Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık'ın çiftliğinde üretimini yaptığı, son yıllarda birçok hastalığın tedavisinde kullanılan "arı zehri"nin gramı 500 liradan satılıyor.
ABD ve Rusya gibi ülkelerde üretimi yapılan ve Hollywood yıldızlarının bile bakımları için kullandığı arı zehrine, Türkiye'de de ilgi artmaya başladı. Meraklı arıcılar tarafından üretimi yapılan ve kilogramının satış fiyatı 500 bin lirayı bulan arı zehri, ticari anlamda da üreticisini tatmin ediyor.
Bursa'da arı zehri üretimi yapan İslam Dikbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce aldıkları cihazla arı zehri üretimine başladıklarını söyledi. Bu maddenin arı ürünlerinden biri olduğunu hatırlatan Dikbıyık, zehrin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ifade etti.
Zehir toplama işlemi hakkında bilgi veren Dikbıyık, şunları kaydetti:
"Zehri toplamak için yurt dışından aldığımız cihazı portatif olarak kendimizce tasarladık. Cihazın üzerinde ince teller, tellerin altında da cam var. Pille çalışan bu aparatı kovanın giriş çıkış yerlerine koyuyoruz. Bu tellere 12 voltluk elektrik veriyoruz. Arı elektrikle karşılaşınca iğnesini batırmaya çalışıyor ve zehri aşağıdaki cama düşüyor. Yaklaşık 20 saniye kadar sonra sıvı olan arı zehri kuruyor. Sonrasında biz bu zehri falçata ile kazıyarak kuru zehir elde ediyoruz."
Dikbıyık, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen bu işlemin oldukça meşakkatli olduğunu vurgulayarak, arıların kimi zaman strese girerek iğnesini batırmak yerine etraftaki canlılara saldırdığını anlattı. İşlem zor olduğu için üretim miktarının da çok az olduğunu belirten Dikbıyık, 3 yılda sadece birkaç gram üretebildiklerini dile getirdi.
Gramı 500 lira
Bu ürünün fiyatının oldukça yüksek olduğunu ifade eden Dikbıyık, "Zehir ilaç sanayisinde kullanılıyor ancak Çin bunun sentetiğini ürettiği için ve daha ucuz fiyatlara geldiği için buradan temin ediyorlar. Türkiye'de, fiyatı oldukça yüksek olan bu ürünü satan çok kişi yok. Bizim tanıdığımız ve Elbistan'da üretim yapan bir arıcı, zehrin gramına 500 lira istiyor. Biz de bu fiyatlara satış yapıyoruz. Şahıslara satış yapmıyoruz, şimdiye kadar birkaç ilaç firması ve üniversiteye satış yaptık." dedi.
Arı zehrine karşı ilginin son zamanlarda daha da arttığına dikkati çeken Dikbıyık, "Bazı üniversitelerde bu konuda ciddi çalışmalar yürütülüyor. 2014 yılında Sağlık Bakanlığıbünyesinde Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı kuruldu. Bu işte çok hevesli doktorlarımız var. Onlar da bakanlığımızın bu konuda çıkaracağı yeni yasaları bekliyorlar." diye konuştu.
"Kanserden AIDS'e çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılıyor"
Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGAM) Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak da arı zehrinin, daha çok tedavisi tam olarak yapılamayan bel, boyun, sırt ağrıları gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığını bildirdi.
Çakmak, zehrin özellikle Uzak Doğu, Rusya, Bulgaristan, Romanya ile ABD, Kanada, Brezilya gibi ülkelerde üretiminin yapıldığını aktardı.
Zehrin tıp alanında belli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bilgisini veren Çakmak, "Arı zehrinin, başta romatizmal hastalıklar olmak üzere MS gibi sinir sistemi hastalıkları üzerinde etkileri konusunda bazı çalışmalar bulunmakta. Son yıllarda kanser, AIDS gibi hastalıkların tedavisi amacıyla da bazı çalışmalar yapılıyor. Fiyatı konusunda da net bir miktar belirtilmemekte, farklı ülkelerde farklı üretim ve saklama yöntemlerine göre oldukça farklı fiyatlar verilebilmektedir" diye konuştu.
Türkiye'de arı zehri üretimi konusunda net miktarın bilinmediğini belirten Çakmak, sadece bazı meraklı arıcılar tarafından az miktarda üretildiği bilgisini paylaştı.
Bursa'da arı zehri üretimi yapan İslam Dikbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce aldıkları cihazla arı zehri üretimine başladıklarını söyledi. Bu maddenin arı ürünlerinden biri olduğunu hatırlatan Dikbıyık, zehrin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ifade etti.
Zehir toplama işlemi hakkında bilgi veren Dikbıyık, şunları kaydetti:
"Zehri toplamak için yurt dışından aldığımız cihazı portatif olarak kendimizce tasarladık. Cihazın üzerinde ince teller, tellerin altında da cam var. Pille çalışan bu aparatı kovanın giriş çıkış yerlerine koyuyoruz. Bu tellere 12 voltluk elektrik veriyoruz. Arı elektrikle karşılaşınca iğnesini batırmaya çalışıyor ve zehri aşağıdaki cama düşüyor. Yaklaşık 20 saniye kadar sonra sıvı olan arı zehri kuruyor. Sonrasında biz bu zehri falçata ile kazıyarak kuru zehir elde ediyoruz."
Dikbıyık, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen bu işlemin oldukça meşakkatli olduğunu vurgulayarak, arıların kimi zaman strese girerek iğnesini batırmak yerine etraftaki canlılara saldırdığını anlattı. İşlem zor olduğu için üretim miktarının da çok az olduğunu belirten Dikbıyık, 3 yılda sadece birkaç gram üretebildiklerini dile getirdi.
Gramı 500 lira
Bu ürünün fiyatının oldukça yüksek olduğunu ifade eden Dikbıyık, "Zehir ilaç sanayisinde kullanılıyor ancak Çin bunun sentetiğini ürettiği için ve daha ucuz fiyatlara geldiği için buradan temin ediyorlar. Türkiye'de, fiyatı oldukça yüksek olan bu ürünü satan çok kişi yok. Bizim tanıdığımız ve Elbistan'da üretim yapan bir arıcı, zehrin gramına 500 lira istiyor. Biz de bu fiyatlara satış yapıyoruz. Şahıslara satış yapmıyoruz, şimdiye kadar birkaç ilaç firması ve üniversiteye satış yaptık." dedi.
Arı zehrine karşı ilginin son zamanlarda daha da arttığına dikkati çeken Dikbıyık, "Bazı üniversitelerde bu konuda ciddi çalışmalar yürütülüyor. 2014 yılında Sağlık Bakanlığıbünyesinde Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı kuruldu. Bu işte çok hevesli doktorlarımız var. Onlar da bakanlığımızın bu konuda çıkaracağı yeni yasaları bekliyorlar." diye konuştu.
"Kanserden AIDS'e çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılıyor"
Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGAM) Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak da arı zehrinin, daha çok tedavisi tam olarak yapılamayan bel, boyun, sırt ağrıları gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığını bildirdi.
Çakmak, zehrin özellikle Uzak Doğu, Rusya, Bulgaristan, Romanya ile ABD, Kanada, Brezilya gibi ülkelerde üretiminin yapıldığını aktardı.
Zehrin tıp alanında belli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bilgisini veren Çakmak, "Arı zehrinin, başta romatizmal hastalıklar olmak üzere MS gibi sinir sistemi hastalıkları üzerinde etkileri konusunda bazı çalışmalar bulunmakta. Son yıllarda kanser, AIDS gibi hastalıkların tedavisi amacıyla da bazı çalışmalar yapılıyor. Fiyatı konusunda da net bir miktar belirtilmemekte, farklı ülkelerde farklı üretim ve saklama yöntemlerine göre oldukça farklı fiyatlar verilebilmektedir" diye konuştu.
Türkiye'de arı zehri üretimi konusunda net miktarın bilinmediğini belirten Çakmak, sadece bazı meraklı arıcılar tarafından az miktarda üretildiği bilgisini paylaştı.
15 yıldan bu yana doğa tedavicisi olarak çalışan Dr. Janos Körmendi, koruma altında bulunan Tuna-İpoly Milli Parkı’nda yetiştirdiği arıların zehri ile kanser ve romatizmatedavisi yaptığını, alınan sonuçların ise mükemmel olduğunu söyledi.
50 bal arısı ailesi ve yüzbinlerce adet bal arısının bulunduğunu belirten Dr. Körmendi, 2012 yılında Erzurum’da düzenlenen uluslararası bir doğa tedavi organizasyonunda sunum yaptığını, Türkiye topraklarında arı yetiştiriciliği için mükemmel olduğunu belirtti.
Kaynaklardan, milattan önce 2000 yılından bu yana arı zehri tedavisinin yapıldığının ortaya çıktığını söyleyen Dr. Körmendi, 15 yıldan bu yana arı zehrini insanlara iğneleyerek romatizma ve kanser tedavisi uyguladığını, her iki konuda da çok başarılı olduğunu kaydetti.
Dr. Körmendi, sadece arının balının değil, aynı zamanda arının zehrinin de insan sağlığı için çok önemli olduğunu, arı zehrinin kanser oluşmasından önce, kanser halinde ve kanserin ilerlemesi döneminde de kullandığını, arı zehrinin insanın bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağladığının kanıtlandığını belirterek, "Arı zehiri insan vücuduna verildiğinde bağışıklık sistemi kuvvetleniyor. Bağışıklık sistemi kuvvetlenen vücut, kanserli hücrelerin oluşmasına izin vermiyor. Böylece bağışıklık sistemi güçlenen hasta kanserli hücreleri zayıflatıyor" diye konuştu.
Arı zehri tedavisinin bugün dünyada Romatoloji yani kas hastalıklarında da etkin bir şekilde uygulandığını dile getiren Dr. Körmendi, bu tedavi yönteminin başarı oranının yüzde 83 olduğunu açıkladı.
MÜSİAD Macaristan Temsilcisi Fadıl Başar ise, bel kaslarından rahatsızlığı olduğu için Dr. Janos Körmendi’ye bal arısı zehri iğnesi vurulmak için birkaç kez geldiğini, arı zehirinin vücuduna vurulmasının ardından ağrısının kalmadığını, kendini daha zinde ve sağlıklı hissettiğini söyledi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder