Operasyonla, hasta MR cihazı içerisindeyken, çivili başlık kullanmadan, sınırlı (lokal) uyuşturma ve çok ince bir iğne ile eş zamanlı MR görüntülerinin rehberliğinde beyin biyopsisi yapılarak, beyin tümörlü hastaların tanısı daha güvenli ve risksiz bir şekilde ortaya konuldu.
Geliştirilen teknik sayesinde, çeşitli nedenlerle açık cerrahi yapılamayan veya tedavisinde açık cerrahinin uygun olmadığı bazı beyin tümörlerinden tanı amaçlı parça alma (biyopsi) işlemi MR eşliğinde daha hızlı, güvenli ve az maliyetli bir şekilde yapılıyor.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Algın, girişimsel radyolojinin görüntüleme yöntemleri eşliğinde birçok hastalığın teşhis ve tedavi edilmesiyle ilgilenen bilim dalı olduğunu belirtti.
Bilkent Üniversitesi Ulusal Manyetik Araştırma Merkezi'nde, 6 yıldır MR altında tanı ve tedavi işlemleri konusunda araştırma yaptıklarını anlatan Algın, MR eşliğindeki işlemlerin, radyasyon içermemesi, böbreklere zararlı ilaç kullanılmaması ve yüksek kalitede görüntü sağlaması gibi avantajları bulunduğunu kaydetti. Şüpheli beyin kitlelerinden genellikle açık ameliyat ya da çivili başlık (stereotaktik) yöntemiyle biyopsi alındığını vurgulayan Algın, ameliyatlardaki risklerin özellikle hayati merkezler ile beyin sapı gibi daha derin ve zor yerlerde arttığını ifade etti.
Çivili başlıklı biyopsinin ise hastanın kafasına özel bir başlık geçirilerek genellikle tomografi eşliğinde yapıldığını, bunun riskinin daha az olduğunu ancak bu yöntemin de bazı dezavantajlarının bulunduğu bilgisini paylaşan Algın, "Bazı tümörler veya lezyonların tomografide görülmesi oldukça zor. Beyin dokusunu en iyi MR gösterdiği için tümörlerin ve iğnenin yerinin MR ile saptanması daha kolay" diye konuştu.
Hastaneye yeni MR bir cihazının alınmasıyla son birkaç aydır MR altında beyin biyopsisi yaptıklarını ifade eden Algın, tüm biyopsilerin başarılı sonuçlandığını, biyopsinin yaklaşık yarım saatte sona erdiğini anlattı.
Ameliyattan kurtuldular
Aynı yöntemle 2 hastanın beyinlerindeki apseleri de MR eşliğinde boşalttıklarını aktaran Oktay Algın, "Hastalarımız çok kapsamlı bir ameliyatlardan kurtulmuş oldular" dedi.
Birçok beyin tümörü için en etkili ve ilk başta tercih edilmesi gereken yöntemin, lezyonların açık ameliyatla çıkarılması olduğunu, beynin birden çok bölgesinde veya hayati merkezlerde tümör bulunan veya anestezi alamayan hastalara açık beyin operasyonun sıklıkla yapılamadığını kaydeden Algın, şu bilgileri verdi:
"Bazı tümörlerin tedavisi ise kemoterapi veya radyoterapi gibi yöntemlerle yapılabiliyor. Görüntüleme yöntemleriyle tümörün bu tedavilere aday olduğu düşünülüyorsa, bu tür tümörler için ameliyat yerine biyopsi sonucuna göre karar vermek daha doğru. Bu nedenle, başta beyin cerrahi doktorları olmak üzere hastanın tüm doktorlarıyla işlemin gerekli olup olmadığına görüntüleme, klinik ve laboratuvar verileriyle karar verip işlemi öyle planlıyoruz."
İşlem yaptıkları hastaların, açık beyin ameliyatına uygun olmadığını belirten Algın, şunları söyledi:"Hastanemizde, son bir kaç aydır tıp literatürüne girecek beyin biyopsisi işlemleri yaptık. Hastanın, kafatasında iğne deliği kadar küçük bir delik açarak, hasta MR'dan çıkmadan, MR için özel olarak dizayn edilmiş çok ince iğne ve işaretleyicilerle beynin derin bölgelerindeki tümörlere girerek, biyopsi yani parça alma işlemini gerçekleştirdik. Yöntemimiz Avrupa'da ve ülkemizde ilk. Amerika'da benzer uygulamalar var. Yöntemimizi geliştirmek ve tamamen ülkemize olanakları ile geliştirilmiş bir biyopsi protokolü yaratmak yolunda çalışmalarımız hızla devam ediyor."
Tüm biyopsiyi MR'ın içinde yaptıklarının altını çizen Algın, işlem sırasında iğne kitlenin içinde mi, geçtiği yerlerde kanama var mı ya da felç, körlük veya konuşma bozukluğu yapabilecek merkezlere yakın mı olunduğunun daha rahat izlendiğini kaydetti.
İşlemin, MR'ın içinde ve eş zamanlı MR görüntüleri alınarak yapıldığı için daha güvenli olduğunu vurgulayan Algın, "Açık beyin ameliyatlarına göre en büyük avantajı, daha risksiz, hızlı ve genel anestezi gerekliliğinin olmaması. Çivili başlık yöntemine avantajı ise bütün işlemin sürekli görüntüleme eşliğinde yapılması" diye konuştu.
Yatış süresi çok daha kısa
MR eşliğinde yaptıkları işlemlere yönelik öncü bir makale hazırladıklarını ve uluslararası bir dergide yayınlamak istediklerini ifade eden Algın, şöyle dedi:
"Beyin biyopsisi veya apse boşaltma gibi girişimsel işlemlerin MR eşliğinde yapılması, açık beyin ameliyatlarının bir kısmını engelleyebilir. Bizim işlemlerimizin yatış süresi çok daha kısa, bir iki gün. Çoğunlukla, yoğun bakımda yatış gerektirmiyor. Çivili başlık yöntemine göre maliyeti düşük, hızlı ve güvenli. Ameliyat için uygun olmadığını düşündüğümüz ve biyopsisini MR'da gerçekleştirdiğimiz hastalara, ameliyat yapılmadı, tedavileri ilaçla veya radyoterapiyle gerçekleştirildi. Bu tür hastaları kapsamlı ve oldukça riskli beyin ameliyatlarından kurtarmış olduk."
Dünya liderliği için destek gerekiyor
Hastanelerinde girişimsel MR klinik uygulamalar merkezinin kurulmasını amaçladıklarını da paylaşan Oktay Algın, merkezde kullanacak malzemeler, geliştirilecek Ar-Ge ürünleri ve prosedürlerin dünyaya ihracının mümkün olabileceğini anlattı.
Bu konuda lider olabilmek için desteğe ihtiyaçları bulunduğunu da sözlerine ekleyen Algın, "Bu konusunda dünyadan geri değiliz. Çıktılarımızın ürüne dönüşmesi ve dünya pazarına sürülebilmesi için yürüttüğümüz projelere kamu veya özel sektörün ortaklığına ihtiyacımız var. Kamu ve özel sektör kuruluşlarını çalışmalarımıza destek olmaya davet ediyorum" dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder