Bunların hepsi bir tesadüf olabilir mi?!...
Baron Rothschild'in The Economist dergisi...
Ekonomist'in mesajı açık. 2016 da darbeden sonraki süreçte, FETO gizli Kardinal olarak görev yapıp Turkiye'yi Küresel efendilerine sunacak.The Economist’in 2015 yılını tasvir eden kapağı (The World in 2015) çok konuşulmuş ve üzerine hayli yorum yapılmıştı. The Economist bu durumdan memnun olacak ki, benzer bir kapağı 2016 yılı için de (The World in 2016) yayımladı. The Economist -bu yılki kapakta da görüldüğü üzere- uzun yıllardır bu kapakları yayımlıyor, ancak son iki yıldaki kapaklar hayli farklı. Bu yıl yayımlanan kapakta da yok yok, Çarşamba Pazarı gibi.
Baron Rothschild'in The Economist dergisi...
Ekonomist'in mesajı açık. 2016 da darbeden sonraki süreçte, FETO gizli Kardinal olarak görev yapıp Turkiye'yi Küresel efendilerine sunacak.The Economist’in 2015 yılını tasvir eden kapağı (The World in 2015) çok konuşulmuş ve üzerine hayli yorum yapılmıştı. The Economist bu durumdan memnun olacak ki, benzer bir kapağı 2016 yılı için de (The World in 2016) yayımladı. The Economist -bu yılki kapakta da görüldüğü üzere- uzun yıllardır bu kapakları yayımlıyor, ancak son iki yıldaki kapaklar hayli farklı. Bu yıl yayımlanan kapakta da yok yok, Çarşamba Pazarı gibi.
Sembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır.
Kapakta ilk dikkat çeken Şi Cinping ve Vladimir Putin hariç, tüm aktif siyaset yapan figürlerin yüzlerinin siyah-beyaz olması. The Economist’in bu kapaklarla bize bir şey anlatmak istediğine inanıyorsak, bu iki liderin 2016 yılında öne çıkacağını söyleyebiliriz ki, bu dünyada yaşanan gelişmelere de oldukça uygun düşen bir varsayım olur. Ancak tüm aktif siyasetçilerin yüzleri siyah-beyaz iken bu iki siyasetçinin yüzlerinin renkli olması kendi adlarına pek hayra alamet de olmayabilir!
Ayrıntılı kapakta 32 kral, 62 cumhurbaşkanı var ama bakın kim dikkat çekiyor. Bill Clinton! Sevgili eşi Hillary Clinton önümüzdeki seçimlerde başkan seçilirse, Bill Clinton kendisini First Lady(?) benzeri enteresan bir konumda bulacak, kolay değil. Herkesin önüne geçerek ABD bayrağı renkleriyle arz-ı endam eden Bill Clinton acaba Hillary’nin başkanlığına mı işaret ediyor? Siyah başkan sonrası gelecek kadın başkan iddiaları gerçekleşek mi? Tüm siyasiler en fazla tebessüm ederken Hillary’nin birilerine seslendiğine dikkat! Merkel’in hemen yanında bulunan FED Başkanı Janet Yellen da konuşanlardan.
Putin’in yanında David Cameron var ve bakışları bir kadının elinde tuttuğuNokia 7610'a kaymış. Finlandiyalı şirket Nokia, 7610 modelini 2004 yılının ortalarında piyasaya sürmüş. David Cameron’ın parti başkanlığı koltuğuna oturarak ana muhalefet lideri olduğu yıl ise 2005. David Cameron’ın 2004–2006 yıllarına ait bir takım kirli çamarşırları ortaya dökülebilir.
The Economist 2015 kapağında David Cameron’ın yanında bir “domuz kumbara” bulunuyordu. Bu yıl Cameron’ın bir domuza hallendiği ortaya çıktı! Black Mirror dizisinin The National Anthem isimli bölümünde de domuzla ilişkiye giren bir İngiltere Başbakanı olduğunu ekleyeyim.
Cameron’ın arkasında bir Taliban askerinin kalaşnikof doğrultuğunu görüyoruz. Rusya da hazır bölgedeyken Taliban daha aktif bir şekilde gündemde kendine yer bulabilir. Kalaşnikof’un yönünün LGBT bayrağına doğru olduğunu göz önünde bulundurarak buna paralel olaylar bekleyebilir veya Taliban’ın İngiltere’yi hedef alabileceğini düşünebiliriz.
Amerikan Bayrağı’nın gökkuşağı renklerindeki hali olarak kapakta yer bulan LGBT Bayrağı, ABD’deki tüm eyaletlerde eşcinsel evlikliklerin yasallaşacağı şeklinde yorumlanabileceği gibi, bayrak tüm dünyada yasallaşacak eşcinsel evlilikleri de temsil ediyor olabilir!
LGBT Bayrağı yanında yer alan The Future — A Novel/Gelecek — Romanbaşlıklı kitap oldukça dikkat çekici. 2016 yılında çıkacak romanları daha yakından takip etmekte fayda var. Gelecekteki politikalar hakkında içeriden bilgiler verecek yeni bir Bin Dokuz Yüz Seksen Dört veya Cesur Yeni Dünyaromanı ile tanışabiliriz. Kitabın kırmızı kapağı ve üzerindeki “gözlük” kitabı tanımamız için bir ipucu olabilir.
Kitabın arkasında yer alan dünya nüfusu projeksiyonu önümüzdeki günlerde “artan dünya nüfusu” tartışmalarının daha çok gündeme geleceğini haber veriyor. Bu projeksiyonun The Future/Gelecek kitabının hemen arkasında olması kitabın konusunun dünya nüfusu olabileceğini akla getirebilir. 2013 yılında piyasaya çıkan Dan Brown’un Inferno/Cehennem romanı da bu konuyu ele alıyor ve dünya nüfusunun “insan eliyle” azaltılmasının “insanlığın yararına” olabileceğini savunuyordu! Romanda bir virüs yardımı ile dünya nüfusunu azaltma işinin İstanbul’dan başlatıldığını da ekleyeyim.
Kitabın sağında, dünyaya doğru emekleyen bebek Yeni Dünya Düzeni’ni temsil ediyor olabilir. The Future/Gelecek isimli kitap ve nüfus projeksiyonu ile yan yana olması da oldukça uygun düşmüş. Bu yeni düzenin hangi yıla denk geleceğini yukarıdaki kollu casino makinesi mu gösteriyor acaba? 2018? 2028? 2038?
Kollu casino makinesinin üstündeki kişi, Peter F. Drucker ve bir yönetim bilimci. Geleceğin Toplumunda Yönetim, 21. Yüzyılda Yönetim Tartışmaları ve Kapitalizm Ötesi Toplum isimli, konuya uygun düşen, Türkçeye de çevrilmiş kitapları var.
Yazara göre geleceğin liderleri olacak ve yarınlara hükmedecek kuruluşlar, bugünden bu sorunlarla mücadele etmeye başlayan ve kendilerini yeni mücadelelere hazırlayan yöneticelere sahip organizasyonlar olacaktır.
2005 yılında ölen Drucker kapitalist dönemin bitmek üzere olduğuna oldukça vurgu yapan bir isim. Geçtiğimiz haftalarda “Gerçek sorun kapitalizm” diyerek bizleri müstehzi bir tebessüme sevk eden Ali Koç’u da bu vesileyle tekrar hatırlayalım.
UFO üzerindeki Çin Bayraklı noodle tabağı, bunun üzerinde bulunan harita, ve bu haritada gözüken gemiler oldukça ilginç. Tabak üzerinde resmedilen bölge şurası:
Noodle tabağı üzerindeki gemilerin yüzü Vietnam, Malezya ve belki Filipinler’e dönük. Bu bölgenin geniş gaz ve petrol yataklarına ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor. Tüm ülkelerin doğal olarak hak iddia ettiği ve sık sık gerilimlerin yaşandığı sularda sayısız ada da var. Güney Çin Denizi’ne bakan tüm ülkelerin balık tutarken bile dikkatli olması gerekiyor.
LGBT Bayrağı’nın hemen altında Olimpiyat halkalarını görüyoruz. Önümüzde Rio’da düzenlenecek olan 2016 Yaz Olimpiyatları varken bu gayet normal. Fakat kırmızı halkada golf topuna hiç benzemeyen ama disko topuna hayli benzeyen bir cisim var. Disko topuna bu aralar farklı bir gözle bakılıyor. Kasım ayında Fransa’da yaşanan saldırıların hedeflerinden biri de Bataclan Konser Salonu’ydu. Salonda yer alan büyük disko topu da tartışma ve komplo teorilerinden nasibini aldı.
Bataclan Konser Salonu’nda yaşananlardan dolayı, disko topu artık bir“tehlike” sembolü.
Papa’nın hemen yanında yer alan kişi, Suriye’de yaşananları Kutsal Savaş/Armageddon olarak isimlendiren Rus Ortadoks Kilisesi Moskova Patriği, Vladimir Mikhailovich Gundyayev. Cihatçılar kötü bir şöhrete sahipken haçlı zihniyetinin hiç böyle dertleri yok. Rahatlıkla savaşları kutsayabiliyorlar. Kendisi bu yıl fazla mesai yapacak gibi gözüküyor.
Yunan Mitolojisi’nde yarı insan, yarı keçi olarak tasvir edilen Pan, takım elbise ve bond çanta ile resmedilmiş. Aniden insanların karşısına çıkarak onları korkuttuğu için Panik kelimesinin de ilham kaynağı olan Pan’ın tahterevalliye binmiş bir hesap uzmanının hemen başında dikilmesi dikkat çekici. Dünya ekonomisinde veya ekonominin kaldıracı büyük şirketlerde panik havası yaşanabilir. Tahterevallinin diğer ucundaki çocuklar halkı temsil ediyor olabilir ve sert bir şekilde yere çakılabilirler.
Kapağın tam ortasında Uzak Doğu/Asya tipi bir yapının üzerindeki Kristof Kolomb ve hemen yanında Karl Marx heykeli var. Amerika Kıtası’nın keşfinden (!) sonra gerilemeye ve üstünlüğü Batı’ya kaptırmaya başlayan Asya’nın yeniden “keşfedilişinin” betimlemesi olabilecek bu kolaj günümüzde yaşananlara da oldukça uygun düşüyor. Karl Marx heykeli ise Asya’da hayata geçirilmek istenen toplumsal ve siyasi sistemin sembolü olabilir. Sömürü ve kıyım dememek için kullanılan “keşif” tabiri bol miktarda kan ve gözyaşı içerir. Aynen “özgürlük” ve “demokraside” olduğu gibi.
Kapağın sağ üst kısmında yer alan ve balon şeklinde tasvir edilen Avrupa Birliği ülkeleri görülüyor. Bayrakların üzerinde çok zor seçilse de, Euro yazıyor. Bu da Euro ve Avrupa Birliği için bir başka kötü sinyal olarak gösterilebilir. Bazı ülkelerin artık Euro kullanmak istemediği uzun süredir bilinen bir durum.
Bunun hemen altında AIDS yazısı dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Charlie Sheen’in HIV Pozitif olduğunu açıklamasını da hatırlarsak, AIDS tartışmaları, özellikle çeşitli testlerin “zorunluluğu” gibi konular önümüzdeki günlerde epeyece gündeme gelecekmiş gibi gözüküyor.
Sağ tarafta ise Arnavutluk Bayrağı ve hemen altında Freedom For pankartı göze çarpıyor. Bu, 2016 yılının Balkanlar açısından sıkıntılı geçeceğinin sinyali olarak değerlendirilebilir. Twitter’da sponsorlu olarak üfürülen haber ise Arnavutluk’ta neler olabileceğine dair bir fikir verebilir.
Sol üstte ucunda $ işaretine benzeyen bir ağırlıkla, havada süzülen paraşüt şeklinde bir Euro görülüyor. Bu Euro açısından iyi işaret olmayabilir. Paraşütler yavaş yavaş aşağıya inmek içindir! Bunun hemen sağında kafasının üzerinde dünya bulunan Esed var. Tüm dünya Suriye’de konuşlanmışken fazla yoruma gerek yok herhalde. “Esed’in kafası bi dünya” anlamı daha uygun düşer, ancak dergiyi hazırlayanların lugatında olduğunu sanmıyorum.
Tam tepede bir Güneş saati/Sundial var, çok eski çağlardan beri kullanılan güneş saati Londra’nın da simgelerinden.
Güneş Saati’ne yaklaşmakta olan ise bir Kral Kelebeği/Monarch Butterfly.Kadrandaki 3/4 (Mart/Nisan?) bize tarih bildiriyor olabilir. Hayrolsun, hayırlara karşı gelsin inşallah…
Yazıyı 26 Ocak’ta manşetine taşıyan Yeni Söz Gazetesi’ne teşekkür ederim.http://www.yenisoz.com.tr/siyonist-dergi-ne-demek-istiyor-haber-9666
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder