Erzurum'un Pasinler ilçesinin Hakimi Vildan Yeşilyurt Çelebi, öğrencilik yıllarında kaldığı Fethullah Gülen Cemaatine bağlı evlerin yapısı ve işleyişi hakkında çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
4. sınıfa kadar kaldığı evlerden kendi isteği ile ayrıldığını söyleyen Çelebi, hakim ve savcılık sınavları için gece gündü çalıştığını fakat cemaatten arkadaşlarının sınavları kolayca kazandığını açıkladı.
A Haber'de, Yüzde Yüz Siyaset programına konuk olan Pasinler Hakimi Vildan Yeşilyurt Çelebi, çok çarpıcı iddialar bulundu. İşte Çelebi'nin gündeme damga vuran sözleri:
Bu örgüt çok sağlam kurulmuş. Aileler bile bunun üzerine kurulu. Bütün kurumlarda yapılanmaları var"
"Fedakarlık diyerek farzları terk etmemiz istendi"
"Cemaatle kopuş noktam, hakim savcılık toplantısında oldu. 'Ankara'da ve İstanbul'da hakim savcı ders çalışma evleri var. Oraya gideceksiniz. Çok fedakarlık yapacaksınız' dediler. Farz dediğimiz değerlerin terk edilmesiydi bu fedakarlık. Sınavı kazanacağımız belli değildi. 'Bunun istişaresi yapıldı mı?' diye sordum. Bu onlar için itaatsizlik göstergesiydi. 4. Sınıfta kendi rızamla başka yerde yaşadım. Ben gece gündüz hakim savcılık sınavlarına çalışırken cemaatten arkadaşların kolayca sınavı kazandıklarını gördüm. Cemaat şirket gibidir. İstemediği için bana mobbing uyguladılar.
"Yüzde 10 için kaymakamla evlenmemi istediler"
Cemaatten arkadaşım beni çağırdı. Bana 'Cemaatin yanlış istihbaratı oluyor. MİT ajanı olduğuna dair. Maaşının yüzde 10'unu verir misin?' dedi. Benim ailemin ihtiyacı var. Ve niye yüzde 10? Akademide stajyer idim. 'Veremem' dedim. Evlilik için söyledi. Kaymakamla evlendirmek istediler. Yüzde 10'unu benden, yüzde 10'u da kaymakamdan alacaklardı. Eşimle arkadaşlığımız vardı. Nişanlanacaktım. Eşime gitmişler; 'bu MİT ajanı' demişler. Bir süre sonra 'biz onu gördük beğenmedik, sen o kızı nasıl alıyorsun' demişler. Çok üzülmüştüm.
"MİT ajanı diye fişlendim"
Bu örgüt çok sağlam kurulmuş. Aileler bile bunun üzerine kurulu. Bütün kurumlarda yapılanmaları var. Erzurum'un bölge ağabeyiyle MİT ajanı olduğum iddiası için gittim konuştum. Ne acı bir şey, savcıydım. Çok bunaldım. Meslektaşlarım bana şüpheyle bakıyordu.
"Cemaat alkol içmeye ruhsat verdi"
Akademide arkadaşlarımı gördüm, maalesef alkol vs. ruhsatının cemaat tarafından verildiğini gördüm. Dini referanslarla cemaat çelişiyordu. Peygamberimiz yeri geldiğinde dini kuralları bir kenara bırakalım gibi bir sistem benimsemiş miydi? Sorguladım.
Bizi ifşa edersen seni bitiririz"
Bir cemaat mensubu gelip bana açıkça 'bizim yapılanmamızı herhangi bir yerde ifşa ederseniz sizi bitiririz' dedi. Tehdide maruz kaldım.
"Yapı otaya çıkar diye Facebook günahtı"
YARSAV'ın ele geçtiğini yıllardır söylüyorum. Tanıdığım cemaatten kişiler üye olunca 'YARSAV da gitti elden' dedim yıllardır. Ben yargıcım onların düşüncelerini bilemem ama şu var ki cemaat algı yönetimini çok iyi yapıyor. Ben bizzat biliyorum Facebook'a girmek günahtı. Yapı ortaya çıkabilir düşüncesi ileydi bence bu.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı: Sonunu sen düşün!
Ben şunu söylemiştim. Cemaat hiçbir zaman gücü bırakmaz. Dışarda daha güçlüsünü bulmuştur. Geçtiğimiz günlerde bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı arkadaşım bana 'Yargıtay seçimlerini aldık, Danıştay'ı aldık şimdi adli ve idari yargı seçimlerini de kazanacağız. Ona göre sonunu düşün' dedi. Biz artık sentez denemek istiyoruz. Biz Yargıda Birlik Platformu'nu destekleme nedenim akşam gündemleri yok. Bir arka bahçeleri yok. Adaylar belirlenene kadar ben fikrimi beyan etmedim. Diğer tanıtımların çirkefliğini gördüm. Dedim ki bir insan doğru olduğunda karalanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder