın, Merkel karşısında yaptığı çıkışı kastederek, "Sizin ne kadar hiddetli olduğunuzu biliyoruz" dedi: 
-Fazla vaktinizi alıp hiddetinizi çekmek istemiyorum. O yüzden kısa konuşacağım; size teşekkür ederim. 
O olay bir dönüm noktası oldu… 
Şimdi, dini cemaatler arasında Aram Ateşyan denildiğinde, "Lafını sakınmaz, doğru bildiğini her yerde ve herkesin yüzüne söyler" değerlendirmesi yapılıyor. 
***
Bugün içinde yaşadığımız tabloya bakıldığında, Aram Ateşyan'ın sözleri farklı bir anlam kazanıyor… 
Ermeni Patrik Vekili, Türkiye'ye yönelik eleştirilerin karşısına dikiliyor. "Haksızlık etmeyin" diyor. Türkiye'deki hoşgörü ortamına atıfta bulunup, cemaatlerin kazanımlarını ortaya koyuyor. 
Birileri, de dünyanın her tarafında kapı kapı gezip, önüne gelene Türkiye'yi şikâyet ediyor. Bu ülkeyi sıkıntıya sokmak için elinden geleni yapıyor. 
Patrik Vekili , yaşadığı ülkeye sahip çıkıyor. Yabancılar karşısında Başbakan'ı savunuyor. Referansı İslam olanlar ise, tam tersi bir tavır içinde. Ellerinden gelse, kendilerine biat etmeyenleri bir kaşık suda boğacaklar. 
Garip, çok garip! Sizce de bu işte bir gariplik yok mu? 
***
AK Parti Şişli Belediye Başkan Adayı Mukadder Başeğmez, azınlık cemaatleriyle iyi bir diyalog içinde. Dilediğinde kapılarını çalıp derdini anlatıyor. Propaganda çalışması yaparak oylarını bile isteyebiliyor. 
Başeğmez, önceki gün Ermeni Patrik Vekili Aram Ateaşyan ile yine bir akşam yemeğinde birlikteydi. 
Peki, Refah Partisi kökenli olan Başeğmez, aynı diyaloğu Gülen Cemaati ile kurabilir mi? Aynı hoşgörüyle karşılanabilir mi? 
Zor, çok zor; hatta imkânsız görünüyor. 
Gerçekten son derece garip bir tabloyla karşı karşıyayız! Cemaat bugün kapı kapı dolaşıp, AK Parti'ye mümkün olan en büyük zararı vermekle uğraşıyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder