Milli Diktatörümüz Ismet
Selanik Dönmelerine(Sabetay Sevi bağlılarına) göre, Türkiye'nin tarihi 1923'te başlar, ondan öncesi karanlıklar devridir. Osmanlı Padişahlarını zalim gösterirlerken yakın tarihimizdeki milli ve kendilerince kutsal diktatörleri göklere çıkartırlar.
Yakın tarihimizin büyük zalimlerinden biri, Millî Şef İsmet Paşa'dır. 1938'den 1945'e kadar mutlak diktatörlük yapmış, 45'le 50 arasında "meşrutî" diktatörlük...
İsmet Paşa'yı demokrasi kahramanı olarak gösterenler ne kadar ayıplansa ve kınansa yeridir. Bu zat, 1938-45 arasında Tek Parti oligarşik rejiminin başıydı. 1945'te, İkinci Dünya Savaşını kazanan ABD ve diğer Batı ülkelerinin baskısıyla istemeye istemeye çok partili rejime geçmek zorunda kalmıştır. 1946 seçimlerinde hile, baskı, ikrah (korkutma) ile seçimleri CHP kazanmış, 1950'ye kadar bu şaibeli seçimin galibi olarak iktidarda kalmıştır.
Milli Şef İsmet Paşa neler yapmıştır?
1. Türk Ceza Kanununa 163'üncü maddeyi koyarak Müslümanların inanç, düşünce, görüş hürriyetlerine zincir vurmuştur.
2. Ülke sathında binlerce camiyi kapatmış, kimisini satmış, kimisini kiraya vermiş, kimisini yıktırmıştır.
3. İman-İslam ve Kuran hizmetkârı Bediüzzaman Saidi Nursî'ye zulmetmiştir.
4. Meşayih-i Nakşibendiyeden, hadim'ül-ümme ve'd-din Abdülhakim Arvasî Hazretlerine zulmetmiş onu İstanbul'dan Ankara'ya sürmüştür.
5. İsmet Paşa zamanında Türkiye Müslümanlarının gerçek mânâda din, inanç, inandığı gibi yaşamak, çocuklarına dini eğitim vermek hürriyeti olmamıştır.
6. Millî Şef İsmet Paşa hazretleri zamanında Müslümanlar Ezan-ı Muhammedi'yi bile okuyamıyorlardı. Gerçek ezanın yerini tutmayan ve "Tanrı Uludur" diye başlayan tercüme ezan okumak zorundaydılar.
7. İsmet Paşa'nın mutlak diktatörlüğü zamanında matbuat (gazeteler, dergiler) dinden bahsedemezler, dinî konulu yayın yapamazlardı. Bu konuda, basın yayın genel müdürü yardımcısı İzzettin Nişbay'ın gazetelere gönderdiği resmî bir uyarı vardır.
8. İsmet Paşa zamanında, kendi halinde Müslüman bir vatandaş, camiden çıkarken başındaki takkeyi cebine koymayı unutsa tutuklanabilirdi.
9. Açıp gazete koleksiyonlarına bakın, bir tarihte Ticânî tarikatına mensup iki Müslüman Büyük Millet Meclisi dinleyici locasında Arapça ezan okudukları için yakalanmışlar ve kendilerine işkence edilmişti.
10. İsmet Paşa zamanında müftü, vaiz, imam, hatip yetiştiren bir tek okul yoktu.
11. İsmet Paşa'nın başbakanlarından biri "Bana otuz sene mühlet verin, dinin kökünü kazıyıp ortadan kaldırayım" mealinde bir laf etmişti.
12. Bir başka İsmetî başbakan, "Komünizmi dizginlemek için dinden yararlanalım" diyenlere, "Ben kızıl zehri önlemek için yeşil zehri panzehir olarak kullanmam" cevabını vermiştir.
Diktatör İsmet Paşa zamanında Türk halkının büyük kısmı sefalet içinde yaşıyordu. 40 bin köyün 40 bininde de elektrik yoktu... Çoğunda içme suyu sıkıntısı vardı... Verem ve sıtma ülkenin tamamını pençesi altına almıştı... Batı Karadeniz bölgesinde frengi yaygındı... İşçilerin hiçbir sosyal hakkı yoktu... Çoğunluğu oluşturan Müslüman halkın temel insan hak ve hürriyetleri ayaklar altındaydı... İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da sıkıyönetim vardı... Üniversiteler Tek Parti rejiminin çiftliğiydi... 1944'te, Milliyetçi ve Türkçülerin ileri gelenleri tutuklanmış İstanbul'da Sansaryan Hanındaki tabutluklarda akla ve hayale gelmeyen işkencelere maruz bırakılmıştı... Halkın bir kısmının pabuç alacak parası olmadığı için çarıkla dolaşıyordu. Çarık alacak imkânı olmayan da yalınayak geziyordu. İkinci Dünya Savaşı yıllarında karaborsacılar, istifçiler, muhtekirler büyük paralar vurmuşlardı. Birader Kambur Rıza milyarder olmuştu... İsmet Paşa zamanında yargı, rejimin emrindeydi...
Şimdi kalkmışlar Selanik Dönmeleri bu diktatörün demokrasi havarisi olduğunu iddia ediyorlar.
Yalanlarından biri de şudur:
Mustafa Kemal Paşa ile İsmet Paşa sıkı fıkı can ciğer dost ve arkadaşmış. Yalan, yalan, yalan...
Bir tilki kadar kurnaz olan İsmet Paşa, Atatürk'ün onulmaz bir hastalığa yakalandığını öğrenince bir senaryo hazırlamış, "Ben rakı sofrasından emir almam!" diye rest çekmiş ve M. Kemal'den sonra rejimin başına geçmek üzere harekete geçmişti. Futbol maçı seyretmeye gitmiş, halka kendisini alkışlatmıştı.
M. Kemal Paşa vefatından önceki günlerde İsmet'in vefat etmiş olduğunu biliyordu. Hatta, engin servetinden onun çocuklarına burs verilmesini vasiyet etmişti. Acaba Paşa Hazretleri İsmet'in öldüğünü nereden öğrenmişti?
O tarihlerde bir gece, zamanın büyük gazetelerinden birinde bir kalıp değişikliği yapıldığını, "vefat eden İsmet Paşa'nın cenazesi resmî devlet töreniyle kaldırıldı" başlıklı bir haber konulduğunu bendenize merhum Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu söylemişti.
İsmet Paşa ve yakın tarihimizin öteki diktatörleri, Selanik Dönmelerinin; kahramanları, çok sevdikleri ve beğendikleri büyükleri olabilir ama Müslüman Türkiyeliler onların bu sevgilerini ve görüşlerini asla paylaşmazlar.
Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş...
Mehmet Şevket Eygi
Araştırmacı Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder