1974 yılında Almanya’ya ilk gittiğimde duvarlara boyalar ile yazılmış sloganlardan en fazla dikkatimi çeken slogan ”BİLD LÜGT” sloganı olmuştu. Anlamı “ BİLD GAZETESİ YALAN YAZIYOR.” Bild Gazetesi Almanya’nın en büyük trajlı gazetelerinden birisi ama en yalancı gazetelerinden de birisi. En yalancı olmasına rağmen her tarafta en fazla okunan bir gazete. Ben hala bu gazeteyi her sabah internetten okuyorum. Çünkü hemen hemen her gün ülkemiz ile ilgili haberleri bu gazetede bulabiliyorsunuz. İlk önce Bild Gazetesinin 12 Haziran 2013 Çarşamba günü yayınlanan sürmanşet haberini sizin ile paylaşmak istiyorum. Gazetenin başlığı aynen şöyle.”Schlachtfeld Taksim-Platz. Gas,Gewalt,Gummischosse.” Anlamı:” Taksim Meydanı Gaz, Şiddet ve Plastik mermilerle Savaş Alanına döndü” Haberin devamı çok daha da önemli. Bütün bu olayların sorumluluğu Sayın Başbakan’a yükleniyor. Haberin devamı ise aynen şöyle:” Türken-Premier Erdoğan laesst Lage eskalieren.” Anlamı ise şöyle:” Türkiye Başbakanı Erdoğan kötü durumu tırmandırıyor.” Yani olayların tek sorumlusu olarak Sayın Erdoğan’ı gösteriyor. Bir haber bu kadar ön yargılı ve peşin hükümlü olabilir. Bilhassa ülkemizde meydana gelen olumsuz haberleri öyle abartarak ve sevinç çığlıkları ile veriyorlar ki, Türkiye düşmanlığını fark etmemeniz mümkün değil. Bu gazetede asla Türkiye ile ilgili iyi bir habere rastlayamazsınınız. Bu gazetenin ülkemizdeki hangi gazetenin emsali olduğunu ve haber kaynağı olarak da hangi gazetenin güdümünde Türkiye düşmanlığı yaptığını herhalde hepiniz kestirebiliyorsunuz. Hani “ Özgürlük “var ya. Vur abalıya misali bunlar sadece Türkiye düşmanlığından besleniyorlar. Gençlik yıllarımın ne önemli kısmı Almanya’da geçtiği için Avrupa’nın Türk düşmanlığını en iyi bilenlerden birisiyim. Eğer Almanya’da bu kadar derin bir Türk düşmanlığı olmamış olsaydı, o ülkeden geri dönmez ve orada mühendis olarak kalabilirdim. Ama bu düşmanlığa tahammül etmek bana göre değildi. Avrupalıdan daha çok kendi ülkemiz insanlarının belli bir kesimi oralarda ülke düşmanlığı yapıyorlar. Almanya’da bu kadar okunan bir gazete her gün bu şekilde ülkemizi kan gölü şeklinde gösterirken bize turist niye gelsin ki? Zaten turizm ile ilgili otoriteler her gün rezervasyonların iptalinden söz etmeye başladılar. Taksim “Gezi Parkı” olayları ile ilgili birkaç yazı daha yazmıştım. Burada ilk gün yapılan yanlışlığı herkes gibi Sayın Başbakan’da kabul ediyor. Ama buradaki iyi niyet gösterilerini yani doğa katliamını bahane ederek sadece İstanbul’u değil bir çok kentimizi kan gölüne çeviren provokatör marjinal grupların estirdikleri terörü görmezlikten gelip olayların sorumlusu olarak Sayın Başbakan’ı gösteren batılı gazeteler durumdan vazife çıkararak Türkiye düşmanlığını gündemlerine taşıyarak ülkemizi turizm üzerinden vurmak istiyorlar. Ben en çok bundan endişeliyim. Bu olayların bir an önce bitirilmesi konusunda herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve ülkemizin zedelenmek istenen kötü imajı iyiye doğru değişmelidir. Çünkü ülkemizin imajının kötüye gitmesinden nemalanmak isteyen o kadar iç ve dış düşmanlarımız var ki, hepsinin bu kirli oyunlarını el birliği ile bozmamız gerekiyor. Yoksa Bild Gazetesi her gün yalan yazmaya devam edecek ve olan ülkemize olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder