Müfettişler aldıkları onlarca ifade sonunda çadırları yakma talimatının Emniyet MüdürYardımcısı Ramazan Emekli tarafından verildiğini rapor etti. Tutanaklarda, kamera görüntülerine göre, zabıtaların Emekli'nin talimatıyla çadırları tutuşturup yaktığı tespiti yer aldı. Gezi olaylarının baş provokatörü olan bu şahsın polis okulu günlerinden beri Fethullahçı örgütün üyesi olduğunu polis teşkilatında bilmeyen yoktur. 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde de Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin ellerine kelepçe takıp tutuklama planı yapan polislerin içindeydi bu adam...
Müfettişlerin tutanağında, Gezi olaylarını tırmandıran çadır yakma olayının sorumlusu olarak gösterilen zabıta ekiplerini yöneten kişinin, Avrupa Yakası Merkez Zabıta Amirliği'nde görevli zabıta komiseri Murat Sarı (39) olduğu belirtildi. Sarı ifadesinde, eylemcilerin çadırlarını toplamak üzere, 31 Mayıs sabahı 05.00 sularında Gezi Parkı'na gittiğini söyledi. Polislerle kısa süreli durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Sarı, sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor...
"Ramazan Emekli isimli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, 'Biz birazdan eylemcilere müdahale edeceğiz. Siz de müdahaleden sonra çadırları toplayın' dedi. 05.00 sularında polis müdahaleye başladı. Kuvvetli direniş olduğu için gazla müdahale edildi. Sonra biz 20-25 kişilik zabıta ekibiyle çadırları toplamaya başladık. Bu sırada eylemciler yanımıza kadar sokulup bize taş ve şişe atıyordu. Gezi Parkı'nın sonuna doğru geldiğimizde Emekli'nin, 'Toplamayı bırakın, çadırları yakın' talimatını yanımda bulunan personelim Murat Yüce ve Tolga Kurul da duymuştur. Bana kamera görüntülerini izlettiğiniz kişilerden Osman Çeküç, Murat Yüce ve Hasan Hüseyin Yılmaz'ı teşhis ettim. Ancak yanan çadırların yanında duran maskeli iki kişiyi teşhis edemedim. Görüntüler dikkatlice izlenirse yanan çadırların üzerine polis arkadaşların da çadır attıkları görülecektir. Biz çadırlardan bir bölümünü nizami şekilde topladık ve Edirnekapı'daki depomuza tutanakla teslim ettik..."
Yarın diğer ifadeleri de bu köşede yayınlayacağım ve göreceksiniz ki tüm Türkiye'yi yangın yerine çeviren büyük provokasyon Gezi'deki çadırları yakma olayı doğrudan bir FETÖ operasyonudur... Eğer bu Fethullahçı provokasyon olmasaydı o protestolar normal seyrinde kalırdı ve bu kadar büyümesi mümkün olamazdı. Gezi olaylarının Türkiye'ye maliyeti çok büyük oldu. Hâlâ da o maliyeti ödemeye devam ediyoruz...
Müfettişlerin tutanağında, Gezi olaylarını tırmandıran çadır yakma olayının sorumlusu olarak gösterilen zabıta ekiplerini yöneten kişinin, Avrupa Yakası Merkez Zabıta Amirliği'nde görevli zabıta komiseri Murat Sarı (39) olduğu belirtildi. Sarı ifadesinde, eylemcilerin çadırlarını toplamak üzere, 31 Mayıs sabahı 05.00 sularında Gezi Parkı'na gittiğini söyledi. Polislerle kısa süreli durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Sarı, sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor...
"Ramazan Emekli isimli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, 'Biz birazdan eylemcilere müdahale edeceğiz. Siz de müdahaleden sonra çadırları toplayın' dedi. 05.00 sularında polis müdahaleye başladı. Kuvvetli direniş olduğu için gazla müdahale edildi. Sonra biz 20-25 kişilik zabıta ekibiyle çadırları toplamaya başladık. Bu sırada eylemciler yanımıza kadar sokulup bize taş ve şişe atıyordu. Gezi Parkı'nın sonuna doğru geldiğimizde Emekli'nin, 'Toplamayı bırakın, çadırları yakın' talimatını yanımda bulunan personelim Murat Yüce ve Tolga Kurul da duymuştur. Bana kamera görüntülerini izlettiğiniz kişilerden Osman Çeküç, Murat Yüce ve Hasan Hüseyin Yılmaz'ı teşhis ettim. Ancak yanan çadırların yanında duran maskeli iki kişiyi teşhis edemedim. Görüntüler dikkatlice izlenirse yanan çadırların üzerine polis arkadaşların da çadır attıkları görülecektir. Biz çadırlardan bir bölümünü nizami şekilde topladık ve Edirnekapı'daki depomuza tutanakla teslim ettik..."
Yarın diğer ifadeleri de bu köşede yayınlayacağım ve göreceksiniz ki tüm Türkiye'yi yangın yerine çeviren büyük provokasyon Gezi'deki çadırları yakma olayı doğrudan bir FETÖ operasyonudur... Eğer bu Fethullahçı provokasyon olmasaydı o protestolar normal seyrinde kalırdı ve bu kadar büyümesi mümkün olamazdı. Gezi olaylarının Türkiye'ye maliyeti çok büyük oldu. Hâlâ da o maliyeti ödemeye devam ediyoruz...
Rasim Ozan Kütahyalı/Sabah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder