27 Ağustos 2014 Çarşamba

Türkler dokundu 8 aylık iş 2 ayda bitirildi


İstanbul - İzmir arası karayolu ulaşımını 3.5 saate düşürecek ‘Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi’nin en önemli geçiş noktası olan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nün ayakları, Türk bilim adamlarının bulduğu yöntem ile sekiz ay yerine iki ayda tamamlandı.

İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü hizmete girdiğinde yaklaşık 1.5 saatlik ulaşım süresi 6 dakikaya inecek. 
 
Orta açıklığı bin 550 metre, uzunluğu 2 bin 682 metre olduğu için dünyanın 4. büyüğü unvanını alacak asma köprü için derin deniz tabanında taş dökümü yapan sistem geliştirildi.

TÜBİTAK TEYDEB desteğiyle Türkiye’de ilk kez geliştirilen sistem hakkında bilgi veren Makine Mühendisi Tamer Gerçek, projenin ulaşım alanında çok değerli olduğunu belirtti.
Günümüzde mühendislik alanındaki inşaat uygulamalarının önemli bir kısmının su kütleleri içinde (göl, akarsu, nehir vb.) ve deniz dibi topografyası üzerinde yapıldığını belirten Tamer Gerçek, şunları söyledi:

“Köprü ve sualtı tüp geçit inşaatlarında ayakların göl, akarsu yatağı içine veya deniz tabanına korumasız olarak yerleştirilmesi söz konusu değildir. Göl, akarsu veya deniz tabanına oturan köprü ayaklarının temellerinin yapımında belirli özel yöntemler kullanılır. Taş döküm sistemi ile dökülen taşların yüzeyi düzgün olmadığı için daha sonra bu taşlar ULE dediğimiz sistem ile denizin 40 metre altında bir bıçak yardımı ile tesviye ediliyor. Tesviye edilen taşların (mıcır) üstüne kesonlar oturuyor. Tesviye yüzeyi düzgün olmazsa kesonda diklik problemi yaşanır.”
 
ULE’nin çok küçük boyutlusunun Marmaray’da kullanıldığını dile getiren Gerçek, bu büyüklükte bir sistemin Türkiye’de ilk kez İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nde kullanıldığını söyledi.

Gerçek “Geliştirdiğimiz bu sistemle işlerimizi normalden daha kısa sürede tamamladık. Yaklaşık sekiz ayda bitecek olan iş, iki ayda bitti. Bu proje olmasaydı işleri dalgıçla yapacaktık. Dalgıçla denizin 40 metre altında çalışmak çok zordur. Ya da yurt dışından gelen sistemlerle yapacaktık. Bu da maliyeti 3-4 kat artıracaktı. Biz bunu yerli olarak geliştirerek ithalatı da önlemiş olduk” diye konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder