Çok şey bilen dostumla dün bir araya geldik. Sadece çay içip konuşacaktık.
Ancak havanın güzelliği mi, yoksa mesaj kaygısı mı bilemiyorum ama dostum zor sustu!
İç siyasetten, dünya dengesine kadar her şeyi konuştuk!
Gerçekten inanılmaz bir hazineydi! Bir insanın bilmediği bir şey olmaz mıydı! Ama yoktu! Boğaz kıyısında sohbet ederken konu bir anda benim kayıtsız kalamayacağım bir noktaya geldi! Ürktüm! "Gerçekten bunu yapabilirler mi?" diye düşündüm! Ama önceden bir benzeri yaşandığına göre bu da olabilirdi!
Bu korkunun beni sarmaladığı yerden itibaren olan konuşmayı sizlerle paylaşıyorum...
Bakalım sizin fikriniz ne olacak?
* Kanalİstanbul neden önemli?Marmaray tamam! Unutma Türkler ne zaman güçlü olduysa Boğaz'a imza attı!
Lozan mağlubiyet, köprüler ve Marmaray ise zaferdir! Montrö, Boğazlar konusunda ibrenin bize dönmesini sağlamıştır ama yetmez ve yetmemektedir!
* Neden?Bugün senin de yazdığın gibi Süveyş, Osmanlı'nın GERİ DÖNME projesiydi olmadı!
İngilizler izin vermedi! Bugün Süveyş Kanalı'ndan günde 54 gemi geçmektedir! Bir geminin bıraktığı en az para 50 bin dolardır! Bu kanal yılda 4.5 milyar dolar gelir sağlamaktadır! Bak! Hem trafiği idare ediyorsun, hem de parayı cebe indiriyorsun!
* Güzelmiş vallahi!Panama da böyle! O da el yapımı bir iş! Oradan da günde 40 gemi geçiş hakkı almaktadır!
Panama'nın da geliri yıllık 1.5 milyar dolardır!
* Kanal kazandırıyor yani!Elbette! Sadece bizim Boğaz'ımız kazandırmıyor!
Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayan BOĞAZ, bir kuruş almadan geçişe açıktır!
Süveyş ve Panama'da KILAVUZ zorunluyken İstanbul'dan geçmenin şartı kaptanın keyfine kalmıştır!
Süveyş'ten iki kılavuzla geçenler buradan ellerini kollarını sallayıp yol alırlar!
İngilizler'in isteği böyledir! Kağıt üzerinde BOĞAZ bizimdir ama ne yazık ki kuralları biz koyamayız! Koydurmazlar!
* Böyle mi gidecek peki?Kanalİstanbul bu nedenle devreye girdi! İşlem tamamlandığında günde 150 gemi geçecek ve yılda 5-6 milyar dolar gelir sağlayacak!
Yatırımını iki yılda çıkaracak!
Kanal devreye girince İngilizler'in elinde olan BOĞAZ trafiğe kapatılacak!
Akvaryum olarak hizmet verecek!
* Boğazlar'la İngilizler'in ilişkisi nedir?Dünya petrol ve madenleri neredeyse 10 şirketin elindedir!
Ekonomik olarak değerli olanın, pahalı olması gerekir!
Ama nedense MADENLERİN fiyatı hep kontrol altındadır!
Çünkü hem çıkarıldıkları yer hem de trafik bedavaya getirildiği için fiyatlar zıplamaz!
Geri kalmış ülkelerden çalınanlar, zengin bölgelere bedava geçişlerle aktarılır!
Süveyş onların olduğu için sorun yoktur!
Madenlerde durum çok farklıdır! Rio Tinto isimli şirket neredeyse TEKELDİR!
Dünyanın her yerindeki değerli madenlere en kötü senaryo ile ortaktır! Kabaca madenlerin yüzde 50'si bunlarındır! Haliyle bunlar güvence isterler! Rio Tinto gibi, Shell'e ait BHP Billiton, ünlü Musevi ailesi Oppenheimer'in Anglo American Corp'u da piyasada çok etkilidir! Ancak bu şirketler ya De Beers ya da Shell üzerinden Rothschildler'e bağlıdır! Rio Tinto'daki sermayeye bakıldığı zaman, ki o da Lady Diana'nın ölümüyle ortaya çıktı, asıl patron Kraliçe'ydi!
* Kafam karıştı!Karışacak bir şey yok! Parayı tehlikeye atmamak için Boğazlar'ı bize bırakmadılar!
Süveyş de onların, İstanbul da anlayacağın!
* Çok kötü!Daha kötüsü gündemlerinde!
* Nasıl?15 Kasım 1979 tarihinde Rumen bandıralı Independenta isimli petrol tankeri Haydarpaşa açıklarında sabah saat 05.30'da kuru yük gemisiyle çarpıştı! Yunan gemisiyle çarpışan tanker alev aldı! 43 kişi öldü. Boğaz kapkara oldu!
Büyük bir deniz faciası Boğaz'ı esir aldı! Kılavuz veremediğimiz ve "ne taşıyorsunuz?" diye soramadığımız için ciğerimiz yandı!
* Eee?Yerel seçimlerden önce birileri Boğaz'a gelip bu kazayı dostlarıyla paylaştı!
Independenta'yı örnek gösterip "İstiyorsanız aynısını yaparız! Boğaz'ı yakarız!" demiş! Hem hükümetten kurtulmak, hem İstanbul'u almak hem de Kanalistanbul'u durdurmak için masaya böylesine iğrenç ve pis bir teklif getirilmiş!
Biz de bunları düşünen adam sayısı bir elin parmaklarını geçmez! Biz tarihi Türkler'in lehine çevirmeye çalıştıkça şeytanlar bir araya gelip plan üstüne plan yapıyor!
* Şoktayım!Bu işler böyle! Onların eli armut toplamıyor biz de "ne gelecek?" diye beklemiyoruz!
Dikkat et! Son günlerde SARI çiçek vurgusu öne çıktı! Bunlar tesadüf değil! İnanılmaz bir koalisyon! Ama vatandaş bunu görmüyor! Hissettirmiyoruz!
* Nasıl bir mücadele bu?Şöyle anlatayım... İsmini zikrettiğim Rio Tinto isimli şirketin partnerleri Tinto Holdings Australia, Chase Manhattan Nominees Ltd, Westpac Custodian Nominees Ltd, National Nominees Ltd, Citicorp Nominees Ltd. ve HSBC Custody Nominees Ltd.
Yani devlet gibi şirketler... Bu koalisyon Türkiye'yi Lozan'da aldı ve bırakmak istemiyor!
Savaşın adı bu! Maalesef bizler içeride nasıl giyinip kuşanacağımızı tartışırken adamlar tek sıra halinde geliyor!
* Şimdi bunlar gözdağı için Boğazlar'ı hedef koydu öyle mi?Evet! İstanbul'u almak için her şeyi yapacaklar! İstanbul'u elinde tutmayan Türkiye'nin sahibi olamaz! Bak!
Marmaray'da frenleri kimin çektiğini açıklamıyorum!
Sadece "merak" dedik, geçtik!
Ama şunu unutma! Türk'ün düşmanı çok! Bu nedenle içerideki kardeşlerimize sarıldık!
Bizi biz kurtarırız! Başka çıkış yok! Buldukları aday da aldığı garantiyle seçime girecek!
Verdikleri söz ve organizasyon büyük! Anlayacağın hem karadan hem denizden gelecekler! Bakalım! Biz buradayız!
NOT: Montrö'de karşımızda İngiltere, Fransa, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Sovyetler, Yugoslavya, Japonya ve çok ilginçtir Avustralya vardı.
Neden? Çünkü Kraliçe'ye bağlı şirketler bu ülke üzerinden iş yapardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder