Fotoğraf
'İstiklal Caddesi'ndeki Hıdivyal Palas'ın ikinci katında topu topu 15 metrekarelik bir deponun zemininde, üzerine kitap kolileri yığılmış halde, 20 yıla yakın süredir, dokuz büyük koli içerisinde, 1139 kutu dolusu negatif film bekliyordu beni. Unutulduğu yerde, kaybolmuş halde, son bırakıldığı biçimde.
(Tayfun Serttaş, Maryam Şahinyan araştırmacısı, http://tayfunserttas.blogspot.com/2011/09/foto-galatasaray.html)
Maryam Şahinyan, yarım asır boyunca bir gün dahi aksatmadan Şişli'deki evinden yürüyerek gidip geliyor stüdyoya, her öğlen yalnızca bir kırmızı elma yiyor, siyah iş önlüğünü ve kolçaklarını hiç çıkartmadan, 1. Dünya Savaşı'ndan kalma körüklü kamerasıyla, 1985'e dek siyah beyaz fotoğraf çekmeye devam ederek, sessizce, fark edilmeden sürdürüyor bu işi. (...) Ben çok fotoğraf arşivi gördüm ama böyle çeyiz dizer gibi her birisi tek tek numaralandırılmış, aralarına pelür kâğıtları serilmiş, yarım asır boyunca dokusunda tek bir değişiklik olmayan arşiv görmedim.
(Tayfun Serttaş)
Lara Fresko, "İstanbulluları Hüzne Boğabilir", Radikal, 13.12.2011
Maryam Şahinyan, kardeşlerinden farklı olarak erken yaşta babasından stüdyo fotoğrafçılığının tüm inceliklerini öğrendi ve 1937 yılından itibaren babasının stüdyosunu tek başına işletmeye karar verdi. Bu durum, dönemin muhafazakar koşulları altında İstanbullu birçok kadın açısından tercih nedeni sayılarak stüdyoya çeşitli avantajlar sağladı ve yarım asırlık meslek hayatında, Galatasaray'da üç ayrı mekânda işlettiği stüdyosunda kesintisiz çalıştı.
(Tayfun Serttaş)
Berna Akcan, "Tayfun Serttaş İle Röportaj: Maryam Şahinyan, Foto Galatasaray", Fotoritim e-Fotoğraf Dergisi, 1/2012,http://www.fotoritim.com/yazi/tayfun-serttas-ile-roportaj--maryam-sahinyan-foto-galatasaray
Maryam Şahinyan belli ki kimseleri yargılamamış. O yüzden herkes, her nasılsa o haliyle bu kadının karşısına geçmiş. Şehrin en şık kadınları, gayrimüslim aileleri, Bolşevik Devrimi'nden kaçıp İstanbul'a sığınan Ruslar, tiyatro grupları, müzisyenler, subaylar, vaftizlik ve sünnetlik çocuklar, transeksüeller, düğün günündeki çiftler, iç çamaşırlarıyla kadınlar ve iki yandan tuttukları etekleriyle kendilerini kelebek yapan küçük kızlar..."
(Karin Karakaşlı, "Zamanı Bekleyen Fotoğraflar", Radikal 2, 11.12.2011)
Ödülleri
"Maryam Şahinyan hayatı boyunca hiç ödüllendirilmemiştir."
(Tayfun Serttaş, Maryam Şahinyan araştırmacısı)
Üyelikleri
Eğitimi
Esayan İlkokulu, İstanbul
Sainte Pulchérie Fransız Lisesi (tamamlamadı)
Sosyal Sorumluluk Çalışmaları
Farklı kurumlarda görev yapmak üzere İstanbul'a yerleşen birçok rahibe, İtalyan sör, rahip, Ermeni Kalfayan Yetimhanesi ve Anarat Hığutyun kuyr'ları (Anarat Hığutyun yardımsever dindar kadınlar kurumu) ile yakın arkadaştı ve yaşamı boyunca bu çevrelere bila ücret hizmet verdi."
(Tayfun Serttaş, Maryam Şahinyan araştırmacısı, http://tayfunserttas.blogspot.com/2011/09/foto-galatasaray.html)
Akraba ve Dostları
Anısını Yaşatan Projeler
Foto Galatasaray Sergisi
Foto Galatasaray Sergisi, 22.11.2011 - 22 .1. 2012, SALT Galata, İstanbul
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/141/maryam-sahinyan-kimdir_break/
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/141/maryam-sahinyan-kimdir_break/
Proje yürütücüsü SALT Galata'nın internet sitesindeki Foto Galatasaray Sergisi bilgileri
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/90/acik-arsiv-1-foto-galatasaray
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/90/acik-arsiv-1-foto-galatasaray
Foto Galatasaray sergisinden görüntüler
http://www.youtube.com/watch?v=CDv-M_QDuHE
http://www.youtube.com/watch?v=CDv-M_QDuHE
Foto Galatasaray – Açık arşiv (Open Archive)
Maryam Şahinyan fotoğraf arşivi, Foto Galatasaray – Açık Arşiv (Open Archive) adıyla 2012 yılında online olarak kamusal katılıma açılma çalışmaları içindedir. Katılımcı bir bilgi bankası oluşturmayı amaçlayan Foto Galatasaray – Açık Arşiv (Open Archive) projesi bir kent tarihi projesidir.
Foto Galatasaray – Açık Arşiv (Open Archive) projesini, Maryam Şahinyan araştırmacısı Tayfun Serttaş ve proje yürütücüsü olan SALT Galata şöyle tanımlıyorlar:
Tarihsel kesintiler toplumsal hafızayı derinden etkiler.
Bir Açık Arşiv projesi olan Foto Galatasaray, Maryam Şahinyan'ın fotoğrafları üzerinden yeni bir yakın tarih okumasına olanak tanır ve toplumsal hafızaya kural koyan saptamalara, eleştirel bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlar.
Açık Arşiv projesi Foto Galatasaray sergisi ile başlamıştır.
Bu proje "arşiv"," demokrasi" ve "şeffaflık" arasındaki ilişkiyi irdeler ve arşiv olgusunun son yıllarda internet teknolojileriyle birlikte dağıtık ağlar üzerinde, katılımla zenginleşen ve çoklu kullanım sayesinde sürekli geliştirilen bir olguya dönüştüğü fikrini vurgular.
SALT, sürdürdüğü projeleri tartışmanın seyrine bırakarak arşivin hiçbir zaman tamamlanmayacak bir olgu olduğunu kabul eder ve ancak kullanıcıyla kesişim noktasında değer kazanabileceğini varsayar.
(Kaynak: tayfunserttas.blogspot.com)
Tayfun Serttaş, Foto Galatasaray Açık arşiv (Open Archive) projesi hakkında bilgi veriyor
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/90/acik-arsiv-1-foto-galatasaray
http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/90/acik-arsiv-1-foto-galatasaray
Maryam Şahinyan anısına kitap
Tayfun Serttaş, Foto Galatasaray - Studio Practice by Maryam Şahinyan, Türkçe-İngilizce, Çeviri: Merve Ünsal, Aras Yayıncılık, İstanbul, 2011.
Hakkında Yazılanlar
- Tayfun Serttaş, "Foto Galatasaray; woman to woman", tayfunserttas.blogspot.com, 11.04.2013,http://tayfunserttas.blogspot.com/2013/04/maryam-sahinyaniz.html
- tayfunserttas.blogspot.com: http://tayfunserttas.blogspot.com/2011/09/foto-galatasaray.html
- SALT Galata http://www.saltonline.org/tr/90/
- Berna Akcan, "Tayfun Serttaş İle Röportaj: Maryam Şahinyan, Foto Galatasaray", Fotoritim e-Fotoğraf Dergisi, 1/2012,http://www.fotoritim.com/yazi/tayfun-serttas-ile-roportaj--maryam-sahinyan-foto-galatasaray
- "İstanbullu Maryam Şahinyan'ın çektiği fotoğraflar SALT Galata'da sergilendi",nihatkaradag.com. 31.1.2012,http://www.nihatkaradag.com.tr/fotograf-haberleri/tum-kategoriler/haber-ve-duyurular/istanbullu-maryam-sahinyanin-cektigi-fotograflar-salt-galatada-sergilendi/
- Interview with Tayfun Serttaş: "Diaspora Komşundu", Agos, 30.1.2012.
- "Bir Zamanlar Beyoğlu'nda", posta.com, 29.1.2012.
- Ani Çelik Arevyan, "Bir Maryam Şahinyan Projesi", agos.com.tr, 23.12.2011.
- Lara Fresko, "İstanbulluları Hüzne Boğabilir", Radikal, 13.12.2011 http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&VersionID=7690&Date=18.06.2008&ArticleID=1072303
- Ece Aydın, "Emeğin Kareleri: Foto GalatasarayEmeğin Kareleri: Foto Galatasaray", Bianet, 10.12.2011,http://bianet.org/biamag/sanat/134662-emegin-kareleri-foto-galatasaray
- Karin Karakaşlı, "Zamanı Bekleyen Fotoğraflar", Radikal 2, 11.12.2011, http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=HaberYazdir&ArticleID=1072240
- Hatice Utkan Archive presents a half-century of Istanbul's faces, Hurriyet Daily News, 29. 11. 2011,http://tayfunserttas.blogspot.de/2011/11/archive-presents-half-century-of.html
- Armenian photographer Maryam Şahinyan's works displayed in Istanbul, Panarmenian.net, 29. 11. 2011,http://www.panarmenian.net/eng/news/85142/
- Saliha Cüvelek, Galata'nın gizli fotoğrafçısı SALT Galata'da, ZAMAN Pazar, 27.11. 2011http://tayfunserttas.blogspot.de/2011/11/galatann-gizli-fotografcs-salt-galatada.html
- Ararat Şekeryan, Foto Galatasaray'ın 60 yılı, Agos, Sayı: 814, 18.11. 2011, http:// tayfunserttas.blogspot.de/2011/11/foto-galatasarayn-60-yl-agos-ararat.html
- Maryam Şahinyan Arşivi Tarihi Osmanlı Bankasında Sergileniyor, Nor Marmara, Yıl:71, Sayı:19127/3, 2.11.2011,http://tayfunserttas.blogspot.de/2011/11/nor-marmara-maryam- sahinyan-arsivi.html
- Tayfun Serttaş, Foto Galatasaray - Studio Practice by Maryam Şahinyan, Türkçe-İngilizce, Çeviri: Merve Ünsal, Aras Yayıncılık, İstanbul, 2011.
- Maryam Şahinyan konulu televizyon arşivi: http://tvarsivi.com/player.php?i=2012020129899
Kaynakça
Maryam Şahinyan tanıtım sayfasında yararlanılan kaynaklar
- Tayfun Serttaş'la görüşme
- Tayfun Serttaş kişisel blog'u: http://tayfunserttas.blogspot.com/2011/09/foto-galatasaray.html
- SALT Galata: http://www.saltonline.org/tr/#!/tr/90/acik-arsiv-1-foto-galatasaray
- Lara Fresko, "İstanbulluları hüzne boğabilir", Radikal, 13.12.2011
- Berna Akcan, "Tayfun Serttaş İle Röportaj: Maryam Şahinyan, Foto Galatasaray", Fotoritim e-Fotoğraf Dergisi, 1/2012,http://www.fotoritim.com/yazi/tayfun-serttas-ile-roportaj--maryam-sahinyan-foto-galatasaray
- Karin Karakaşlı, "Zamanı Bekleyen Fotoğraflar", Radikal 2, 11.12.2011.
Maryam Şahinyan tanıtım sayfasındaki görseller için kaynak
- Maryam Şahinyan Arşivi, Tayfun Serttaş seçkisi ile.
Ortak hafızanın fotoğraf albümü
İstanbullu Ermeni Maryam Şahinyan'ın bir ömür çektiği fotoğraflar SALT Galata'da sergilendi. 1935-1985 yılları arasındaki dönemi kapsayan dev veri bankasında neler yok ki? Cumhuriyetin ilk yılları, 1942 Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 olayları, 1974 Kıbrıs Savaşı, köyden kente göç gibi pek çok toplumsal olayın yanı sıra gündelik hayatın ayrıntıları da fotoğraflarda yer buluyor. 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısı, Fransız Senatosu'ndan 127 oyla geçerken 1 milyona yakın insanın fotoğrafını çeken Şahinyan'ın arşivi sanatçı, yazar, araştırmacı Tayfun Serttaş'ın dönüştürdüğü sergide geçmişini, yakınlarını arayan insanlarla buluştu. Tarihe not düşen 200 bin siyah beyaz fotoğrafsa, dış politik kavgalardan uzak 'ortak hafıza'ya çağrı yaptıBülent ŞANLIKAN / İSTANBUL
Maryam Şahinyan 1935 ile 1985 yılları arasında yaklaşık 1 milyona yakın insanın hayatından kesitleri Galatarasay Meydanı'nda adını 'Foto Galatasaray' koyduğu stüdyosunda belgeledi. Şahinyan'ın Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma körüklü kamerasından yansıyan 200 bin siyah beyaz kareyi, sanatçı Tayfun Serttaş, teknolojiden de faydalanarak dev bir veri bankası haline dönüştürdü. Şahinyan'ın kutuladığı cam negatifler Serttaş ve çalışmasına yardım eden 30'a yakın asistan tarafından 3 yıl süresince teker teker temizlendi, tasnif edildi, dijitalizasyonu yapıldı, işlendi ve aylara, yıllara göre sıralandı. Serttaş bununla da kalmadı. Şahinyan fotoğraflarını, Aras Yayıncılık'tan çıkan 'Foto Galatasaray, Studio Practice by Maryam Şahinyan' adıyla kitaplaştırıldı. 3 yıl süren bu çalışmanın ardından Şahinyan Arşivi, 22 Kasım 2011- 22 Ocak 2012 tarihleri arasında, Karaköy'de, SALT Galata'da meraklılarıyla buluştu. Serginin son gününde, yüzlerce insan 'Maryam'ın objektifine yansıyan kareler arasında acaba, annemi, babamı, dedemi, teyzemi ya da kendimi bulabilir miyim' umuduyla geldi. Aradığını bulan da oldu, bulamayan da...
GEÇMİŞİN İZİNİ SÜRDÜLER Hangi facianın Kurbanları Ali Cihanoğlu emekli bir bankacı, Aydın'da yaşıyor. Onu SALT Galata'ya götüren şey 1951'de Şahinyan'ın çektiği anne ve babasının düğün fotoğrafı olmuş. Cihanoğlu'nda fotoğrafın bir benzerinin basılmış hali var. Serginin açıldığını duyunca 'Acaba farklı pozu da bulabilir miyim' diyerek soluğu İstanbul'da alan Cihanoğlu'nun dileği gerçek oldu ve annesi Belkıs'la babası Nihat'ın fotoğrafını arşivde bulabildi.
Cihanoğlu'nun aklını esas kurcalayan fotoğrafsa İzmir'de aile fotoğrafları arasından çıkan ve arkasında 'Bir facianın kurbanıyız' yazılı not bulunan 1940 yılına ait bir aile fotoğrafı. Fotoğraf acaba kimlere aitti? Ailenin başına ne gelmişti? 1924-1050 yılları arasında Trabzon ve Aydın Milletvekilliği yapan Yüksek Mühendis Mithat Aydın'a gönderilen bu fotoğrafın peşine düştüğünü söyleyen Cihanoğlu, Şahinyan arşiviyle ilgili 'Tarihi belge niteliği taşıyor. Birbirini uzun süre görmeyen insanlar olmayacak bir şeyi bu arşivde bulabiliyor. Babasına, annesine, teyzesine ya da akrabasına ulaşmak heyecan veriyor' dedi.
Cihanoğlu'nun aklını esas kurcalayan fotoğrafsa İzmir'de aile fotoğrafları arasından çıkan ve arkasında 'Bir facianın kurbanıyız' yazılı not bulunan 1940 yılına ait bir aile fotoğrafı. Fotoğraf acaba kimlere aitti? Ailenin başına ne gelmişti? 1924-1050 yılları arasında Trabzon ve Aydın Milletvekilliği yapan Yüksek Mühendis Mithat Aydın'a gönderilen bu fotoğrafın peşine düştüğünü söyleyen Cihanoğlu, Şahinyan arşiviyle ilgili 'Tarihi belge niteliği taşıyor. Birbirini uzun süre görmeyen insanlar olmayacak bir şeyi bu arşivde bulabiliyor. Babasına, annesine, teyzesine ya da akrabasına ulaşmak heyecan veriyor' dedi.
YOLU STÜDYODAN GEÇENLER
Kimler gelip geçmiyor ki Şahinyan'ın objektifinden. Katolik din görevlileri, Ermeni rahibeler, Bat Mitzvaha (Ergenlik töreni) giren Musevi çocuklar, hatıra fotoğrafı çektiren Rum kızlar, Bolşevik Devrimi'nden kaçıp İstanbul'a sığınan Beyaz Ruslar, opera sanatçıları, eşcinseller, müzisyenler, göçlerle İstanbul'u mesken tutan taşralılar...Ve tanıdık bir isim. Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk kadın yıldızı Cahide Sonku...
Kimler gelip geçmiyor ki Şahinyan'ın objektifinden. Katolik din görevlileri, Ermeni rahibeler, Bat Mitzvaha (Ergenlik töreni) giren Musevi çocuklar, hatıra fotoğrafı çektiren Rum kızlar, Bolşevik Devrimi'nden kaçıp İstanbul'a sığınan Beyaz Ruslar, opera sanatçıları, eşcinseller, müzisyenler, göçlerle İstanbul'u mesken tutan taşralılar...Ve tanıdık bir isim. Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk kadın yıldızı Cahide Sonku...
FOTO GALATASARAY ONUN HAYATIYDIUzun yıllar Fransa'da yaşadıktan sonra Türkiye'ye yerleşen Şahinyan'ın yeğeni müzayedeci -galerici Christine Tarpin, teyzesini anlattı: 'Çok küçüktüm. Her yaz İstanbul'a geliyorduk. Hikayelerini, yaşadıklarını anlatırdı. Mesleğini çok severdi. Son zamanlarında Parkinson hastalığına yakalanmıştı. Fotoğraf çekemiyordu. Fotoğraf çekilmeyi sevmezdi. Çok az fotoğrafı var. Başkalarını çekmeyi severdi. 1994'te aramızdan ayrıldı. Çocuğu yoktu evlenmemişti. Foto Galatasaray onun hayatıydı.'
SERGİNİN FORMATI: Sergİnİn bir bölümünde Sertaş'ın negatifleri temizlerken kullandığı aparatlar, kimyevi maddeler ve temizlik sırasında kullandığı 200 bin adet pamuğun gösterildiği bir camekan yer alıyor. Karşısındaysa dev ekranda Serttaş ve Aras Yayıncılığın Sahibi Yetvart Tomasyan çalışmanın sosyolojik ve teknik çözümlemeleri anlattığı kısa filmler gösteriliyor. Serginin bir başka interaktif bölümü de dev arşivin insanlar ile buluşmasın olanak sağlayan bilgisayar sistemi. İnsanlar bu sistemde aradıkları fotoğrafları tarıyor. Karanlık odada da ekranlara yansıtılan fotoğrafların slayt gösterimi yapılıyor.
SERGİNİN FORMATI: Sergİnİn bir bölümünde Sertaş'ın negatifleri temizlerken kullandığı aparatlar, kimyevi maddeler ve temizlik sırasında kullandığı 200 bin adet pamuğun gösterildiği bir camekan yer alıyor. Karşısındaysa dev ekranda Serttaş ve Aras Yayıncılığın Sahibi Yetvart Tomasyan çalışmanın sosyolojik ve teknik çözümlemeleri anlattığı kısa filmler gösteriliyor. Serginin bir başka interaktif bölümü de dev arşivin insanlar ile buluşmasın olanak sağlayan bilgisayar sistemi. İnsanlar bu sistemde aradıkları fotoğrafları tarıyor. Karanlık odada da ekranlara yansıtılan fotoğrafların slayt gösterimi yapılıyor.
56 YIL ÖNCE ÇEKİLEN FOTOĞRAF
Şahinyan'ın siyah beyaz kareleri arasında zaman yolculuğuna çıkanlardan birisi de özel bir şirkette genel müdürlük yapan 58 yaşındaki Sarkis Çadırcıoğlu'ydu. Çadırcıoğlu yaptığı tarama sonucunda bulduğu çocukluk fotoğrafıyla büyük heyecan yaşadı. O da çocukluğuna dönenler arasında yer aldı. 2 yaşındayken Şahinyan'ın objektifinin karşısına geçen Çadırcıoğlu, başka kareler de bulmak ümidiyle ekrana kilitlendi. Çadırcıoğlu ile Şahinyan akraba. Çocukluk yıllarında Şahinyan'ın kendisini çok sevdiğini anlatan Çadırcıoğlu, '1956 yılına ait bu kare bir dönemi yansıtıyor. Çocukluğum Kurtuluş'ta geçti. Benim de yolum o yıllarda pek çok kişinin geçtiği gibi Foto Galatasaray ile kesişti. Bu unutulmaya yüz tutmuş karelerin tarihin tozlu raflardan çıkarak günümüzü aydınlatıyor olması bizleri mutlu etti' dedi.
Şahinyan'ın siyah beyaz kareleri arasında zaman yolculuğuna çıkanlardan birisi de özel bir şirkette genel müdürlük yapan 58 yaşındaki Sarkis Çadırcıoğlu'ydu. Çadırcıoğlu yaptığı tarama sonucunda bulduğu çocukluk fotoğrafıyla büyük heyecan yaşadı. O da çocukluğuna dönenler arasında yer aldı. 2 yaşındayken Şahinyan'ın objektifinin karşısına geçen Çadırcıoğlu, başka kareler de bulmak ümidiyle ekrana kilitlendi. Çadırcıoğlu ile Şahinyan akraba. Çocukluk yıllarında Şahinyan'ın kendisini çok sevdiğini anlatan Çadırcıoğlu, '1956 yılına ait bu kare bir dönemi yansıtıyor. Çocukluğum Kurtuluş'ta geçti. Benim de yolum o yıllarda pek çok kişinin geçtiği gibi Foto Galatasaray ile kesişti. Bu unutulmaya yüz tutmuş karelerin tarihin tozlu raflardan çıkarak günümüzü aydınlatıyor olması bizleri mutlu etti' dedi.
ÇOCUKLUĞUNA DÖNDÜ
Şahinyan'ın 1970'li yıllarda düğün sonrası çektiği fotoğraflardan birini ilginç kılan pozda yer alan kız çocuğunun o anın peşine düşmüş olması. 50 yaşındaki Feryal Salehi, fotoğrafta solda duran küçük kız. Sadece kendi fotoğrafını bulmakla kalmadı aynı zamanda yolları Şahinyan ile Büyükada'da kesişen annesiylededesinin de fotoğraflarını buldu. Salehi, Şahinyan'ın Büyükadada oturduğu yıllarda yazlıklarında kiracı olarak bir süre yaşadığını anlatıyor. Salehi, 'Çok özel bir insandı. İşini çok severdi. Profesyoneldi. Stüdyosunda bir tarihe şahitlik etti. Fotoğraflara bakarken 'ne kadar çok değişmiş her şey' diyorsunuz. Bu çalışma tabi” ki son derece detaylı ve zor. Ancak insanların bir zamanlar çekilmiş ve unutulmuş karelerinin yeniden canlandırılmış olması büyük bir tarihi değer taşıyor. Şahinyan'ın fotoğraf kareleri bizlere geçmişten geleceğe ışık tuttu' diyor.
Şahinyan'ın 1970'li yıllarda düğün sonrası çektiği fotoğraflardan birini ilginç kılan pozda yer alan kız çocuğunun o anın peşine düşmüş olması. 50 yaşındaki Feryal Salehi, fotoğrafta solda duran küçük kız. Sadece kendi fotoğrafını bulmakla kalmadı aynı zamanda yolları Şahinyan ile Büyükada'da kesişen annesiylededesinin de fotoğraflarını buldu. Salehi, Şahinyan'ın Büyükadada oturduğu yıllarda yazlıklarında kiracı olarak bir süre yaşadığını anlatıyor. Salehi, 'Çok özel bir insandı. İşini çok severdi. Profesyoneldi. Stüdyosunda bir tarihe şahitlik etti. Fotoğraflara bakarken 'ne kadar çok değişmiş her şey' diyorsunuz. Bu çalışma tabi” ki son derece detaylı ve zor. Ancak insanların bir zamanlar çekilmiş ve unutulmuş karelerinin yeniden canlandırılmış olması büyük bir tarihi değer taşıyor. Şahinyan'ın fotoğraf kareleri bizlere geçmişten geleceğe ışık tuttu' diyor.
ZAMAN TÜNELİNE GİRMİŞ GİBİYİM
İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği 1'inci sınıf öğrencisi Cansu Ceylan da geçmişin izini sürenlerden. Ceylan, röntgen mütehassısı dedesi Ayhan Berkman'a ait bir fotoğraf aradı. 2001'de hayata gözlerini yuman Berkman'ın gençliği İstanbul Erkek Lisesi'nde geçmiş. Dedesinin yolunun Şahinyan'la kesişmiş olma ihtimali üzerine binlerce fotoğrafın arasından nostaljik bir kare arayan Ceylan, 'Fotoğraflarda Türkiye'nin geniş bir profilini bulmak mümkün. Eskiye gittikçe insanların çok daha kılık kıyafetlerine dikkat ettiklerini hatta özendiklerini görebiliyorum. Günümüz Türkiye'sine baktığımızda ise bu geçmişten eser yok. Sanki zaman tüneline girmiş gibiyim' diye konuştu.
İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği 1'inci sınıf öğrencisi Cansu Ceylan da geçmişin izini sürenlerden. Ceylan, röntgen mütehassısı dedesi Ayhan Berkman'a ait bir fotoğraf aradı. 2001'de hayata gözlerini yuman Berkman'ın gençliği İstanbul Erkek Lisesi'nde geçmiş. Dedesinin yolunun Şahinyan'la kesişmiş olma ihtimali üzerine binlerce fotoğrafın arasından nostaljik bir kare arayan Ceylan, 'Fotoğraflarda Türkiye'nin geniş bir profilini bulmak mümkün. Eskiye gittikçe insanların çok daha kılık kıyafetlerine dikkat ettiklerini hatta özendiklerini görebiliyorum. Günümüz Türkiye'sine baktığımızda ise bu geçmişten eser yok. Sanki zaman tüneline girmiş gibiyim' diye konuştu.
HEP İYİLİK MELEĞİNİ OYNUYORUZ
Kısa filmlerden birisinde Aras yayıncılığın sahibi Yetvart Tomasyan şöyle konuşuyor: 'Şahinyan'a kadın gözüyle bakmamızda fayda var. Erkek egemen bir toplumda bu işi yapmayı başardı. Maryam 6-7 Eylül olaylarını gördü, varlık vergisini gördü, Ermeni sanatkarlar ve esnaflar müşterilerine karşı hep iyilik meleğini oynadılar, oynadık,
oynuyoruz. Çünkü biz birinci sınıf vatandaş ve yurttaş değiliz. Bu korku nesilden nesile aktarıldı, öğretilmedi zaten
Kısa filmlerden birisinde Aras yayıncılığın sahibi Yetvart Tomasyan şöyle konuşuyor: 'Şahinyan'a kadın gözüyle bakmamızda fayda var. Erkek egemen bir toplumda bu işi yapmayı başardı. Maryam 6-7 Eylül olaylarını gördü, varlık vergisini gördü, Ermeni sanatkarlar ve esnaflar müşterilerine karşı hep iyilik meleğini oynadılar, oynadık,
oynuyoruz. Çünkü biz birinci sınıf vatandaş ve yurttaş değiliz. Bu korku nesilden nesile aktarıldı, öğretilmedi zaten
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder