Fethullah Gülen'in, “Ege’de talebe hizmetini en güzel yapan O'dur” diye tarif ettiği 20 yıl önceki talebesi Münip Erdem, canlı yayında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdem, "Bu hususu 20 yıl sır olarak sakladım, fitneye sebep olmamak için hiç kimseye söylemedim. Fethullah Gülen hakkındaki benim kanaati katiyem fevkalade müspet idi. Fakat 17 Aralık’tan sonra Latif Erdoğan kardeşimin söylediklerini dinledikten sonra uzun uzun düşünmeye başladım, kanaatlerim değişti eski kanaatimin müspet olduğu karşılığında bugün menfi bir kanaat hasıl oldu. Hocaefendi’nin en yakınında bulunan talebeleri Hocaefendi’nin Hz. İsa olduğu kanaatini taşıyor hoca efendinin cemaat tarafından Hz. İsa olarak bilinmiş olması kendi aralarında bir sır olarak saklandı senelerce saklandı. Hoca efendinin kendisine dedim ki hocam siz Hz. İsa mısınız? Yüzü kıpkırmızı oldu tutarsız cümleleri peşi peşine eklemeye başladı. ”Ben Hz. İsa’yım” diyemedi “Hz. İsa değilim” de diyemedi. O kadar sıkıntılı bir hava meydana geldi ki soruyu sorduğuma bin pişman oldum.” şeklinde konuştu…
Programda söz alan İttihad Yayınları Genel Müdürü Mesut Zeybek de Munip Erdem’in iddialarını desteklerken sözlerini şöyle sürdürdü “İzmir'de İmam Hatip'te okudum. Fethullah Hoca 1967 -68'lerde Kestane Pazarı'nda vaaz verirdi. Orada tanıştık. Kestane pazarı Camii'ne 50 metre mesafede dükkanımız vardı. İzmir'de 1971 muhtırasının ardından Nurculuk davasında ileri gelenleri topladılar ben de mahkemeleri takip etmek için gittim. Orada Nurcuları daha yakından tanıdım. Mahkemeler devam ederken Nur talebeleriyle tanıştım ve derslerine gitmeye başladım. Sonraki dönemde ben de 5-6 ay hapis yattım. Gülen'in Nurlarla ilgisi olmadığını ilk o dönemde öğrendim. Gülen'in Hz. İsa olduğu iddiaları 40 yıl öncesine dayanıyor. Cemaatin dar çevresi de buna inandırılmış. İzmir'de bu yöndeki dedikoduları kendisine sorduk. Öfkelendi. İddiaları da yalanlamadı.” dedi...
“HEDEFLERİ MÜSLÜMANLARI HRİSTİYANLAŞTIRMAK”
Programın, Dinler arası diyalog kimin projesi ? Cemaat nasıl bir İslam istiyor? Fethullah Gülen”in Allah ile konuştuğu iddialarına ilahiyatçılar ne diyor? Sorularına yanıt arandığı bölümünde, İlahiyatçı Prof.Dr. Mahmut Aydın çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Aydın “Gülen 98 yılında Vatikan’a gidiyor o gün ki Papa ile görüşüyor. Papa ile görüşmesinde verdiği bir mektup var ki bu çok tartışılan bir mektup. Tabi ki orda biz sizin diyalog misyonunuzun bir parçası olmaya geldik bu misyonun tahakkuk edişini gönülden arzu ediyoruz bu konuda size her hangi bir hizmetimiz olursa kendimizi bahtiyar hissederiz türünden ifadelerle başlıyor mektup. Mektubun ilerisinde yine aynı sıkıntılar devam ediyor. Örneğin şöyle bir ifade var. İslam batıda yanlış algılanan bir din olmuştur bununda sorumlusu Müslümanlardır. Halk komisyonunda şöyle bir ifade geçiyor diyor ki; tanrı peygamberler vasıtasıyla insanlarla konuşur bu genel kurula gelince diyorlar ki bir dakika eğer konsil metninde böyle bir ifade koyarsak bu dolaylı olarak Hz. Muhammet’in peygamberliği kabul anlamına gelir onun için metni alt komisyona tekrar geri gönderiyorlar metin şöyle düzeltiliyor tanrı kutsal ruh vasıtasıyla insanlarla konuşur .19. yy da sömürge güçleriyle beraber İslam coğrafyasına hücum eden batılılar 19.yy da tüm dünyanın Hıristiyanlaşacağına inanıyorlar böyle bir hayalleri var.” Şeklinde konuştu..
MEHMET ALİ ÖNEL: İSLAM ŞEREFLİ BİR DİN. PAPA GELSİN BURADA DİYALOG ARASIN NİYE BİZ GİDİP BU DİYALOGU ARAYALIMDA EL ETEK ÖPELİM ….
Prof .Dr. Mahmut Aydın’ın açıklamaları üzerine Deşifre Genel Yönetmeni Mehmet Ali Önel “bir diyalog söz konusuysa İslam şerefli bir din onun mensuplarının da ona sahip çıkması gerekir değil mi? şimdi böyle bir diyalog varsa o halde niçin papa kalksın gelsin burada diyalog arasın niye biz gidip bu diyalogu arayalım da el etek öpelim oralarda. Diyalog başladığında önceki papa, Papa Benedictus Papa olduktan sonra Almanya’da Regermburg üniversitesine yaptığı konuşmada ne dedi? Hz. Muhammet ne getirdi ki dedi İslam’ı kılıçtan şiddetten başka kılıçla yaymaktan başka ne getirdi? bunda sakınca görmüyorum söylemekte oraya dinlerarası diyalog amacıyla giden heyet daha sonraki tarihlerde Hz. Peygamber’i Avrupa çapında bir çok ülkede terörist olarak gösteren gazeteleri mecmuaları lanetlemediyse eğer Vatikan o mektubun geri alınması gerekirdi şerefli bir Müslüman şerefli bir heyet bu İslam’ın şerefine sahip çıkması gerekirdi ben de burada bir vatandaş olarak dile getirmekte hiç bir şey görmüyorum madem peygamberimizi bu kadar alçakça iftira atıyorlar terörist gibi gösteriyorlar ve Vatikan da buna kayıtsız kalıyor yarım ağız bir kınama hatırlıyorum ben böyle kınama falan değil oda bunu basın özgürlüğü olarak görüyorlar o zaman o mektubu geri çekmek haysiyetli onurlu insanların yapacağı iştir.” Dedi
“CEMAAT TAŞERONLUK YAPIYOR”
Programda söz alan İlahiyatçı Prof. Dr. İbrahim Sarmış da Gülen Cemaati’ni topa tuttu..
Sarmış “bunlar çıkarlarına hizmet edecek şekilde devletler oluşturdular bu devletlerin rejimlerini oluşturdular hatta eğitim felsefelerini siyasi sistemlerini de onlar oluşturdular ve kendi çıkarlarına hizmet edecek mankurtuları bu Müslüman halkların başına getirdiler o günden beri batı İslam alemini kültürel olarak sömürüyor ekonomik olarak sömürüyor siyasi olarak yönlendiriyor ve kendi çıkarlarına hizmet ettiriyor.
kendi çıkarlarına hizmet edeceği düşüncesiyle Arap Baharı’nı yaptılar fakat ama bugüne kadar bakın Arap Baharı gerçekleşen hiç bir ülkede Müslümanlar İslam’ı bir yönetim kuramadı kurdurmuyorlar.Müslümanların toparlanması birlik olması kendine gelmesi için çalışan İslam coğrafyasında liderlik konumunda iki devlet vardır biri mısır biri Türkiye. Mısır da Müslümanların biraz ayağa kalkmasını gördükleri anda ayaklarını kırdılar darbeyle oradaki Müslümanları terörist ilan ettiler Müslümanlara doldurdular geriye ne kaldı Türkiye kaldı .Türkiye’deki bu misyonu bitirmek için batı bir kaç manevra yaptı işte gezi eylemleri yapıldı bilmem kaç harekat yapıldı şu bu yapıldı fakat Türkiye’deki iktidarı değiştiremediler.bunun için bu iktidarı ve başbakanı devirecek değiştirecek geniş bir güce tabana ihtiyaç vardı dalmaları gerekiyordu bir taşerona ihtiyaçları vardı.bu cemaatte bunlara taşeronluk yaptı.cemaat batıya veyahut emperyalizme taşeronluk yaptı.bugün Türkiye’de oluşturulmak istenen kaos mu iktidar değişikliğimi toplumsal hareketler mi bunların hepsinin altında bu çabalar bu düşünceler yatıyor. İster şeyhülislam olsun ister alim olsun ister cemaat lideri olsun hiç bir kimsenin İslam üzerinden pazarlık yapma hakkının olmadığına inanıyorum.” şeklinde konuştu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder