1 Ağustos 2015 Cumartesi

Yasmin Levy bir kez daha Türkiye'de

YasmIn Levy'nin babası Yitzhak Levy, Sefarad Yahudilerindendi. 1919'da Manisa'da doğmuştu. Önemli bir müzik adamıydı. Ladino müzik üzerine çalışmalarıyla biliniyordu. Zaten Yasmin Levy de Ladino şarkılar söyleyerek uluslararası üne kavuştu. Ataları yüzyıllar önce İspanya'dan göçe zorlandığında Osmanlı İmparatorluğu onlara tüm kapılarını ardına kadar açmıştı. Şimdi o kapılar Yasmin Levy için açık. O bizi çok seviyor, biz de onu. İbrahim Tatlıses ile yaptığı düet, FiruzeSevda gibi şarkılara getirdiği yorum çok beğenildi, sevildi. Dramatik sahne performansıyla tanınan müzisyen 12 Ağustos Çarşamba gecesi Turkcell Yıldızlı Geceler konser serisi kapsamında Açık Hava Tiyatrosu'nda Halil Sezai ile sahneye çıkacak. Son albümünde klasik tangolara yeniden can veren Levy, konser öncesi sorularımızı yanıtladı. 

- Çok güçlü ve dokunaklı bir sesiniz var. Sesinizde hissettiğimiz tutkunun kaynağı nedir? - Seyircim. Sanki şarkılarımı onlar için, ama onların kalbinden söylüyorum. En derindeki duygularını haykırmak istediklerini ama yapamadıklarını hissediyorum. Onların yerine haykırıyorum 

- Ortaçağ'a ait Ladino şarkılar ve klasik tangolar seslendiriyor ama onlara yeni bir ruh katıyorsunuz. Nedir bu işin sırrı?- Ruhuma, sanatıma ve seyircime karşı hep dürüst oldum. Kalbim ne söylediyse onu yaptım. Bu sayede şarkı söyleme ve kendimi ifade etme yolunu buldum. Maske yok, olduğum gibiyim. İnsanların da benim bu dürüst yaklaşımıma inandıklarını ve bu yüzden beni takip ettiklerini düşünüyorum. 

- Türkiye'de de çok seviliyorsunuz. Sizin de bizi sevdiğinize inanıyoruz. Bu duygusal bağ nasıl kuruldu? - Bir Türk ruhu taşıdığımı düşünüyorum, hatta hüzünlü bir ruh bu. Ve bu ruh bir şekilde Türkiye'de insanların bam teline dokunuyor. Bu yüzden aramızda bir bağ oluştuğuna inanıyorum. Sizin için şarkı söylerken tamamen kendim olabiliyorum. İstediğim kadar ağlayabiliyor, kederlenebiliyorum. Beni asla yargılamayacağınızı, anlayacağınızı ve kucaklayacağınızı biliyorum. Çünkü aynı ruha sahibiz. Bu hisse sahip olduğum için ne kadar minnettarım anlatamam. 

- Babanız Türkiye'de doğmuş. Onun yaşadığı topraklara gelmek nasıl hissettiriyor? - Türkiye her zaman hayatımda ve kalbimde özel bir yere sahip olacak. Çünkü yüzyıllar önce İspanya'dan sürgün edildiklerinde kapılarınızı Yahudilere, aileme açtınız. Babamın evi olduğu için benim de ikinci evim. Tüm bunların yanında yıllardır bana eşlik eden, sevgilerini gerçekten hissettiğim Türkiyeli seyircilerim var. Onlar da burayı bana evim yaptı. 

Favoriniz Türk müzisyenler kimler? 
- Çocukken ailemle Orhan Gencebay filmleri izlediğimi anımsıyorum. Küçüklüğümden beri hayatımın bir parçası. Üzerimde etkisi çoktur. Zeki Müren'in de kalbimde özel bir yeri var. Ama hayalim İbrahim Tatlıses ile şarkı söylemekti, bu bir sır değil. Onu da birkaç yıl önce gerçekleştirdim. Bunun dışında dinlediğim Bülent Ersoy, Kubat, Candan Erçetin, Funda Arar ve Linet gibi birçok isim var. 

TANGO RUHUMA DOKUNUYOR

- Biz sizi Ladino şarkılarla tanıdık. Ama son albümünüz Tango'da klasik tangoları yorumluyorsunuz. Bu müzikal değişikliğin nedeni nedir? 
- Bir sanatçı her zaman hem kendisine hem de seyircisine meydan okumalı. Sanatsal anlamda seyahat etmeli, sanatını genişletmeli. Başarısıyla değil, yaratıcılığıyla ölçülmeli. Ben de farklı türde müzikler dinliyorum. Kalbimi ve aklımı, zaman zaman zor olsa da, açık tutmaya çalışıyorum. Ve flamenko ya da tango gibi ruhuma dokunacak müziği bulacak kadar şanslı olduğumda, o müziği dünyama almak istiyorum. Bir sanatçı asla hata yapmaktan ve başarısız olmaktan korkmamalı. Kalbinin sesini dinlemeli. Kalbimiz hayatımızın her alanında en iyi yol göstericimiz. 

- Tango sizin için ne ifade ediyor? - Tango benim için tam olarak ev anlamına geliyor. Tangoya aşık oldum, artık onsuz bir hayat düşünemiyorum. Tango aynı zamanda mutluluk demek benim için. Hüznü keşfedene kadar dünyadaki en mutlu insandım. Hüzün bana Tanrı'nın bir armağanı. Kendimi hüznün içinde daha iyi ifade edebiliyorum. Mutluyken yeni bir şarkı yapamıyorum. İşin ironik kısmı, hüzünlüyken mutluyum. Tango ayrıca acımı haykırmamı sağlıyor. Şarkı boyunca hissetmeme, yaşamama ve ölmeme izin veriyor. Kendimi hikayeyi anlatan kişi gibi hissetmem konusunda beni özgür bırakıyor. Tango, ruhumun acıyı kucaklamasına izin veriyor. 

- Tangolar çoğunlukla aşk ve acı üzerine. Bu şarkıları yorumlarken neler hissettiniz? - Yıllar boyunca insanlar bana şarkı söylerken yarattığım hüzünlü, dramatik atmosferle ilgili sorular sordu. Ve yıllar boyunca kendimi hüznüm yüzünden özür dilerken buldum. Ama şimdi tangoyu buldum. Artık özür dilemek zorunda değilim. Bu fazlasıyla benim, fazlasıyla Yasmin. Dram ve hüzün... Sonunda özür dilemeden kendimi ifade edebileceğim müzik türünü buldum. 

- Aşk ve acı ayrılmaz ikili gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? - Şarkılarımdan birinde şöyle diyorum: Eğer hayatımı sana olan aşkımın acısı olmadan yaşayacaksam, ölmeyi tercih ederim. Aşk acısının insanların sanat yapmadaki ilk katalizörü olduğuna inanıyorum. 

- Halil Sezai ile Açık Hava Tiyatrosu'nda konser vereceksiniz. Kendisiyle tanıştınız mı? - Hayır, ama tanışmak için sabırsızlanıyorum. Onunla ilgili harika şeyler duydum. 

- Peki konserin nasıl geçeceğine ilişkin ipucu verir misiniz? - Müziklerimizi, şarkılarımızı ve seyirciye olan aşkımızı paylaşacağımız büyük bir kutlama olacak. Müzikal işbirliklerini her zaman çok sevmişimdir, dünyamı daha renkli bir hale getiriyor. 

MÜZİK ORTAK DİLİMİZ

- Siz barış yanlısı bir müzisyensiniz. Barışı sağlamada müziğin rolü nedir? - Müziğin insanlar ve kültürler arasında kesinlikle köprü olduğuna inanıyorum. Bana göre diyalog kurmanın en iyi yolu. Milliyetim nedeniyle benimle konuşmak istemeyen insanlar oluyor, ama konu müzik olunca durum değişiyor. Birlikte çalıyoruz, müzik ortak dilimiz haline geliyor. 

- Bir kızınız var. Onun ileride barış dolu bir dünyada yaşayacağına inanıyor musun - Lütfen dürüstlüğümünden dolayı kusura bakmayın. Ne size ne de kendime yalan söyleyemem. Bir gün barış dolu bir dünyada yaşayacağımıza bütün kalbimle inanmak istiyorum. Ama insanlığa baktığımda; birbirimize, doğaya, hayvanlara ve dünyaya nasıl davrandığımızı gördüğümde her şeyin giderek daha kötü olacağına inanıyorum. Ama bir yandan da geleceğin beni haksız çıkarması için dua ediyorum. İnşallah olur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder